Paylaş
Ne kadar izlendi, tepkiler nasıl filan...
Aklım tamamen orada olduğu için bugün de “Küçük Esnaf” filminden esinlenerek iki konuyla ilgili yazmak istedim.
Kına gecesi: Eyes Wide Shot’tan zerre farkı yok bence. Yani onun Türk versiyonu. Karanlıkta ellerde mumlar, kızın kafada tülbent, şarkılar eşliğinde kızın etrafında dönmeler...
Garip bi ritüel. Ama en garip yanı manik depresif bir gece olması. Bir yandan ağlanırken iki dakika sonra “ulan kakaladık kızı” coşkusuyla çılgınca oynanmaya başlanıyor.
Borcun geri istenmesi: Bir nevi psikolojik savaş. Borç veren taraf çeşitli imalarla borcu geri istemeye çalışır, diğer taraf da vermemek için elinden geleni yapar. İşte örnek bir diyalog ve deşifresi...
- N’apıyosun, nasıl gidiyor? (Soruyorum ama umarım konu borcuma gelmez...)
- Nasıl gitsin be Ahmetcim, çok çalışmak zorundayım bu aralar. Ek iş alıyorum hep (Yani paramı geri ver Ahmet)...
- Ya sorma ben de aynı durumdayım (Yani o parayı o kadar kolay geri alamayacaksın canım)...
- Bu kadar çalışıyoruz da değse bari, 3 kuruş para alıyoruz (Yok ben net kararlıyım)...
- Hele ben? Çocuklarımı göremiyorum bir aydır 5 kuruş fazla kazanayım diye (Peki bu duygu sömürüsü şovuma ne diyeceksin)...
- Kredi kartı borçlarımı ödesem rahatlayacağım da (Görüyorum ve artırıyorum canım)...
- Valla ben ödeyemedim, eve haciz gelecek herhalde (O parayı geri almak o kadar kolay mı be Muratcım)...
- (...sessizlik) (Hoşçakal paralar)...
- Aylin’den borç isteyeceğim, belki kurtarırım durumu (Uzun bir süre benden uzak dur)...
- İste Ahmetcim, iyi fikir (ben yandım Aylin de yansın)...
- Sana da mahcup oldum, borcunu ödeyemedim daha (Yoo hiç mahcup değilim)...
- Ya saçmalama, unuttum bile ben onu (Asla pes etmeyeceğim)...
Aslında çok şey var yazacak ama yerim dar be arkadaşlar. Öperim.
Paylaş