Paylaş
Bunun en büyük etkeni sigara kullanımının artmış olması ve geç teşhis. Çünkü akciğer kanserine sahip hastalar, sinsi ilerleyen bir hastalık olması sebebiyle çoğunlukla farkına varamıyor. Özellikle kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine hızla yayılabilen bu hastalık, erken teşhis edilmediğinde tedavisi çok daha zor oluyor ve ölümle sonuçlanabiliyor.
NEFES TESTİYLE ÖN TANI MÜMKÜN
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nde çalışmalarını yürüten Doç. Dr. Levent Pelit ve ekibi, sadece hastanın nefesi ile ön tanı koyulabilen bir cihaz geliştirdi. İkili çalışma prensibine sahip bu cihazda öncelikle laboratuvarlardaki fiberler, insan nefesindeki birleşikleri tutuyor. Sonraki aşama ise analiz. Elde edilen bileşikler kemometrik tekniklerle hesaplanıyor. 6 bin satır ve 50 sütundan oluşan kümelerde data analizi yapılan örnekler sonucunda ortaya bir spectrum çıkartılıyor. Değerleri her insana göre değişse de ortalama olarak vücutta 3 bin uçucu organik birleşik var. Kanser hastalarında ise bu oran çok daha yüksek çıkıyor. Vücutta tümörün oluşmadan fark edilmesini sağlayan sistemin hiçbir veri sıkıntısı yok. Bu yüzden hastanelerde de altın standart haline getirilmesi bekleniyor. Bu değerlerden yola çıkarak yapılan tanılarla, cihazın geliştirilerek hastalığın iyiye veya kötüye gitmesiyle ilgili de veri alınması için çalışmalar yapılıyor. Çalışmalarını Prof. Dr. Durmuş Özdemir ve Prof. Dr. Tuncay Göksel ile yürüten Doç. Dr. Levent Pelit, girişimsel olmayan bu yöntemin diğer hastalıkların teşhisi için de kullanılması yönünde çalışmalara başlanacağını belirtiyor. Yakın zamanda hastanelerde yaygınlaşması beklenen cihaz erken teşhisle çoğu hayatı etkileyecek gibi duruyor.
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN Bİ KANIM ÇEKİLDİ GALİBA
Herkeste zaman zaman ortaya çıkabilen yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı gibi şikâyetler kansızlığın habercisi olabilir. Çoğu kişi tarafından önemsenmeyen bu belirtiler dikkat edilmezse daha ciddi sorunlara yol açabilir.
* Peki nedir kansızlık?
* Neden olur ?
Kansızlık yani diğer adıyla anemi, vücudun çeşitli nedenlerden ötürü kırmızı kan hücresinin yani alyuvarların eksik olması durumudur. Kansızlığın nedenleri ve çeşitleri de kişiden kişiye değişebilir. Bu sebeple doktorun yönlendirmesine göre tedaviye başlamakta fayda var. Kan kaybına ya da alyuvarların kısa sürede parçalanması gibi sebeplere dayalıysa ilaç tedavisi gerekli olabilir. Ancak genellikle en önemli sebepleri beslenme ve demir eksikliği. Bazı kansızlık türleri için ilaç tedavisi gerekse de bir çoğunluğu için yaşam tarzını biraz değiştirmek ve demir, folik asit, B12 içeren bir diyet uygulamak kansızlığın belirtilerini ortadan kaldırabiliyor. En önemli etken olan demir ihtiyacını ele alırsak; bir erkeğe 8 mg yeterli olurken, kadınların günlük olarak 18 mg demir almaları gerekli. Bu yüzden bu diyet programları da kişinin yaşam tarzına, cinsiyetine bağlı olarak değişebilir. Dikkat edilmediği takdirde çok daha ciddi sorunlara yol açabilir. Özellikle bu aylarda bahar yorgunluğuyla da karıştırılabilen bu belirtilere dikkat etmekte fayda var.
Paylaş