Yetiş Ayşe

Ayşe Hanım merhaba,

Haberin Devamı

21 Mayıs tarihinde köşenizde çıkan “İki küçük kızım için ne olur” başlıklı yazı için iletişim bilgilerini alabilir miyim?
İyi günler diliyorum.

Lütfen ismim gazetede çıkmasın.

CEVAP: İsimsiz meleklerim benim, iyi ki varsınız. Bilgileri ileteceğim, öpüyorum sarılarak.

…………

İNSANLARA GÜVENMEK İSTİYORUM

Ayşe Abla 24 yaşında bir anneyim. Nereden başlayayım nasıl anlatayım bilmiyorum ki…

Annemle babam ben 18 yaşındayken ayrıldılar, zaten babamın eziyetleri hiç bitmezdi.

Annemle beraber İstanbul’dan İzmir’e dayı kapısına sığındık ama orda da yengem istemedi, hayatı çekilmez hala getirdi. Kurtuluş olsun diye evlendim ama nerden bilirdim ki yağmurdan kaçarken doluya tutulacağımı?
Hamile olduğumu öğrendim, nikâh kıymıyordu ve eziyetleri bitmiyordu, sonunda ayrıldık, oğlumu aldırmaya kıyamadım. Allah layık görüp onu bana vermiş, nasıl aldırırdım? (şimdi 4 yaşında dünyalar tatlısı bir oğlum var)
Neyse, ayrıldıktan sonra tekrar dayı kapısına sığındım ama olmadı, barındırmadılar, hamileyken yapılan eziyetleri ben biliyorum bir de Allah.

Haberin Devamı

Neyse sonuç olarak annemi de alarak Malatya’ya dedemin evine gittik, boş, köhne bir evdi, orada oturmaya başladık, oğlum doğmuştu.

O süreçte ben çalışıp evimi geçindiriyordum ama hayat yine yaptı yapacağını, dedemin evi toki’ye gitti. Ev kirası ödeyecek kadar maaş alamıyordum.

Bir arkadaşım aracılığıyla İstanbul’da bir iş imkânı sağlandı, iş için geldim, çalıştım.

Allah’a şükür şimdi idare ederim ama bu ay çok zordayım Ayşe Ablacım, Malatya’dan İstanbul’a taşınmak derken bitmiş durumdayım.

Evime sadece bir koltuk takımı alabildim onun da daha taksitleri duruyor. Evimde hiç bir eşyam yok abla. Artık yaz da geldi oğlumun sütü bozuluyor. Gündüzleri işimde çalışıyorum, akşamları da evde düğme işi yapıyorum ama artık dayanacak güç kalmadı, üstelik şimdi bir de kira ödüyorum.

Lütfen ablacım herkese yardım ettiğiniz gibi bana da yardım edin. 24 yaşında bu kadar yükü kaldırmak kolay değil, omuzlarımın çöktüğünü hissetmeye başladım artık.
 
PINAR
Lütfen abla yardım et

Haberin Devamı

CEVAP: Sevgili Pınar, nikâhsız da olsa çocuğunun babası çocuğunu nüfusuna geçirmeli ve ona nafaka ödemeli. Öncelikle bu konuyu çözmende yarar var ilerisi için. Bu arada da benim canım our dostlarım elbette evin ve çocuğun için eşya yardımında bulunacaklardır.

…………

İKİ KÜÇÜK KIZ

Ayşe merhaba,
Lütfen bu iki küçük kızın annesine yardım edebilmem için adres iletir misin? Umarım mailimi okuyup yanıt yazarsın, ben de bir kız bir erkek çocuk annesiyim, çok üzüldüm hallerine.
Lütfen onlara ulaşabileceğim bir iletişim bilgisi ver. Elimden geldiğince parasal/kılık kıyafet yardım edeceğim.
Teşekkürler

Ebru

CEVAP: Ebru’m ileteceğim, iyi ki varsın. Öpüyorum.

…………

SOKAKLARDAN

Haberin Devamı

Ayla Hanım 1983 doğumlu, nikâhsız yaşadığı adamdan da ayrılmış, sokaklarda 2,5 yaşındaki kızı ile yaşıyor.
Kocası bir travesti ile birlikteymiş ve yine ondan olan 5 yaşındaki kızına o bakıyormuş. Ama kızı annesine geri vermek istiyor.
Ayla Hanım sedef hastası, hastalığı bütün vücudunu sarmış, yeşil kartının süresi geçtiği için tedavi olamıyor.
Evlerinden atıldığı için Taksim’de otelde kalıyor kızıyla. Sağlıksız koşullarda yaşıyorlar, odalarında pencere yok, banyo yapamıyorlar.
Taksim esnafı yardım ediyor, uzun süredir esnafın içinde yaşadığından herkes tanıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. Oteli de onların sayesinde bulmuş.
Büyük kızı 2 ay önce annesiyle birlikte kalırken tacize uğramış, karakolluk olmuşlar, sonrasında bir süre parklarda yatmışlar.
En büyük sorun kalacak yer ve geçimini sağlayacağı bir iş.
Derneklerde kalmak için başvuru yapmış ama olumlu yanıt alamamış.
Didem

Haberin Devamı

CEVAP: Sevgili Didem, nasıl hayatlar var böyle, Allah herkesin yardımcısı olsun. Çok acı gerçekten.
Benim canım okur dostlarım elbette destek olacaklardır. Sevgiler.

………………….

BU KİŞİYE NASIL ULAŞABİLİRİM?

Ayşe Hanım merhaba,

Bugün köşenizde okuduğum 2 küçük kızıyla sokakta kalan bayana nasıl ulaşırız acaba? Hangi şehirdedir, nasıl yardım ederiz? Yardımcı olursanız sevinirim.
Sevgilerimle,

Nilay

CEVAP: Nilay’ım, ben bilgileri sana ileteceğim, öpüyorum.

…………

İKİ KÜÇÜK KIZIM İÇİN BAŞLIKLI YARDIM TALEBİ

İki küçük kızım için başlıklı ihtiyaç sahibinin hangi şehirde oturduğunu bilgilendirebilir misiniz? İstanbul ise çevremden yardım toplamaya çalışacağım.
 
Emine

Haberin Devamı

CEVAP: Emine’m, sana eposta ile bilgi vereceğim, sevgiler.

…………

İKİ KÜÇÜK KIZIM İÇİN NE OLUR

Merhaba Ayşe Ablacığım,

Yazını okuduktan sonra hemen onların yanına gitmek istedim. Ben yeni evliyim, maddi olarak olmasa da eşya olarak yardım etmek isterim. Zamanında alınmış, bir de hediye olarak gelen mutfak eşyaları, uyku setleri, pike takımı gibi bir sürü ihtiyaç fazlası eşyalarımı paylaşmak isterim hemen.

İletişim bilgilerini verebilirsiniz ya da benimkini iletebilirseniz çok sevinirim.

Çocuklara giyecek ve temizlik bakımı gibi ihtiyaçları için de elimden geleni yapabilirim.
Duygu

CEVAP: Duygucuğum, harikasın. İletişim bilgilerini epostayla yollayacağım, sarılarak öpüyorum.

…………

TEŞEKKÜRLER

Sevgili Ayşe,
Göknil Hanım’ın gönderdiği ayakkabılar bana ulaştı. Hem kendisine hem de sana çok çok teşekkürler ediyorum.
Sayende çok mutlu oldum gerçekten.
D.

CEVAP: Sevgili D., sizlerden böyle güzel geri bildirimler aldıkça nasıl mutlu oluyorum anlatamam. Mutlu olduğuna inan ben senden daha çok sevindim. Sevgiler.

…………

36 BEDEN

Merhaba Ayşe Hanım,

Yazılarınızı büyük bir hayranlıkla takip ediyorum. Ne de güzel bir yardımlaşma örneğidir bu. Okudukça bazen içim cız ediyor. Özellikle çocukların yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda... Ben de anneyim ve kızım için dünyaları yakarım. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın.

Bir firmada sekreter olarak çalışıyorum. Maaşım çok yüksek değil. Öncelik olması gerektiği gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek. Kalan ise kızımın okul masraflarına gidiyor. Çok lüks yaşamıyoruz ama bir birikim de yapamıyoruz.

Allah’a şükür her sabah kalktığımda gidecek bir işim var en azından. Sağlığımız yerinde. Allah yardıma ihtiyacı olan herkese bir çıkar yol verir inşallah.

Ayşe Hanım ben sizden kıyafet rica edecektim. 36 beden giyiyorum, ayakkabı numaram da 37. Bazı kıyafetlerim bekârlığımdan kalma ve ben evleneli 13 yıl oldu. Eski değiller yine beni idare edebilirler. Ama aynı şeyleri giymekten çok sıkıldım. Bazen düşünüyorum çalıştığım firmaya sekreter gibi giyinip gidemedim hiç. Umarım bana da birileri giymediği kıyafetlerini gönderebilir. Çok mutlu olurum inanın. Şimdiden çok teşekkür ederim.

 Sizi çok seviyorum ve kendime örnek alıyorum.

NOT: İsmim gizli kalabilir mi?

CEVAP: İsmin tabi ki gizli kalır. Benim isimsiz melek okur dostlarım da yardımına koşar inşallah. Sevgiler.

…………

KÖY ÖĞRETMENİNİN YARDIMINIZA İHTİYACI VAR

Merhabalar Ayşe Hanım,
Köşenizi 5-6 ay önce okumaya başladım ve size bir gün bir mail atacağım inanın hiç aklıma gelmezdi.
Konuyu uzatıp vaktinizi almak istemiyorum. Ben Esra, 32 yaşında iki kız çocuğu annesiyim. Antalya’da yaşıyorum.

Bir köyde, havaalanına yakın bir köyde öğretmenlik yapıyorum. Sizler de bilirsiniz ki bizim imkânlarımız büyük şehirlere göre daha kısıtlıdır ama mutluyuzdur, kendi yağımızla kavrulur, gideriz.
Bana bu maili yazdıran konu 1 hafta önce yaşandı, ben 4 aydır bu okulda görevliyim, tesadüfen ev ziyaretleri yapabildiğimiz için çok zor durumda olan bir öğrencimiz olduğunu fark ettik.

Sorunun temelinde yaşanmışlıklar ve yanlış ilişkiler, kararlar yatsa da ceremesini o masum çocuklarımız çekiyor.
Öğrendiğime göre öğretmen arkadaşımız öğrencisine akşam ne yediğini sorduğunda ''Çaya ekmek bandırıp yedik öğretmenim.” Demiş. “Peki, çayı nereden buldunuz?” sorusuna da “komşular verdi demlikle” diyen bir öğrencimiz var.

Yazarken bile göz yaşlarımı tutamıyorum. Eşimin şirketinden arkadaşımı aradım, o da hayırsever arkadaşını bize yönlendirdi ve bugün aldıkları temel ihtiyaçlarını götürmek için evlerine gittik. İnanamazsınız, Antalya’nın göbeğinde böyle bir yaşantı olduğuna inanamazsınız.
Fotoğrafları da ekliyorum mailime. Çatı yok, en en önemlisi de evde ELEKTRİK ve SU bağlantısı yok.

Anneleri camiden el arabasıyla su taşıyor. Bu üçüncü sınıf öğrencisi ve bir de 8 aylık dünya güzeli bir bebekleri var. Kahroldum, kahroldum.
Çocuğa başka ne istersin, hayalin ne dediklerinde elektrik, su diyor, daha da kahroluyorum.

Bir çocuğun, 9 yaşında bir çocuğun hayali bu mu olmalı?

Sonra daha da konuşturarak bir bisiklet ve televizyon istediğini öğrendik.
Sizden ricam sevgili hayırseverler lütfen bu ailemizi daha insani şartlarda yaşatalım. Açlık kadar aç uyumak kadar vicdanı acıtan bir durum bilmiyorum.

Ne olur ben aracı olayım ve bu ailemizi elektriği suyu olan temel ihtiyaçlarını karşılayabildikleri bir evde yaşatalım.
Bireysel olarak çevremden yardım topluyorum ama bir elin nesi var iki elin sesi var.
Ne olur yardımınıza çok ihtiyaçları var, ilgilenenlere şimdiden teşekkür ediyorum. Sevgiler, saygılar...
Köy Öğretmeni.

CEVAP: Sevgili Köy Öğretmenim, maalesef burnumuzun dibinde böyle pek çok hayat var. Biz de elimizden geldiğince denizyıldızlarını denize atmaya çabalıyoruz. İnşallah bu yavrumuza da destek olacak okur dostlarımız çıkacaktır. En azından ona bir bisiklet gönderebilirler sanırım.


…………

OKURLARIN SENİ YALNIZ BIRAKMAZ AYŞE ABLA

Ayşe Abla merhaba Ebru Hocamızın isteklerini biz karşılayabiliriz.  Ayrıca siz de iyi ki varsınız.
Çetin 

CEVAP: Çetin Bey, harikasınız. Bilgileri ileteceğim. Sevgiler.

…………

Ebru Öğretmen

Abla günaydın,

Ebru öğretmene mailimi iletirsen bana yazsın.
Her yıl düzenlediğimiz şirket kırtasiye kampanyasına okulunu dâhil edebilirim.
Geçen seneki kampanyanın okullarından biri yine senin köşenden ulaşan bir öğretmendi.
Bu seneki okullardan biri Ebru öğretmenin okulu olabilir. Yalnız kampanyamız Eylül- Ekim gibi olacak okullar açılınca.
Bilgisi olsun.

Özge


CEVAP: Özge’m cansın sen can. Bilgileri sana ileteceğim. Yanaklarından öperim.

…………

ABLALARIN EN GÜZELİ YARDIMINA İHTİYACIM VAR

Orta Doğu ve Balkanların en muhteşem ablası yardımına ihtiyacım var.
Siz beni tabi ki tanımıyorsunuz ama ben sizin binlerce okurlarınızdan bir tanesiyim ve sizi çok seviyorum.
Ayşe Ablacığım;
Ben yıllardır bir kitap yazmaya çalışıyorum ama bir türlü ilk sayfayı yazamadım. O ilk paragrafı bir türlü toparlayamadım.
Az önce o ilk sayfayı yazdım. Ablaların en güzeli. İlk sayfayı okur musun? Ve çok samimi olarak ne düşündüğünüzü bana yazar mısınız?
Bir kaç kelime de olsa sizin fikriniz benim için çok önemli. Ya evet Yasemin "bu kitap olabilir devam et" deyin. Ya da "boş ver" deyin ne olursunuz!
Ayşe Abla; biliyorum sizin işiniz başınızdan aşkın meşgulsünüz ama şu fakire bir kaç dakika ayırırsanız kalan hayatımda size dua edeceğim.
Sevgiler
Yasemin

KARA KİTAP

Ölüyorum! Adamın biri ne olduğunu anlamadığım bir sürü tıbbi terimi sıraladı, ardından “ölüyorsunuz” dedi. Gülümsedim… Delirdiğimi düşünmesi muhtemel ama o nereden bilecek ki; ben üç yıl önce 11 Şubat’ta ölmüştüm zaten.
İnsan böyle bir durumda ne yapar ki. Hemen birilerini arayıp “hey ben ölüyorum mu” demeliyim. “Tanrım neden ben” diye isyan mı etmeliyim. Başka doktorlara koşup tıbbın sınırlarımı zorlamalıyım. Acil şifacılar bulup bitkisel ilaçlar mı kullanmalıyım. Salya sümük ağlamalı mıyım? Ne yapmalıyım bilmiyorum, bildiğim tek şey hemen hastaneden çıkmak ve bir sigara yakmak istediğim.

Ciğerlerime çekerken sigaranın dumanı ve henüz yaşarken ne yapmak istediğimi düşündüm. Hep Bungee jumping yapmak istemişimdir, Antartika’ya gidebilirim, dudaklarıma silikon enjekte ettirebilirim, topuklu sarı bir ayakkabı alabilirim, sakladığım şarapları açıp alkolün dibine vurabilirim, yıllardır görmediğim ailemi ziyarete gidebilirim, çocukluğumda dahi gitmediğim hayvanat bahçesine de gidebilirim, bir sürü şeyi yapabilirim veya yapmayabilirim.
Günlüklerimin üzerinde dolaştırıyorum ellerimi. Neredeyse yedi yaşından beri günlük tutuyorum. Her günü bıkmadan usanmadan yazdım. Gittiğim her yere taşıdım bu yılların sararttığı defterleri. Yazmayı sevdiğimden midir yoksa unutmaktan korktuğum için mi istifledim tüm anılarımı bu defterlere hiçbir fikrim yok. Yazdım yazmasına da hiç okumadım günlüklerimi. Parmaklarımı sayfalara geçirip “neler gördüm geçirdim” demedim. Belki de ürktüm günahımla yüzleşmekten ya da paslı anıları zihnimde canlandırıp tekrar tekrar yakmak istemedim canımı. Hep orada olsunlar, yazılsınlar, unutulmasınlar ama okunmasınlar istedim. Ölürken ne yapmak istediğimi artık biliyorum. Yazacağım… Günlüklerimi kitaplaştıracağım. Kendime bile itiraf edemediğim, hayatımın son on beş yılında ruhumda taşıdığım günahımı ifşa edeceğim. Ortalara dökeceğim sırrımı, saklamayacağım saklanmayacağım. Yoruldum saklanmaktan, gizlenmekten. Yoruldum yaşadıklarımı sırtlanmaktan. Beni tanıyan tanımayan herkes her şeyi bilsin istiyorum. Sesim kısılana kadar haykırmak istiyorum “o kadın benim, o günahkâr kadın benim işte” Bundan kötü ne olabilir ki zaten ölüyorum. Ölüyorum ben yahu kim yargılayıp sorgulayıp, kötüüüüü damgası vurabilir ki. Sanırım ölüyor olmanın tek iyi yanı bu korkmamak, yaşadığından korkmamak…

CEVAP: Bayıldım, devam, devam et canım. Yazını yayınladım, bakalım okur dostlarım da beğenecek mi?
……….

Yazarın Tüm Yazıları