Maalesef evet. Bankacılığa talep azaldı. Genel olarak diğer sektörlerin ön plana çıkmasıyla, ikincisi riskin çok fazla sevilmemesiyle, üçüncüsü çocukların bizi görece ciddi bulmasıyla talep azaldı. Böyle buluyorlar, bu realite. Bizim de bankacılık sektörü olarak onlara gerekli cevabı veremediğimizi düşünüyorum. Hepimiz kendi adımıza bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama bunun totale katkısı çok yüksek olmuyor maalesef.
Neler yapıyorsunuz gençleri çekmek için?
Çok basit iki mesajımız var. Bir: Biz sizi anlıyoruz. İki: Biz sizi seçmeyeceğiz, siz bizi seçeceksiniz. Biz üniversitelere gittiğimizde oturup da bankayı anlatmayız, biz onlara onları nasıl anladığımızı göstermeye çalışırız. Kuşakları iyi tanımak lazım. Onlarla ilgili araştırmalar yapıyoruz, oradan da biliyorum bizi ciddi bulduklarını. Bunu da şöyle anlatmaya çalışıyoruz, “Cebinizde 100 bin dolar olduğunu hayal edin, bunu kime emanet edersiniz. Bizim gibi giyinmiş, kuşanmış bir adama mı, yoksa parmak arası terlik giyen, şortlu, hawai tişörtlü birisine mi?” diye soruyoruz. Hikaye bu, o zaman anlatabiliyoruz. Bu bizim kıyafetimiz, insanlığımız değil. Oraya gidenlerin hepsi genç insanlar, şube müdürlerimizi götürüyoruz, bizden arkadaşlar gidiyor ya da anlatırken ben whatsapptan yazışmalarımı okuyorum.
İşe alınca ne yapıyorsunuz elde tutmak için?
En önemlisi çalışanların gönüllü olarak üye oldukları ayrı bir kulübümüz var, Finclub. 6.500 üyesi var, gönüllü. 2008 senesinden beri aylık aidatı 5 lira. İş dışı yaşam, sosyal yaşamsa iş yaşamıyla bu sosyal yaşamı bir yerde birleştirmeniz gerekiyor. Ünlü bir tiyatrocunun şovuna bilet aldığımızda biz salonu kapatıyoruz. Finansbank’ın bir organizasyonu oluyor. Anne babalar, çocuklar piknik gibi oluyor. Onun haricinde çalışanın, çocuğunun doğumgününü, evlilik yıldönümünü kutluyoruz. Karne gününde izin veriyoruz. Tuttuğu takımın fikstürünü gönderiyoruz...
Ombudsman uygulaması neden başladı?
Ombudsman bir akil adam aslında, bir sürü görevi olabilir, kişisel olarak bir sıkıntınız varsa ve bu disiplin konusu değilse, afişe de olmak istemiyorsanız ombudsmana geliyorsunuz, ombudsman konuyu inceliyor, ilgili taraflarla konuşuyor, değerlendiriyorlar, önerisiyle yönetime gelebilir, gerekiyorsa konuyu disiplin kuruluna taşıyabilir. Ombusman direkt genel müdürlüğe rapor ediyor.
En çok hangi konular gitti?
Mesela ‘bankacılık teklifi yapıyorum, benim kredi tekliflerim onaylanmıyor’, ‘primlerim yanlış hesaplanıyor’ veya ‘ben 3 yıldır kariyer mimarisinde ilerlemeye çalışıyorum, hoca bana taktı, sınavlarda geçemiyorum’ gibi konular veya, ikili ilişkilerde yaşanan sıkıntılar, iş arkadaşıyla veya yöneticileriyle yaşanan sıkıntılar geliyor. İsteyen herkes sorunu ombudsmana taşıyabilir.
Bugüne kadar ombudsmana 25 başvuru geldi. Bunları 22’si çözüldü, 3’ü ile ilgili çalışma devam ediyor.
MEMNUNİYET 18 PUAN ARTTI
Çalışan memnuniyet oranı ne?
Çalışan memnuniyetinde 18 puanlık bir artış elde ettik geçen seneye göre ve 69 oldu. Bağlılıkta da 8 puan artışla yüzde 50 oldu.
Nasıl oldu bu artışlar, neler değişti bankada?
İnsanlara sorarak hareket ettik. Farklı departmanlarda çalışanlara sorduk, anketler yaptık, bazı grupların eğitim programını farklılaştırdık, bazı gruplara inisiyatif verdik, en fazla inisiyatif istiyorlardı çünkü, insanlarla hareket ettik.
Şubede işlemler tek yerden
Şubelerde ‘Yeni bireysel yine finansçı’ diye bir uygulamaya başladık. Ben vatandaşım, bireysel krediye ihtiyacım var, aynı zamanda gişe işlemi yapacağım diyelim tek bir yerden oturarak yapılabiliyor artık, amaç müşterinin işini kendi kontak noktasında, gezdirmeden karşılamak. Şubede yapılan işlemlerin süresi çok kısaldı. Bunun çalışan üzerine de olumlu etkisi var. Gişe diye bakıp önünde bir kariyer kulvarı bulunan insan, bugün o kariyer kulvarına otomatik olarak sahip oldu. Şimdi aynı zamanda satışçı da. Müşteri memnuniyetinde 6-8 puanlık bir artışa sebep oldu.