Zirvedeki kayıplar

Ölümü hissetmeyen yaşamaktan anlamaz. Ve hayatın önemini ancak önemsediğimiz birini kaybettiğimiz zaman anlayabiliyoruz. Ne yazık!

Sahip olduğumuz değerleri ancak kaybettiğimiz zaman değerlendirmeye başlıyoruz. Çok yazık!

Duygularımızı derinden etkileyen bir olay yaşamadıkça hissetmiyoruz. Hissetmediğimiz zaman bilemiyoruz. Çünkü düşünmüyoruz. Düşünce yeteneğimizi harekete geçiren kayıplar ve acılar olmasa belki de hiç düşünmeyeceğiz, bilemeyeceğiz ve gelişemeyeceğiz.

Belki de insanın öğrenme yöntemi, acı hissiyle gelişiyor.

Bülent Ecevit’i kaybettik. Şimdi düşünüyoruz. Geçmişi, bugünü ve geleceği sorguluyoruz. Düşüncelerimiz derinleşiyor. Bir zamanların Türkiye’sini düşünüyoruz. Çünkü Bülent Ecevit, Türkiye’nin zirvesini sembolize eden önemli şahsiyetlerden biriydi. Türkiye’nin zirvesi demek, Türkiye’de yaşayan her bir kişinin zirvesi demek anlamına geliyor. Ve zirvede yaşananları hatırlıyoruz.

Kıbrıs Barış Harekatı’nı hatırlıyorum. İlk gençlik yıllarıma denk gelmişti ve fikir ayrılıkları Kıbrıs Harekatı ile birlikte aniden bitmişti. Fikirler, görüşler ve düşman kardeşler tek bir noktada birleşmiş ve ben bütün olmanın açığa çıkardığı o muazzam enerjiyi ilk kez o zaman hissetmiştim.

Bülent Ecevit bende, birliğin yarattığı o müthiş enerjiyi sembolize eden bir başkan olarak iz bıraktı.

Sonra, yaptıkları ve yapmadıkları, doğrusu ve yanlışları konuşulmaya başlandı. Hakkında bir değil pek çok kitap oluşacak kadar çok konuşulmuş başkanlardan biri oldu. Fakat başkan makamına ulaşmanın, insan özelliklerinden başka bir özellik oluşturmadığı aklımıza gelmedi. Ancak ölünce anladık.

Anladık ki, özel bir insandır. Bütün dünyanın ölümünü andığı çok özel bir insan...

Doğrular, yanlışlarla bir arada bulunur. Yanlışlardan doğrulara varılır. Sonra belli bir zamanın doğrusu, başka bir zamanın yanlışı olabilir. Ve ancak böyle olur, bilmek ve gelişmek...

Türkiye’nin gelişim sürecinde çok önemli fonksiyonları olmuş birinin anlaşılması elbette kolay değil. Fakat değer bilmek ve değerini anlamak için kaybetmek gerekmez. Zaten Bülent Ecevit’i kaybetmiş değiliz. Sadece fani bedeni toprak olacak, varlığı yaptıklarıyla yaşamaya devam edecek.

Bilinçaltı derinden etkileniyor

Derinden etkileyici olaylar meydana gelebilir ve önemli değişikliklere neden olabilir. Hem zihinsel, hem de duygusal açıdan geçmiş ve geleceğin sorgulanacağını işaret eden gökyüzünün konumu, şimdiye kadar bilinmeyen ve araştırılmayan konuların önem kazanacağını gösteriyor. Hayal gücünü uyandıran gelişmeler, şimdiye kadar düşünülmemiş yepyeni tasarımların ortaya çıkmasına neden olacak. Bu arada belli konular ve ayrıntıların büyüdüğünü işaret eden gökyüzünün konumu, ilginç tedbirlerin ortaya çıkacağını da işaret ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları