Yerellik Avrupa’sında Türkiye’ye yer var

Ferdinand Richard ile Marsilya’da tanıştık. Fransa’da Türkiye Mevsimi çerçevesinde  İKSV’nin düzenlediği çağdaş sanat sergisinin açılışı öncesinde konuştuk.
Richard aynı zamanda Marsilya’da eski Tekel fabrikasına kurulan sanat üretim merkezi La Friche Belle de Mai’nin fikir babası.

Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kendilerinin bile beklemediği bir başarı elde eden  Yeşiller Mart ayında Fransa’daki yerel seçimlerden de umutlu.

Solun boşluğunu yeni söylemle doldurmaya başlayan Yeşiller’in kültür politikalarını anlatırken Richard ilginç bir tahlil yaptı. “Fransa’da kültür politikası İkinci Dünya savaşı’nın damgasını taşır. Marşal yardımlarıyla belini doğrultmaya çalışan bu ülkede, kültür bakanlığı ilk kez De Gaulle’ün kararlarıyla  kuruldu ve NATO’nun talimatlarıyla Malreux kültür bakanı oldu. Kültür Bakanlığı, Amerikan kültürünün Avrupa’da yayılması için harika bir araç haline geldi..Kültür devletin propaganda aracı olarak kullanılmaktan kurtulamadı, bağımsızlaşamadı.”

Geçen hafta Dışişleri Bakanı Kouchner’in, ulusal kültüre ilişkin açıklamasını da bu sürecin devam ettiğinin örneği olarak gösterdi. �

* * *

SANAT ve kültürle ilgili temel kararların New York, Londra, Paris gibi büyük metropollerde alındığını, buralarda altın üçgenlerin oluştuğunu söylüyor Richard. Bu üçgenin tepesinde devlet, ara kademede büyük yayın ve dağıtım şirketleri ve sponsorlar, altta da onların eleğinden geçen sanatçılar ve yapıtlar var. Para, media, karar süreçleri tekeli.

Bu üçgenin dışında kalan sanatçıların kendilerini duyurmaları olanaksız.

Ama yaratıcılık oralarda. Altın üçgenlere sığmayan bağımsız sanatçıların seslerinde, renklerinde, dokularında. Richard, onlara yaratıcılığın ham maddeleri diyor.
Fransız Yeşilleri, bugünkü düzeni tersine çevirecek önerilerle çıkıyor bu seçimlerde halkın karşısına.�

“Bu çarkı tersine çevirmenin tek yolu, bugüne kadar tekrarlanan herkes için kültür ve sanat sloganını  tersine çevirmek. Herkesten kültür sanata katkı haline getireceğiz” diyor.  Altın üçgenlerin dışındaki yaratıcılığı ve kültürü görmek. Teşvik etmek. Ama nasıl? Büyük bir endüstriyle başa çıkmak kolay mı? Richard’ın yanıtı hazır: "Yerelleşerek. Federalleşerek. Yerel yönetimler artık yaratıcılığı desteklemek zorunda.”

TÜRKİYE’YE İHTİYACIMIZ VAR

Avrupa Birliği ve Türkiye? Avrupalı Yeşiller her zaman bu süreci desteklediler. Richard Ferdinand daha da ileri gidiyor. “Avrupa önümüzdeki dönemde hızla yerel yönetimlerin Avrupası olmaya doğru ilerleyecek. Bu farklı dinamiklere ihtiyaç duyulacak bir süreç. Avrupa nüfusu hızla yaşlanıyor. 80 milyon çalışan nüfusa ihtiyacmız var. Bu da Türkiye’ye  ekonomik olarak ihtiyacımız olduğu anlamına gelir. Ama sadece ekonomik değil, jeopolitik olarak da ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, Asya’da önümüzdeki yıllarda yönetime gelecek olan nesli Türkiye’de eğitim görüyor.”�

Klişelerden, kalıplardan kendimizi kurtardığımızda, Avrupa’nın farklı seslerini, altın üçgenleri kıracak ittifaklara çağrıları da duyabiliyor insan.