Şeytan çıkarma

Geçenlerde bir arkadaşım terk edildi...

Haberin Devamı

Dolayısıyla bir yas havası hakim şu an. Ben ayrılık yaşamayı bir nevi şeytan çıkarmaya benzetiyorum. Exorsist filmindeki gibi her şey, birebir aynı aslında. 

Misal; şeytan genelde kızları tercih eder. İşte birinci benzerlik. Çünkü erkekler her zaman ayrılığı daha kolay atlatır. Filmimizde şeytan, kızın içine girer ve kız zamanla korkunç gözükmeye başlar. Tıpkı ayrıldıktan sonra kendini eve kapatan kızımız gibi.
Ayrılık sonrası inanılmaz yeme ve kilo alma, stresten ve aşırı miktarda Nutella’dan sivilceler, akneler çıkarma... Saç baş dağınık. Kaşlar, bıyıklar alınmamış. Berbat gözükür.
Sonra şeytan giren kızımızda garip hareketler başlar. Aşırı sinir, gerginlik... Kimseyi odasına yaklaştırmaz. Artık ailesi onunla başa çıkamaz hale gelir. Ayrılıktan sonra, ailesiyle yaşayan kızımız resmen yeniden ergenliğe girmiş gibidir. Odasına kapanır. Slow müziğe abanır. Sürekli ağlar. Anne ve babasına tahammül edemez.
Çünkü tek isteği Berk’tir. Berk’ten başka herkes yalandır, sinir bozar.
Ve işte tam bu durumda aile işin içinden çıkamaz ve bir peder çağırmaya karar verir. Bu da gerçek hayatta Ayşe’nin en yakın arkadaşı Buse’dir.
Peder günlerce gelip gidip dualar okur. Buse de günlerce gelip gidip Ayşe’yi teselli eder. Fakat tabii ki işe yaramaz.
Artık önemli bir hamle gereklidir. Peder cebinden haç çıkarıp kızın yüzüne yüzüne tutar. Kız bir anda çıldırır. Canı yanar, tepinmeye başlar. Yani Ayşe’nin en yakın arkadaşı Buse’nin, haçı temsilen eski sevgilisi Berk’in yeni kız arkadaşıyla çekilen fotoğrafını göstermesi gibi.
Ayşe’nin canı yanar mahvolur, çığlıklar atar, isyan eder, ağlar. Ama ayin başarılıdır. Çünkü Berk artık onun içinden çıkıp yeni sevgilisinin kalbine yerleşmiştir.
Ayrılıkla ilgili izlediğim en güzel film “Aşkın 500 Günü”... Bence gelmiş geçmiş en güzel aşk filmi... Şiddetle tavsiye ediyorum. Saygılar.

Yazarın Tüm Yazıları