Avrupa için kadın müzakereciler

BENİM, Avrupa Birliği ile müzakerelere başlarken yapılması gerekenler konusunda, çok fazla bir önerim yok. Her ülke kendi durumuna en uygun bir çözümü sonunda buluyor. Biz de buluruz. Önerim yok ama bir arzum, bir ricam, bir isteğim var.

Müzakere heyetinde, kendi konularında uzman kadınlara yer verilmesini istiyorum. Ama öyle göstermelik değil, erkeklerinkine eşit ağırlıkta kadın müzakereci de heyette yer almalı.

Hiçbir şey tesadüf değil. Bir seçim, tercih meselesi. Müzakere heyeti de bir tercih üzerine oluşturulmayacak mı?

O zaman bu da, Türkiye’nin eşitliğe verdiği önemi yansıtacak bir tercih olmalı.

* * *

DÜN Türkiye, Birleşmiş Milletler Merkezi’nde Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) izleyen komiteye Türk kadınlarının durumuyla ilgili raporunu sundu. CEDAW, kadınların insan haklarını koruyan ve bağlayıcı niteliği olan uluslararası bir yasa.

Ve Türkiye, CEDAW kapsamına kadına karşı şiddete karşı önemli maddeler önermiş ve kabul ettirmiş bir ülke.

CEDAW Komitesi, Türkiye’de kadın hakları ile ilgili mücadele eden örgütlerin hazırladıkları raporlara dayandırarak hükümete soru yöneltti.

Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı ve Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu’nu oluşturan 27 örgüt ile Uçan Süpürge’nin hazırladığı ve 81 ilden kadın kuruluşunun temsilcisi 453 kadının çalışmalarını yansıtan raporlar önemli talepleri dile getiriyor. .

Anayasa’nın onuncu maddesi geçen yıl değiştirildi ama kadın erkek eşitliğinin hayata geçirilmesi için gereken, olumlu ayrımcılık anlayışını yansıtamadı. Siyasetten iş hayatına kadar kadının, eşit temsilini sağlamanın tek yolu, bunun yasal bir koşul haline gelmesi.

Avrupa Birliği’nde, yerel seçimlerde bu eşitlik belli ölçülerde sağlansa bile, orada da genel parlamento seçimlerine tam olarak yansımış değil. Bu, kadınların BM çatısı altında yürüttükleri ortak bir mücadele.

Ama bu mücadele etkili sonuç vermiyor değil. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, 4 Ocak’ta tüm iş yerlerine çağrıda bulundu. 2010 Lizbon kriterleri ışığında kadınların iş gücüne katılım oranını artırmak için harekete geçti. Ayrıca eşit işe eşit ücret ödenmesi için işverenlere çağrı yaptı. Başkandan gelen bu baskı yasal düzenlemelere yansıyacağı için, işveren örgütleri alarm durumunda şimdi.

Türkiye’deki eşitsizlik örnekleri çok. Evlilik süresinde edinilmiş malların ortak paylaşımı ilkesinin geriye dönük işletilmesi, kadınların siyasi hayata katılımı için yüzde 30’luk kota sisteminin getirilmesi, kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 60 artırmak için hükümetin gerekli önlemleri alması isteniyor.

Eşitlik Çerçeve Yasası’nın çıkartılması, Meclis’te Kadın Erkek Eşitliği Daimi Komisyonu Kurulması, Sığınma Evleri’nin yaygınlaştırılması ve bunların açılma kararının yerel yönetimlere bırakılmaması, hükümet tarafından üstlenilmesi, kadının eğitimine ve sağlığına önem verilmesi de talepler arasında.

* * *

KADIN örgütlerinin gündeminde artık ‘medya’ da var. Üstelik medya ve kadın ilişkisi, sadece Türkiye’de değil, uluslararası örgütlerin de gündeminde. Türkiye’deki örgütlerin BM için hazırladıkları raporda, ‘kadın cinselliğinin ön plana çıkartılarak kullanılmaması, kadının geleneksel rollerinin pekiştirilmemesi’ medya ana başlığı altında yer alan istekler arasında.

İlk kez kadın örgüleri medyayı muhatap alıyor, yakınlaşıyorlar. Onların medyaya düşman değil, müttefik olarak yaklaştıklarını görünce ‘bayram ettim.

Bu arada sevgili okuyucularım kurban bayramınızı kutluyor, huzur diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları