Avrupa’da basın özgürlüğü kampanyası

HELSİNKİ
ULUSLARARASI Basın Enstitüsü’nün 58’inci Genel Kurul’u bu yıl Helsinki’de yapılıyor.

Dünya basın özgürlüğü açısından iyi bir yıl geçirmiyor. Helsinki’nin beyaz gecelerinde dünyanın her yerinden gelen editör ve medya yöneticileri bunu konuşuyor.

İfade ve basın özgürlüğü listelerinde ilk üçte yer alan Finlandiya bile bu yıl ciddi bir sorun ile karşı karşıya geldi. Hükümet, gazetecileri kaynak açıklamak zorunda bırakacak bir yasa üzerinde çalışıyordu. Büyük tepki aldı tabii ki.

IPI, kurulduğu 1950 yılından bu yana Türk basınının da içinde yer aldığı uluslararası bir meslek örgütü. Kurucu üyeleri arasında Demokrat Parti’nin hedefindeki gazetecilerden Ahmet Emin Yalman da var.

IPI bu yıl Avrupa Birliği ülkeleri arasında daha fazla basın özgürlüğü için kampanya başlatıyor.

Avrupa Birliği üyesi ülkeler, gazetecilere yönelik hapis ve ağır para cezalarını, hakaret ve aşağılama ile ilgili maddeleri ceza kanunundan çıkarmaya çağrılıyor.

Uluslararası Basın Enstitüsü kararında, "Avrupa Birliği üyesi ülkeler ceza yasalarını modernleştirmedikçe, dünyanın diğer yerlerindeki basın özürlüğüne de dolaylı olarak zarar veriyorlar" deniyor.

Kampanyanın tanıtımında, yasalar değişmedikçe Türkiye gibi ülkelerde hükümetlerin basın özgürlüğü ihlallerinde, "Avrupa standratlarına uyuyoruz" gerekçesini kullanabilecekleri söyleniyor.

* * *

TÜRKİYE’
nin basın özgürlüğü karnesi son bir yılda kötüye gitti.

Son gelen haber de kötü. Araştırmacı gazeteciliği sayesinde, hasır altı edilebilecek çok önemli gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayan Milliyet Gazetesi muhabiri Nedim Şener’in karşılaştığı duruma bakın. Şener, Hrant Dink davasıyla ilgili olarak iddianamede yer alan, gazetelerde yayınlanan bilgileri değerlendirip, aradaki boşlukları araştırmalarıyla belgelendirerek cinayete giden süreçle ilgili önemli bir kitap yazdı. "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları".

Kitap yüzünden Şener hakkında 28 hapis istemiyle dava açıldı. Katil zanlıları için istenenden daha fazla ceza, ihmallere ışık tutan bir gazeteci için isteniyor. Gerçeğin ortaya çıkmasına karşı olan direncin gücü bu.

* * *

Haberi
duyduktan sonra Şener ile görüştüm. "Cinayette görevi ihmalle suçlanan istihbarat kuruluşlarında, olay sırasında sorumlu noktalarda bulunan ve ihmalleri belirlenenlerle ilgili kanıtları yayınladığım gerekçesiyle cezalandırılmak isteniyorum" dedi.

Basın özgürlüğünü halkın haber alma özgürlüğü olarak kabul edersek, bu haberleri açık ya da gizli, her türlü belgeye ulaşarak kanıtlı biçimde ortaya çıkartmanın da gazeteci sorumluluğunun bir parçası olduğunu anlamak zorundayız.

İşlerini doğru düzgün yapmayan kamu görevlilerini bulup çıkartmak bunun nedenlerini araştırmak da aynı sorumluluğun bir parçasıdır.

Mesleğini ciddiye alan, manipülasyonları zamanında fark edecek kadar usta ve oyunun parçası olmayacak kadar yalnızlığı seven gazeteciler olmasaydı, gerçekler de olmazdı.
Yazarın Tüm Yazıları