Arınç olayı

BÜLENT Arınç bilindiği gibi bir “hukukçu”dur.

Haberin Devamı

Bu niteliğinin de sağladığı avantajı kullanarak - biraz da inat olsun diyeyaklaşık 5 yıl süreyle TBMM Başkanlığı yapmış, deneyimli bir politikacıdır. Kendi iddiasına göre hem üslubuna egemen biridir, hem de insan ilişkilerinde çok dikkatlidir.


Ama bu son değerlendirmede bir yanlışlık olduğu önceki gece yine ortaya çıktı:

Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan birinin faili oldu.


Dünkü gazetelerde ayrıntıları vardı:


Başbakan Yardımcısı Arınç
önceki akşamki görüşmeleri yöneten CHP’li Başkanvekili Güldal Mumcu’nun dinlenmesine ve çalışmasına tahsis edilen odaya girerek Güldal Mumcu’ya önce  “Hanımefendi oturumu iyi yönetemiyorsunuz veya oturumu niçin iyi yönetmiyorsunuz?” demiş. Aralarında bu yüzden tartışma çıkmış. O arada Mumcu’yu “parti militanı” gibi hareket etmekle suçlamış. Kendi beyanına göre son olarak, “Bu gidiş kötüye gidiştir, ben sizi sadece ikaz ediyorum; içtüzüğe uyacaksınız!” diyerek odadan çıkmış.

Haberin Devamı


Güldal Mumcu
bunun ardından birleşimi tekrar açınca milletvekillerine hitaben kısa bir konuşma yapmış. Tutanaklara göre:


“Sayın milletvekilleri, sizlerle bir konuyu paylaşmak istiyorum:


Biliyorsunuz -hâlâ da uygulanıyor zannediyorum- ülkemiz yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına dayanılarak yürütülüyor. Şu anda yasamayı temsilen burada bulunuyorum. Ama yürütmenin yasamaya baskı yapma hakkı hiçbir zaman yoktur.
(AK Parti sıralarından ‘Nereden çıktı?’ sesleri, CHP sıralarından alkışlar) Ama demin, Bakanlar Kurulu üyesi bir bakan, Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç makam odasına gelip, nasıl yöneteceğim konusunda bana talimat vermeye kalkıştı. Bunu şiddetle kınıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Bu, son zamanlarda uygulanmaya konulan, uygulanagelmeye başlayan yürütmenin yasama üstündeki bir baskısının ikinci bir tezahürüdür, bunu şiddetle kınıyorum!” demiş.

Size yukarıda sadece haber sütunlarında da okuyacağınız olayı anlattık. Çünkü bu olay, “Millet iradesinin Meclis’in Başkanlık odasında te’dip edilişinin (yola getirilişinin) ikinci örneği” olarak tarihe geçti.

Haberin Devamı


(Birincisi bildiğiniz gibi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’i görevi başında azarlamasıyla yaşanmıştı.)

Bülent Arınç’ın dün kendisini savunma amacıyla söylediklerinin hiçbiri, maalesef yukarıdaki inanılmaz kusuru örtmeye ve unutturmaya yetmemektedir. Örneğin “Ben Başbakan Yardımcısı değil, milletvekili sıfatımla gittim” sözü de, “Müzakereler gereksiz yere uzamasın diye uyarmak istedim” bahanesi de beş paralık değer taşımamaktadır. Çünkü herkes gibi bunca yıldır “milletvekili” sıfatını taşıyan Arınç da bilir ki, Başkan’ın tarafsızlığından şikayeti olan millletvekili bunu usulünce Genel Kurul’a getirir, konu tartışılır ve karara bağlanır.

Haberin Devamı


TBMM
üyelerini, demokrasinin o kutsal kurumunun saygınlığını korumaya çağırıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları