Paylaş
Stadyuma gelen binlerce taraftarın ortak noktası, armaya olan sevgileriydi. Başkan, yönetim ya da oyuncular için orada değillerdi. “Üzüntünde sevincinde seninle birlikte” olmaktı amaç ve sahadaki futbolculardan da Adana Demirspor maçının aksine arma için bir tepki görmek istiyorlardı. Sami Uğurlu, Kasım başında bu stadyuma gelip doğru bir planla Kasımpaşa’yı galibiyete taşımıştı. Alanyaspor ile de amacı, kenarlarda eşleşme problemi yaratıp ceza sahasına ilave oyuncu sokarak tehlike yaratmaktı. Saha içi kurgusu ve oyuncu tercihleri bunun üzerine odaklanmıştı.
YiNE DURAN TOP ZAAFI
Karşılaşmanın başında öne geçmeleri ise oyuncu tercihlerinin değil, Beşiktaş’ın sezon başından beri süregelen duran top zaafının neticesindeydi. Siyah beyazlıların kalesinde gördüğü 18 golün 4’ü köşe vuruşlarından, 3’ü serbest vuruşlardan. %39’luk bu oran, gerçekten akıl erdirmesi güç bir istatistik.
Rafa Silva’nın, golün santrasının ardından topu takibi ve kişisel becerisiyle yarattığı gol, stadyumdaki atmosferin daha da gerginleşmesinin önüne geçti. Serdar Topraktepe, 35. dakikada Rafa Silva-Muci kanatlarının yerlerini değiştirene kadar dengede giden oyun, ilk yarının son bölümünde üstünlüğü tekrar siyah beyazlılara geçirdi. İkinci yarıda oyun zaman zaman tempo kazansa da Alanyaspor’un kanat birebirleri, Beşiktaş’ın ise Gedson’un driplingleri dışında etkili olduğunu söylemek zor. Set oyununda rakibi çözmek adına bireysel beceri ve organizasyon eksikliği, son iki ayda olduğu gibi yine ev sahibinin elini kolunu bağladı. Artık gündem, son bir ayda olduğu gibi yine başkanlık koltuğuna dönebilir.
Paylaş