Zeynep Bölükbaşı

Bir dinginlik merkezi

28 Ağustos 2006
Hep Anadolu yakasında da olmasını istediğim bir yerdir YogaŞala. Ama ikinci şubesini de Etiler’de açtı. Öyle bir mekan ki Anadolu yakasından seve seve karşıya gidilir!

Nişantaşı’nda 7 yıldır hizmet vermekte olan YogaŞala, Etiler Kortel Korusu içinde bir şubesini daha açtı. Bu yeşillikler içinde dingin mekanı mutlaka görmeniz lazım, şehrin bu denli içinde ama sizi şehirden bu kadar kopartabilecek bir mekanı bulmak gerçekten çok ama çok zor...

YogaŞala bu mekan ile yıllardır devam etmekte olan yoga derslerine ilave olarak Pilates, Trans Dance Yoga ve Masaj hizmetlerini sunmaya başladı.

Tecrübeli Türk ve yabancı ziyaretçi hocaların eğitim vermekte olduğu YogaŞala’nın program koordinatörlüğü görevine de bu sene New York’tan İstanbul’a taşınan ünlü Ashtanga Yoga eğitmeni Eric Powell gelmiş. Eric Powell senelerdir ziyaretçi hoca olarak gelmekte olduğu İstanbul’a olan aşkına sonunda daha fazla dayanamayıp buraya yerleşmeye karar vermiş.

YogaŞala vasıtası ile İstanbul’a yerleşen yabancı yoga hocalarının listesi bununla da bitmiyor. New York’un en ünlü yoga merkezlerinden Om Yoga’nın hocalarından Nicole Ohme da bu kervana katılmış. Nicole, Eric’den çok daha uzun zamandır İstanbul’a gönlünü kaptırmış ama sanırım ikisini de YogaŞala’nın bu yeni mekanı tam manası ile mıknatıs gibi çekmiş.

Nicole Ohme aynı zamanda 15 Eylül’de başlayacak bir hocalık eğitimi de hazırlamış ve bunu YogaŞala’nın yeni mekanında gerek yoga hocası olmak, gerekse de yoga tecrübesini derinleştirmek isteyenlerle paylaşacak.

KAÇIRMAYIN!

Ashtanga Yoga’nın en önde gelen isimlerinden Manju Pattabhi Jois, daha önce Çekirge’ye konuk olmuştu. Şimdi yeni bir kurs vermek için 1-2-3 Eylül’de YogaŞala’nın yeni merkezinde. Bu "dinginlik merkezi"ni mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.

Bilgi için:

www.yogasala.com

Nişantaşı merkez tel: 0212-241-00 67, Kortel merkez tel: 0 212-263-24 11

Gahl Sasson geliyor

1999, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında dünyanın en iyi astroloğu seçilen Gahl Sasson, bir hafta için Los Angeles’tan Türkiye’ye geliyor. 27 Ağustos-7 Eylül arasında vereceği birebir astroloji seanslarına katılmak için 0 212 287 99 98 no’lu telefonu arayın.

Yoga tatili

30 Ağustos’u hafta sonuyla birleştirip hem tatil hem yoga yapabilirsiniz. Ankara’da yoga dersleri veren Attilla Güllü ve İzmir’de yoga dersleri veren ortağı Gülsüm Baydar, üç yıldır yazları ’retreat’ olarak bilinen yoga tatilleri organize ediyorlar. Haziran’dan bu yana yapılan bu tatillerin sonuncusu 30 Ağustos-3 Eylül arasında Bodrum Mazı’daki Taş Pansiyon’da yapılacak. Attilla ve Gülüm Hoca, doğa harikası, keşfedilmemiş mekanlarda yogayla zenginleştirip daha değerli hale getirdikleri bu tatillere ’Prana Tatilleri’ diyorlar. Prana, yoga için önemli bir kavram; ’can, yaşam gücü’ anlamına geliyor.

