ABD, Kıbrıs’ta devreye girebilir

ONLARIN ziyareti, Başkan’ın mektubuna tesadüf etti.

İlginç bir gelişme oldu, ABD’nin yeni Başkanı Obama’nın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Mehmet Ali Talat’ın tebrik mektubuna verdiği yanıt Ada’ya ulaşırken, Sanatör Richard Durbin de bölgeye gedi.

Durbin de Demokrat ve Obama gibi Illinois Senatörü. Yani Başkan’ın yakın çevresinden.

Kıbrıs, Atina, Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunmak üzere bölgeye geldi.

Durbin, Başkan Obama’nın resmi temsilcileri değil ama "resmi arkadaşları" olduklarını söyleyerek dolaştı Kıbrıs ve Atina’da nabız yokladı.

Obama Yönetimi’nin Türkiye ile ilk teması Kıbrıs konusu ile başlıyor.

***

SENATÖR’ün ziyareti, Dışişleri Bakanı Clinton ya da Başkan Yardımcısı Biden kadar üst düzey bir ilk temas değil. Ama ciddi bir nabız yoklama, son zamanların moda deyişiyle ciddi bir Kıbrıs açılımı.

Zaten kendisi de bunu söylüyor ve "bu gezinin izlenimlerini, mesajlarını Obama’ya ileteceğim" diyor.

Bu yüzden de her durakta sorular soruyor.

Kıbrıs sorununun çözümü Kıbrıs Türklerinin ekonomik durumunu düzeltir mi? Türkiye’nin rolü nedir? Kıbrıs’taki Türkiye kökenlilerin etkisi nedir? Bir çözümden sonra kaçı kalacak kaçı gidecek? Çözüm mümkün mü?

Durbin’in temaslarından ve dinlediklerimden, Washington’un Kıbrıs barış görüşmelerinde devreye girmeye hazırlandığı sonucunu çıkardım.

Durbin’in, "ABD’nin özel bir önerisi yok. Ama eğer iki başkan da isterse Kıbrıs görüşmelerine yardım ederiz. Bu önerimize katılmaları için liderleri de cesaretlendiriyoruz" sözleri de bu niyeti açıkça ifade ediyor bana göre.

Obama da KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a gönderdiği mektupta, "Daha güvenli bir dünya yaratmak adına barış ve dostluk içinde birlikte çalışma arzusunu" iletiyor.

***

KIBRIS, Obama Yönetimi’nin, Kıbrıs sorununun çözümünü de dış politika öncelikleri arasına aldığı anlaşılıyor.

Bunun nedeni açık. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin rayına oturması yeni yönetimin üzerinde önemle durduğu bir konu.

Sadece Obama ve Başkan Yardımcısı Biden değil, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, ABD’nin çıkarları açısından yüzünü Avrupa’ya çevirmiş, AB vizyonunu kaybetmemiş bir Türkiye’nin önemini defalarca dile getirdiler.

Durbin, ziyaretinin nedenleri arasında "Obama Yönetimi’nin bölge güvenliğine verdiği önemi" de sayıyor. Türkiye’nin Avrupa vizyonunu kaybetmemesi ve Kıbrıs meselesinin çözümü bölgesel istikrarın güvencesi olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği-NATO ilişkilerinin bu ziyaretin gündeminde olması da bununla ilgili.

NATO ile Avrupa Birliği arasında işbirliğinin karşısındaki en büyük engel, Türkiye’nin Kıbrıs vetosu. ABD daha birkaç gün önce açıkça Türkiye’den vetosunu kaldırmasını istedi.

Bu sorun da Kıbrıs’ta çözüm olmadan imkansız görünüyor.

***

KIBRIS görüşmeleri şu sıralar sessiz sedasız sürüyor. Ama KKTC ve Türkiye’deki seçimlerden sonra yaz aylarından itibaren süreç hızlanabilir. Kapalı kapılar ardından gelen haberlerde, şimdi tarafların pozisyonlarının saptandığı ama bir süre sonra karşılarına uzlaştırıcı öneriler konabilir. Liderlerin bu önerileri ellerinin tersiyle itememeleri için de ABD’nin sürece ağırlığını koyacağı kulislerde dile getiriliyor. Bu yıl sonuna kadar ya da önümüzdeki yılın başında Kıbrıs’ta önemli değişiklikler olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları