Yorgun Herkül’ün gerçek kahramanı Özgen Acar’dır

BAŞBAKAN Erdoğan ABD dönüşü ‘Yorgun Herkül’ heykelinin üst kısmını beraberinde getirdi. Heykel Antalya Müzesi’nde bulunan altı ile birleşecek. Türkiye’nin kültür mirasını zenginleştiren bu müthiş öykünün arkasında bir gazetecinin başarısı var: Özgen Acar.

Haberin Devamı

Kendisi bu macerayı euractiv.com.tr Yayın Yönetmeni Kerem Çalışkan’a anlattı.
Önce Özgen Acar kimdir?
Cumhuriyet okurları ve Türk medyasının ve arkeoloji dünyasının yakından tanıdığı bir isim. 1969’dan beri özellikle tarih, arkeoloji alanlarına eğilen üretken bir kültür insanı... Birçok antik yapıtın peşine düşen Acar’ın Cumhuriyet’te yazdığı yazının içinde altı ve üstü bir sayfada birleştirilmiş Herkül heykeli de yer almıştı. Bu birleşmiş olarak dünya sahnesine çıkan ilk Herkül’dü... Sonradan Türkiye’ye getirilmesinde Özgen Acar’ın sürekli irtibat içinde bulunduğu, Perge’yi kazan Prof. Dr. Jale İnan’ın da büyük katkısı oldu. ‘Yorgun Herkül’ün bulunuşu ve Türkiye’ye kazandırılması Acar’ın tek başarısı değil. Nice öyküleri var.
Özgen Acar, Herkül olayını ilk nasıl fark ettiğni Kerem Çalışkan’a şöyle anlatıyor:
“Eylül 1990’da New York Metropolitan Sanat Müzesi’ne (MET) Shelby White ve Leon Levy çiftinin özel koleksiyonunu görmeye gittim. Anadolu bağlantılı pek çok yapıt vardı. Bu arada bir mermer heykelin üstü dikkatimi çekti. Yorgun Herkül adındaki bu heykel bana hiç de yabancı gelmemişti. Ancak yaşamımda bu heykeli hiç ama hiç görmemiştim. Bu heykel bende sanki daha önceden görmüşüm gibi bir izlenim yarattı. Cam vitrin içinde altında bir silindir kaideye oturtulmuş bu heykelin çevresinde dolaşarak incelemeye başladım. İnceledikçe sanki daha önce görmüşüm gibilerden bir kanı pekişmeye başladı. Ben vitrinin çevresinde dolaşırken, müze bekçisi de benden huylanmıştı. Ben heykelin çevresinde dönerken, onun da benim çevremde dolaştığını, bir süre sonra öteki ziyaretçilerin donmuş bakışları ile bizi gözetlediklerini algıladım. İncelemeyi bırakıp, serginin kataloğunu aldım. Fotoğrafının fotokopisini çıkardım.
Türkiye’de yaklaşık 95 müze var. Hiçbirine değil, doğrudan dönemin Antalya Müze Müdürü Kayhan Dörtlük’e fotoğrafı ilettim. O müzeyle ilgisi olduğuna emindim. On dakika sonra Kayhan Bey ile telefonla konuştuğumda ‘Ağabey, bu bizim Perge’de bulunan Yorgun Herkül’ün üstü. Müze uzmanları ile birlikte inceledik. Şimdi bakanlığa bildirip dikkatlerine sunacağım. İnşallah bu heykeli Türkiye’ye kazandırırsınız’ dedi.     
Bu heykel, Yunan heykeltıraş Lysippos’un İÖ 4. yy’de yaptığı ünlü Yorgun Herkül’ün Roma kopyasıdır. Dünyada 50 kadar Roma benzeri vardır. Düşüp kırıldıklarında genellikle bu doğrultuda bölünmüşlerdir. Ayrıca resme göre aradaki boşluk uyumsuzluğu da gösteriyor.”
Ama unutmadan şunu hatırlatmak gerekiyor. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Dr. Engin Özgen, Prof. Jale İnan’ı, Doç. Haluk Abbasoğlu’nu unutmamak gerekiyor. Ve sonunda Acar şöyle diyor:
“Bugünkü girişimin ardında Kültürel Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, uzmanlarının kararlılıkları ve Bakan Ertuğrul Günay’ın desteği var.”
Burada kesmek zorundayız çünkü öykü uzun, tümü euractiv.com.tr de okunabilir.
Neler mi? Özellikle Manisa’dan kaçırılan Marsiyas Heykeli, yüzyılın Elmalı Dekadrahmi, 1966-68 yılları arasında Uşak’tan kaçırılan Karun Hazinesi ve KKTC’den kaçırılan Kanakarya mozaiklerinin öykülerini...
Ne derler; tarih yerinde güzeldir.
(Not: Özgen Acar önceki gün Dil Derneği’nin onur ödülünü aldı.)