Bu tatilde, doğanın ortasında, etrafınızda limon çamları, zeytin ağaçları ve kuş sesleri eşliğinde günde 2 kez yoga yapacaksınız.

Doğayı, sağlığı, arınmayı, neşeyi ve yogayı paylaşmak umuduyla sizleri çağırıyorlar.

Fiyatı: (Konaklama, yemek ve yoga) 420 YTL.

Bilgi için:

Attilla Güllü: 0536 544 00 54

Gülsüm Baydar: 0533 761 79 92
Yazının Devamını Oku

Beden ve zihinle konuşmayı öğrenmek için buluşuyoruz

21 Ağustos 2006
Sizi, yeni bir dil öğrenmeye davet ediyorum: Beden ve Zihninizle Konuşma dili. Bu çalışma kendimizle dost olmakla alakalı. Bu seansta acı, hastalıklar, bağımlılıklar (örneğin aşırı yemek, alkol, şeker, vs. gibi) ele alınacak ve bunların kaynağına inilecek.

Avustralya doğumlu Anando Heffley, oyunculuk ve dans eğitiminin ardından hukuk eğitimi almış. Amerika ve Avustralya’da avukat olarak çalışmış. Bir süre yayıncılık yapmış, sonra Hindistan’a gitmiş. Meditasyon ve psikoterapi eğitimi alan Anando, 20 yıldan fazladır Meditasyon ve Değişim teknikleri konusunda hassas bir şifacı ve öğretmen. Anando, 20-27 Ağustos arası OWO’da ’Beden ve Zihinle Konuşma’ çalışması yapacak. Ayrıca ELELE dergisinin, OWO Meditasyon Merkezi’yle düzenlediği ortak çalışma sayesinde sadece tek bir gün ücretsiz olarak Beden ve Zihinle Konuşmayı öğreneceksiniz.

Katılmak için ne yapmalısınız?

23 Ağustos günü 14:00 ve 19:00’daki seminerlere katılmak için şu telefon numaralarından rezervasyon yaptırabilirsiniz. Elele: (0212) 410 36 47 OWO: (0212) 287 99 98

Yöntemi ve Anando’yu yakından tanımanız için röportaj yaptım:

n Vücudumuzla kurduğumuz ilişki hayatı nasıl etkiler?

Kendimizi, bedenimiz de dahil olmak üzere, sevmediğimiz takdirde diğer bir kişiyi sevmemiz imkansızdır. Eğer kendimizi veya bedenimizi sevmiyorsak kimsenin bize yaklaşmasına izin vermeyiz ve kimseyle yakınlık kurmayız. Çünkü karşımızdaki kişinin bizim sevmediğimiz veya kabul etmediğimiz yönlerimizi keşfetmesini istemeyiz. Bu da gerçek bir yakınlık kurmamızı engeller.

n Sizce vücudumuzla nasıl bir bağlantı kurmalıyız?

Bedenimizle temasa geçmeyi, bedenimizi dinlemeyi öğrenirsek, onun sonsuz bir bilgeliğe sahip olduğunu keşfederiz. Bedenimiz, bize neyin iyi neyin kötü geldiği konusunda zihinde topladığımız tüm bilgilerden çok daha bilgedir. Eğer bedenimize sadece sormayı başarabilirsek, bize gerçekten tüm ihtiyaçlarımızı bildirecektir. Bedenle temasa geçebilmek, onu sevmek ve şükran göstermekle başlar.

n Verdiğiniz semineri anlatır mısınız? Buna kimler katılmalı?

