Paylaş
Beşiktaş maçının 15 dakikalık başlangıcı, önümüzdeki günler için güçlü bir oyun inşa edebileceği umudunu aşılamıştı Trabzonspor taraftarına. Bu heyecanla, hafta içi olsa bile tribünlere koşmuştu bordo mavi renklere gönül verenler.
BURAK YILMAZ SAHADA OLSA...
Kayserispor’un planı netti: Topa az sahip olup, geçiş oyununda Orsic-Eren Elmalı kanadının savunma zaafını kullanarak pozisyon bulmak. Devre bittiğinde ev sahibinin %70 ile topa sahip olması tesadüf değildi ancak rakibinin yarattığı 1.54’lük gol beklentisi ise (0.75’i kaçan penaltı olsa bile) Burak Yılmaz’ın stratejisinin ne kadar iyi işlediğini gösteriyordu. Bu bölümde %56’lık bir oranla sağ kanadı kullanan deplasman ekibi, sahada Boa Morte yerine kulübedeki teknik adamı olsa muhtemelen devreyi 3-4 farkla önde bitirirdi. Savic sakatlanarak kenara gelip yerini Ozan Tufan’a bırakınca merkezdeki sertliği de azalan Trabzonspor, Dragus-Cihan ikilisinin enerjisiyle zaman zaman rakip ceza sahasında etkili olsa da kalesinde aynı pozisyonun karbon kopyalarını defalarca verdi.
Şenol Güneş, risk almaktan çekinmeyen bir profil. Cham-Visca-Banza-Enis Destan dörtlüsünden faydalanamayan kurt hoca, ikinci yarıya Poyraz ve Nwakaeme ile başlayarak, sahaya beceri ve bitiricilik atmak istedi. Bordo mavililer sahada bir tepki vermeye çalışırken Boa Morte, ilk yarıdaki kaçırdığı pozisyonların bir benzerinde bu sefer hata yapmadı ve rakibi için üç puanı Kaf dağının ardına gönderdi.
GÜNEŞ'E İNANÇ YEŞERDİ
Kötü gidişat tribün tepkileriyle birleşince kalan bölümün işkenceye dönüşeceğini sananlar ise yanılıyordu. Umut Bozok’un oyuna girişi, sonrasında da Gökhan Sazdağı’nın kırmızı kartı Trabzonspor’a o aranan kıvılcımı yaktırdı. Oyunla değil, enerjiyle gelen iki gol ve yakalanan beraberlik, Şenol Güneş’e olan inancı bir kez daha yeşertti. Çok şey götürebilecek bir 90 dakika, yeniden Umut’a yolculukla sona erdi.
Paylaş