Haberin Devamı

GOP’ta garip işler

Haberin Devamı

CHP Gaziosmanpaşa (GOP) İlçe Sekreteri Ali Yıldırım soruyor:
“GOP Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nde yapılan tahmini 14 milyon TL olduğu belirtilen yolsuzluk, bir müfettişin GOP Tapu Sicil Müdürlüğü’nde yaptığı denetim sonucu ortaya çıkmıştır. Daha sonra görevde bulunan Emlak İstimlak Müdürü geçmiş bazı dosyalarda inceleme yapmış ve 13 dosyada yolsuzluk saptamıştır. Bunun üzerine sayın Belediye Başkanı kendilerini dinlemeden ve suçlarını bile bilmeden, başta Emlak ve İstimlak Müdürü ve dört çalışanı görevden uzaklaştırmış, aynı birimde çalışan taşeron şirket elemanlarının işlerine son verilmiştir. İki belediye başkan yardımcısının (biri bürokrat) ıslak imzalarının bulunmasına rağmen, olayın faturasını memurlara kesmek ve dosyayı kapatmak üzere yapılmış girişimin kamuoyunca bilinmesini istiyorum. CHP’li belediyelere sabaha karşı baskınlar gerçekleştirenler acaba GOP Belediyesi’ne ortada bu kadar büyük bir yolsuzluk varken, neden baskın yapmamıştır? Yoksa bu işin ucu başka yerlere mi dokunmaktadır?”

Haberin Devamı

TÜBA’ya siyasi darbe

ÜNİVERSİTE Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, TÜBA kararnamesi konusunda bir açıklama yaptı. Kamuoyuna ‘önemle’ sunulan açıklamada özetle şöyle deniliyor:
“Hükümetin TÜBA’yı yeniden biçimlendirme hareketi, dünyadaki özerk bilim akademileri geleneğiyle taban tabana zıt, ülkemizin bilimsel gelişmesine, akademilerin tanımında bulunan özerklik ilkesine, akademik özgürlüğe vurulmuş çok ciddi bir siyasi darbedir. Hükümetin aldığı bu olumsuz karar, ülkemiz öğretim elemanları, uluslararası kurum ve kuruluşlarca derin kaygı uyandıran bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. 
Biz aşağıda imzası bulunan öğretim elemanları, Sayın Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı ile milletvekillerinden akademik özerkliği hiçe sayan bu kararnamenin iptali konusunda duyarlı davranmalarını bekler ve dünyadaki bilim akademilerinin kendilerini yöneten özerk kurumlar olduğu gerçeğini hatırlatmak isteriz. Kararnamede öngörülen uygulamanın hayata geçirilmesi, ülkemizin evrensel düzeyde tanınır bir Bilimler Akademisi’nin  artık hiç olmaması anlamına gelecektir.”
Prof. Dr. Yeşildere, bu konudaki imza kampanyasının sürdüğünü de bildirdi.

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ

DİYANET İşleri Başkanlığı tarafından her yıl kutlanagelen “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” bu yıl da 1-7 Ekim tarihleri arasında ülke çapında düzenlenecek etkinliklerle kutlanacağını, bu yıl “Cami-Çocuk Buluşması” ve “Din Hizmetlerinde Gönüllülük” temalarının kutlamalarda tercih edildiğini....

Mesaj Panosu

RİZE’deki sel felaketi sonrası diyorlar ki: “Dere yatağında yapı kalmayacak”
Dalga mı geçiyorlar? HES’ler yüzünden dere mi bıraktılar ki, yatağından korkuyorlar?
Şevket ÇORBACIOĞLU

Bilmediğimden soruyorum

LDP Genel Başkanı Cem Toker soruyor:
“Anayasa Mahkemesi Başkanımızın yabancı büyükelçiler tarafından nezaket amaçlı ziyaret edilmesi ve kendisinin onlara yaptığı iade-i ziyaretler diplomatik bir gelenek midir?
Örneğin, Sn. Namık Tan, Faruk Loğoğlu, Nüzhet Kandemir gibi Washington Büyükelçilerimiz de göreve başladıklarında, ABD Yüksek Mahkeme Başkanı’na nezaket ziyaretinde bulunmuşlar mıdır? Ve tarihte herhangi bir ABD Yüksek Mahkeme Başkanı, verilen resepsiyonlar dışında Büyükelçimize ziyarette bulunmuşlar mıdır?!

Yazarın Tüm Yazıları