Beden ve Zihinle Konuşmalar semineri, bedene sahip olan herkes içindir. Çalışma iki bölümden oluşur. Birinci bölümde bedenle sevgiyle temasa geçmeyi ve bedenimizi dinlemeyi öğreniriz. İkinci bölümde, bedenin özel bir sorunuyla çalışırız. Bu ağrı, sindirim problemi, uyku problemi, cinsel problemler gibi fiziksel bir semptom olabilir veya sigara içme, çok yemek gibi bir alışkanlık olabilir. Bu çalışmayı genetik sorunlar dışında her şey için kullanabilirsiniz. Doktorlar bedende görülen sorunların yüzde 90’ından fazlasının psikosomatik olduğunu ve stres, endişe, bastırılma, gerginlik gibi nedenlerden oluştuğunu söylüyorlar. Bedenimizde yaşadığımız sorun her ne ise, zihinde bu sorunun yaratılmasından sorumlu bir bilinçsiz bölge vardır. Ve çalışmaya bu bilinçsiz alanla iletişime geçerek başlarız.

n Bu bilinçsiz bölge hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bilinçaltında bulunan bilinçsiz bölge aslında düşmanımız değil, bizim arkadaşımızdır. Bedenimizde yaşadığımız sorunu bizi korumak veya uyarmak için vermiştir. Beden ilk önce bizlere belli belirsiz çok rahatsız etmeyen mesajlar verir. Ancak biz bu mesajları görmezden gelirsek, bu mesajlar güçlenmeye başlar ve ciddi hastalıklara veya kazalara dönüşebilir. Çalışmanın ikinci bölümünde bilinçaltındakı bu bilinçsiz bölümümüzle bize vermek istediği mesajı anlamak için temasa geçiyoruz. Ve bize bedenimizin doğal sağlığına kavuşması için yardımcı olabilecek alternatif yolları soruyoruz. Bu cevaba göre bu hastalığı veya hastalık belirtisini bırakması için bedene özel bir komut veriyoruz. Bu çalışma, kadim Tibet tekniklerine dayalı bir yöntemve oldukça başarılı. Bu çalışmayı kişiler evlerinde de yapabilirler. Beden ile Zihni Dengelemek adlı kitabın içinde bulunan CD, bu çalışmayı kişilerin evlerinde kendi başlarına yapmalarına da olanak tanıyor.

n Üyesi bulunduğunuz ASHA Foundation’da neler yapıyorsunuz? Bize biraz Inspirational Women projesini anlatır mısınız?

Bu hálá gelişmekte olan yeni bir proje. BBC kanalı için belgesel hazırlama, onlara danışmanlık yapma gibi bir takım konuları barındırıyor. Bende çok değerli bir bayan arkadaşım tarafından buraya davet edildim. Hálá çalışmalarımız devam ediyor. Daha henüz doğum aşamasında olan bir çalışma.

Geçen hafta, Robin Sharma’nın İstanbul’a geleceğini yazmıştım. İşte detaylar:

7 Eylül 10:00-17:00 arası Borusan Oto İstinye Robin Sharma konferansı. D&R’dan 150 YTL karşılığı 12’li kitap seti alan ilk 1000 kişi (yurtdışında 795 dolar ücreti olan) seminere ücretsiz olarak katılabilecek.
Yazının Devamını Oku

Ermiş, sörfçü, patron

14 Ağustos 2006
En sıcak yaz günlerini yaşadığımız şu günlerde belki tatilde belki işinizin başında şehirdesiniz ya da evinizde kendi halinizde yaşıyorsunuz. Ne yapıyorsanız devam edin, ama bu kitabı henüz okumadıysanız alın, okuyun derim ben. Nedense bu sıcak günlerde pek iyi geliyor. Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşler yolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu tür bir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçası gibisin demektir. Akıntıya göre gidersin: Şu anda bir yönde gidiyorsun, bir sonraki anda başka bir yöne. Oyunu oynamanın çok daha bilgece bir yolu, tüm yargılardan kurtulmaktır. Başına gelen her şey güzeldir. Kusurlu oluşumuz hayatımıza anlam katar..."

