2007’de girdiği RIBA’da kürsüye çıktı, Avrupalı mimarlar iş ister oldu

- Royal Institute of British Architects’e (İngiliz Mimarlar Kraliyet Enstitüsü) 2007 yılında üye olmuştum. 2005’ten beri dünyanın değişik noktalarındaki RIBA üyelerinin projelerinin mükemmelliğini değerlendiriyor.
Eşi ve ortağı Melkan Tabanlıoğlu dayanamadı araya girdi:
- Bu yıl dünyadan 13 projeye ödül verdiler. Bizim “Loft Bahçe” projemiz ödül kazandı. Tek Türk mimar bizdik. Törende ödülümüzü aldık. Projenin yatırımcıları Akfen ve Sağlam.
Özdem Gürsel de heyecanını paylaştı:
- Töreni BBC 2 canlı olarak yayınladı.
Murat Tabanlıoğlu, RIBA’nın önemine değindi:
- RIBA, dünyada mimarlığa yön veren bir kuruluştur.
Ardından Türkiye’deki mimarlık örgütüne dönük yakınmasını ortaya koydu:
- Bizim örgütümüz daha çok siyaset yapmayı tercih ediyor. Oysa İngiltere’de, ABD’de durum böyle değil. Biz RIBA’dan kazandığımız ödülle Türk mimarlığını yeni bir çizgiye taşımış olduk.
Melkan Tabanlıoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran seçimleri öncesinde açıkladığı projeleri anımsattı:
- Başbakan seçim döneminde arka arkaya projeler açıkladı. Bunda mimarlar olarak bizim de payımız olduğunu düşünüyoruz. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Modern, Sapphire gibi simge projeler bence siyasilerin de projeler üzerine odaklanmasını sağladı.
Özdem Gürsel, RIBA’nın ödül jürisindeki isimleri sıraladı:
- Bob Allies, Gianni Botsford, Alison Brooks, Tony Chapman, Peter Clegg, Paul Finch, Murray Fraser, Philip Gumuchdjian, Deborah Saunt, Bill Taylor, Cindy Walters.
Melkan Tabanlıoğlu, İstanbul’da bazı bölgelerde yükselen gayrımenkul fiyatlarında kendilerine pay çıkardı:
- Mimarı katkıda bulunduğumuz projelerin çevresinde hemen metrekare fiyatları artıyor. Büyükdere Caddesi’nde bunu yaşadık. Diğer noktalarda da aynı şey oluyor.
İşin tanıtım yönüne vurgu yaptı:
- Projelerimiz dünyada dikkat çekip, ödüllere kavuştukça, Türkiye’nin de tanıtımına katkıda bulunuyoruz. Nitekim bazı yabancılar Türkiye’ye geldiklerinde projelerimizi özellikle geziyor.
Türkiye’nin kredibilitesini de ihmal etmedi:
- Türkiye’nin dünyada kredibilitesi yükseldikçe bize de büyük yararı dokunuyor.
Sonra da Tabanlıoğlu Mimarlık’taki kadroya değindi:
- Şu anda ofisimizde 120 kişi çalışıyor. Bunların 110’u mimar. Projelerimizde bu güçlü kadronun emeği var.
Söz kadrodan açılmışken Özdem Gürsel, bir süredir yaşadıkları ilgiyi aktardı:
- Başta Avrupa olmak üzere, dünyanın bazı ülkelerinden bize staj başvuruları olurdu. Şimdi iş başvuruları da alıyoruz.
- Tabanlıoğlu’nda çalışmak isteyen yabancı mimarlar mı var?
- Evet... İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya ve İtalya başta olmak üzere birçok ülkeden iş bavşuruları geliyor. Başvurular arasında ABD’den gelenler de dikkatimizi çekiyor.
Melkan-Murat Tabanlıoğlu ve Özdem Gürsel’le 2008 yılı kasım ayında RIBA’nın Londra’daki galerisinde düzenledikleri “İstanbul ve Ötesi” etkinliğine gitmiştik. Orada eserlerini sergilemişlerdi...
Ondan 3 yıl sonra, Ekim 2011’de RIBA’da ödül için kürsüye çıktılar...
Onlar dünyada dikkati çektikçe, yabancı mimarların çalışmak için başvuru noktası da olmaya başladı...

Kaçak sigaranın büyüklüğü çöpteki paketten çıkıyor

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’la Kiel’e (Almanya) giderken GAP uçağının indiği Hamburg’da birkaç saat geçirdik. Babacan’a ilkokuldan sınıf arkadaşı olan Hamburg’daki Başkonsolomuz Devrim Öztürk de eşlik etti.
Babacan’ın Özel kalem Müdürü Barbaros Dicle, Basın Danışmanı Halit Ertuğrul ve Devrim Öztürk’le sohbet ederken söz kaçak sigara olayından açıldı. Babacan’a kısa süre önce gerçekleşen ve bazı tutuklamaların da olduğu kaçak sigara operasyonunu anımsattım, anlattı:
- Kaçak sigaraya karşı mücadele konusunda bir süredir toplantılar yapıyoruz. Sözünü ettiğiniz operasyon da o toplantılardan çıkan sonuçlar üzerine başlatıldı.
Babacan, kaçak sigaranın izinin nasıl sürüldüğüne değindi:
- Kaçak sigaranın büyüklüğünü çöpten anlıyoruz.
- Çöpten nasıl anlaşılıyor?
- Çıkıp anket yapmaya kalkın, kimse kaçak sigara içtiğini söylemez. Oysa çöpe atılan sigara paketleri herşeyi gün gibi ortaya koyuyor.
- Kaçak sigara paketleri çöpten tek tek toplanıyor mu?
- İlgili ekipler çeşitli noktalarda çöpe atılan sigara paketlerini inceliyor. O paketlerden bir bölümünün Türkiye’de üretim yapan, son operasyonda da bir yönetim kurulu üyesi gözaltına alınan şirketin ürünleri olduğu dikkati çekiyor.
- İçerde üretilen sigara sonra nasıl kaçağa dönüşebiliyor?
- İhraç edilmiş gibi gösterilip, daha düşük fiyatla kaçak piyasasına sürülüyor.
Babacan, hükümetin bu işin peşini bırakmayacağını vurguladı:
- Yüzde 100 bitmese de çok düşük düzeylere çekebiliriz...
Kaçak sigaranın yol açtığı vergi kaybı 2-4 milyar lira düzeyinde hesaplanıyor...
Bu rakam, kaçak sigaraya karşı mücadelenin titizlikle yürütülmesi gereğini ortaya koyuyor...

New York’taki Türkevi’ni TOBB değil devlet yapacak

TÜRKİYE’nin Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, Ali Babacan’ın Dışişleri Bakanlığı döneminde Ankara’da, bakanlıkta görev yaptığını anımsattı. Bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dışişleri günlerine döndü, bakanlığın son dönemlerde yaptığı yatırımlara değindi:
- Dışişleri Bakanlığımız yurtdışında önemli bina alımları yapıyor. Son olarak Brüksel (Belçika) ve Atina’da (Yunanistan) 20’şer milyon Euro’ya binalar aldık.
New York’taki (ABD) Türkevi projesini anımsattım:
- Türkevi’nin yanıbaşında bir restoran vardı. Onu sattık. Daha geniş bir arsamız oluştu. Türkevi daha büyük bir binaya kavuşacak. Yeri de çok güzel zaten. Birleşmiş Milletler (BM) binasının tam karşısında.
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkevi’nin yapımı konusunda bir protokol imzalanmış. Protokole o dönemde TOBB adına Başkanvekili olan Zafer Çağlayan imza koymuş. 32 kata çıkması öngörülen Türkevi’ni TOBB mu yapacak?
- TOBB’la yapılan protokolün süresi bitti zaten. Devletin kaynaklarıyla yapılmasını planlıyoruz.
Belki de Türkevi projesi için Türk inşaat şirketleri ile mimarları arasında bir yarış yaşanır...