Paylaş
Muğla İl Kongresi ise müthiş canlı geçiyor. Erdoğan kongreden hemen sonra Grand Yazıcı oteldeki yemeğe geçiyor. Ve bir konuşma yapıyor.
Muğla ve ilçelerindeki altyapı eksikliğini anlatıyor. CHP’nin proje yapmayan, alternatif üretmeyen muhalefeti üzerine konuşurken aynen şöyle diyor: “Anayasa dahil ülkenin herhangi bir meselesinde önerileri var mı, yok. ‘İstemezük’ten başka lügatlerinde kelime var mı, o da yok. Böyle gelmiş, böyle gitsin. ‘Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın’ modunda son derece konforlu bir alanda siyasetçilik oynuyorlar.”
O ana kadar ciddi bir eleştiri çizgisinde olan Erdoğan’ın “Aman Ali Rıza Bey” benzetmesi bir anda hepimizi güldürüyor. Bir kahkaha.
Yaprak Dökümü dizisinde Fikret’in babasına söylediği “ağzımızın tadı bozulmasın diye diye bu hale geldik” repliğini hatırlıyoruz.
Salonda bir gülme serisi başlıyor. Erdoğan yemek boyunca oldukça neşeli.
Bir ara “Sayın Cumhurbaşkanım Şam’a yapacağınız ilk gezi tarihi olacaktır. Ben de katılmak isterim” diyorum.
Gülerek “Sen de tarihçesini yazarsın” diyor.
HER YIL DAHA DA UZAYAN FOTOĞRAF KUYRUĞU
Yemeğin sonuna doğru geçen defa olduğu gibi fotoğraf çektirme sırası geliyor.
İnsanlar büyük bir heyecanla Cumhurbaşkanı’nın yanına doğru kuyruk oluşturuyor.
Yanına gelenlerin kimisi sarılıyor. Kimisi gülüyor. Fotoğraflar çektiriliyor.
Cumhurbaşkanlığı basın bölümü eskiden tek fotoğrafçı ile bu çekimleri yapardı. Ancak kuyruğun daha hızlı geçmesi için sayı ikiye çıkmış.
Yani iki fotoğrafçı ancak yetişiyor.
Cumhurbaşkanı gelenleri tek tek dinliyor.
İŞTE O FOTOĞRAF
Kuyruk yoğunlaşınca, gazetecilik damarlarım tutuşuyor oturduğum yerden bir kare fotoğraf çekiyorum.
Siz bu karedeki kuyruğu ve mutluluğu uzatabilirsiniz. Çünkü tek karede anlatmak mümkün değil.
Dikkat ettim.
Geçen yıla oranla hem heyecan hem de kuyruğun uzunluğu artmış.
9 Mart’ta yine aynı salonda verilen yemekten sonra şöyle yazmışım.
“Fotoğrafları çeken Cumhurbaşkanlığı görevlisi ve eski fotomuhabiri kardeşime soruyorum:
‘Murat bu nasıl bir ilgi?’
Bence Murat’ın bu cevabını bütün siyasiler not etmeli...
“2002’de ilk seçildiği günlerde Akşam Gazetesi’nde fotomuhabiriydim. O zamanki ilgi neyse şimdi daha da artmış halde sürüyor.”
Gerçekten de bakıyorum. Bugün kuyruk ve heyecan daha da artmış.
22 yıllık iktidardan sonra bunun nedeni ne olmalı?
Benim gördüğüm millete samimiyet ve hizmet.
TARIM VE KOOPERATİF
Cumhurbaşkanı Erdoğan aslında sürekli aynı şeyin altını çiziyor. Muğla gibi, tarımda, turizmde, denizde, tarihte dünyanın en zengin coğrafyasında böyle bir altyapı fakirliği nasıl oluyor? Yani yerel yönetimlerin “Aman Ali Rıza Bey” durumu.
Aslında bunu CHP’nin tamamı için söylüyor. Ama bu benzetme Muğla’daki altyapı sorunuyla birleşince yerel ölçüde daha da dikkat çekiyor.
Sözünü ettiği “Aman Ali Rıza Bey” benzetmesinin altında bu ironi yatıyor.
Tarım konusunu da ben açıyorum.
Pazar günü “hayallerini toprağa eken kadınların” hikâyelerini yazmıştım.
O kadınlar Türkiye’nin her bölgesinde devlet desteğiyle kooperatifler kurup organik tarımın öncüleri olmuştu.
Muğla ise endemik bitki ve tarım açısından dünyanın en zengin topraklarına sahip.
Sohbet sırasında Muğla Valisi İdris Akbıyık’tan öğreniyorum ki... Muğla’da 650 kooperatif var. 145 tarımsal kooperatif. El sanatları. Ve elbette kadınların rolü. Aslında kadınların rolü daha da artmalı elbette.
Günün sonuna gelirsek...
Cumhurbaşkanı Erdoğan oldukça neşeli ve enerjik geçen Muğla gezisi sırasında Bodrum’un su ihtiyacı için yapılacak barajdan stadyumuna, Muğla, Datça, Milas yollarına kadar bir dizi müjde verdi.
Bunlar proje ve yatırımlardı.
Ama beni ve salonu en çok etkileyen CHP muhalefeti için yaptığı “Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı bozulmasın” benzetmesiydi.
Sanıyorum, Yaprak Dökümü dizisindeki “Aman Ali Rıza Bey” vurgusunu daha uzunca bir süre duyacağız.
Paylaş