Ferrari’sini Satan Bilge kitabının ünlü yazarı Robin Sharma’nın bir başka bilgelik/farkındalık kitabı olan "Ermiş, Sörfçü ve Patron"dan aldım bu girişi. GOA Yayınları’ndan çıkan bu kitapta korkularını özgürlüğe, yaralarını bilgeliğe dönüştürmenin, zihnini eğitmenin, yüreğini açmanın ve maneviyatını güçlendirmenin yöntemlerini, gerçek sevgiyle kutsanmış güzel ilişkilere uzanan yolları göreceksiniz.

Okuyun derim ben. Nedense bu sıcak günlerde pek iyi geliyor. Sanırım ’benliğimde’ çok büyük emeği olan annecim de benimle aynı fikirde. Çünkü kitabı bir solukta okuyup altını çizmiş etkilendiği cümlelerin. Ben de size annemin altı çizili cümlelerinden bir demet sunacağım bu hafta.

İyi okumalar...

 Başarılı olmak, daha çok şey yapmakla değil, daha çok şey olmakla ilgilidir. 

Aslında biz hayatta istediğimiz yere varıyor değiliz, gerçekte olduğumuz şeyi elde ediyoruz. 

Hayatında sevmediğin, sinir olduğun ve sıkıntıya girdiğin şeylerin hepsi şu andaki sınıfında öğrenmen gereken dersleri içeren araçlardan başka bir şey değil. Bu sınıfı geçmelisin ki bir sonrakine başlayabilesin.

 İnsanlar özünde iyidir. Saldırmak ya da suçlamak yerine koşulsuz sevgi ve anlayış yağdırdığında, daha yüce ve aydınlanmış tepkiler vermek zorunda kalır, eskiden olduğu gibi davranmazlar. Gerçek sevgiyle karşılaşan hiçbir insan, yüreğinden uzak kalmaya dayanamaz. Işık girdiğinde, bütün gölgeler yok olur.

 Sen davranışını değiştirdiğinde, insanlar da davranışlarını değiştirmek zorunda kalır... Kendini değiştirmek, enerjini ziyan edip karşındakini değiştirmeye çalışmaktan çok daha iyi sonuç verir... 

Öfkeyle hareket eden ya da sevgisiz davranın bir insanın, bunun hemen öncesinde bir acı yaşadığını hiç unutma. Öfke sergileyen insanların bunu yapmalarının nedeni, incinmiş olmalarıdır. 

Her olay ve insan bir sebeple ortaya çıkar. Rastlantı diye bir şey yoktur. 

Bilgeliğin anlamı, hayatımızdaki insanların birer ayna oluşudur. Hepsi bizim en parlak ve en karanlık yanlarımızı yansıtır. 

Bir başkasının büyüklüğünü takdir edebilmek demek, o büyüklüğü kendi içinde görebilmek demektir. 

Birini bencil buluyorsan, senin içinde de biraz bencillik olmalı. 

Hayat yolculuğu, zayıf noktalarımızı bulmak, onları iyileştirmek, sonunda da en iyi benliklerimize ulaşmak. Amacın kalıcı huzur ve özgürlükse, seçebileceğin tek yol budur. 

İnsanların kendi tempolarında yürümelerine ve bizimleyken gerçek benliklerini sergileyecek kadar kendilerini güvende hissetmelerine izin vermeliyiz. Koşulsuz sevginin anlamı budur; sen onlarla aynı düşüncede olmasan bile insanları ihtirasları, sevgileri ve hayalleri konusunda yüreklendirmektir. 

Bizim daha iyi ya da daha kötü oluşumuza göre, dünya da daha iyi ya da daha kötü olacaktır. 

Ruh, bir başkasının hayatında başarılı olmaktansa, kendi hayatında başarısız olmayı tercih eder. 

İnkar, gerçeği kabullenmenin acısından kurtulmak için kendine yalan söylemektir. 

İnsanların yaşadığı en derin kişisel yenilgi, olabileceği kişiyle olduğu kişi arasındaki farktan kaynaklanır. 

Güçlü bir düş insana umut verir. 

Hayatının bir numaralı işini bulunca hiçbir hasım seni durduramaz. 

Dünlerimin, bugünlerim içinde fazla zaman işgal etmesine izin vermem. 

Dışarı bakan, rüya görür. İçeri bakan, uyanır.

 İç dünyanı ne kadar temizlersen, dış dünyan o kadar güzelleşir.
Yazının Devamını Oku

Yin yoga

7 Ağustos 2006
Çekirge okuyucularının gönüllü eğitmeni, Memorial Hastanesi doktorlarından sevgili Neslihan İskit, yine yeni bir yoga eğitimi için Amerika’daydı. Dönüşünde hediye olarak ’Yin Yoga’nın ünlü eğitmeni Paul Grilley ile bir röportaj getirmişti bizlere!

Yin yoga nedir?

- Bedenimizdeki bağ dokusunu hedef alan yogadır. Yapılan diğer tüm yoga çeşitleri (hatha yoga, asthanga yoga, kundalini yoga) yoganın yang formudur ve kas dokusunu hedef alır. Yin yoga ise genellikle diz kapakları ve sakrum /images/100/0x0/55ea2eb8f018fbb8f87017b6kemiği arasındaki bölgeyi hedefler, hedef aldığı bu bölgede kaslar gevşek olmalıdır ve yapılan duruş uzun süre tutulmalıdır.

Çin tıbbında akupunktur noktalarını belirlemek için kullanılan meridyenler bu bağ dokusundan oluşmuştur. Bunlar, bedenin içindeki yaşam enerjisinin akmasını sağlar. Bağ dokusu iletkendir, aynı zamanda kısalıp büzülebilir ya da uzayabilir. İşte bu nedenle yoga yaparak onu her zaman elastik tutarız ki bedenimizdeki yaşam enerjisi sağlıklı bir şekilde akışını sürdürsün.

Yin yoga, diğer yoga çalışmalarını tamamlayıcı niteliktedir. Öyle ki birçok insan formal bir Yin yoga eğitimi almadan bu yogayı kendi başlarına yapmaktadır. Yin yogada çok fazla duruş çeşidi yoktur, ancak yoganın yang formundan /images/100/0x0/55ea2eb8f018fbb8f87017b8farklı olarak, yapılan duruş yaklaşık 5 dakika süre ile tutulur. Bu sırada ilgili bölgedeki kaslar tamamen gevşektir. Bu sürede o bölgedeki bağ dokusu gevşer, rahatlar ve enerji akışı canlanır.

Duruş sırasında bedende rahatsızlıklar hissedilir ve duruştan çıkma isteği olabilir, önemli olan bu rahatsızlık hissine takılıp kalmamaktır. Yin yoga yaparken istediğiniz gibi nefes alabilirsiniz, ama nefesin rahat ve derin olması duruşu kolaylaştırır.

Yin yoga meridyenlerle bağlantılı olduğu için, bunu bazı hastalıkların tedavisinde kullanabilir miyiz?

- Evet, kullanılabilir.

Kim Yin yoga yapabilir?

- Herkes; gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler, bebek bekleyenler... Yin yoga yapmakla ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur.

Siz Yin yoga yapmaya nasıl karar verdiniz?

- Yin yogayı Paulie Zink’ten öğrendim. Önceleri yoganın yang formlarını denedim. Uzun süre çalışınca genellikle gün sonunda kendimi yorgun hissederdim. Yin yoga ile her zaman harika hissediyorum.

Hayatınızda önemli yer tutan iki hocanız var, bize onlardan bahseder misiniz?

- Paulie Zink bana yogayı Yin stili ile yapmayı öğretti. Onunla tanıştıktan sonra Yin yoga ile ilgili kitapları okumaya başladım. Bugün bulunduğum noktada ve yaptığım çalışmalarda etkisi çoktur. Dr. Hiroshi Motoyama, benim ruhsal hocamdır. Meditasyon, pranayama ve bilimsel çalışmalarım onun etkisi altındadır. Dr. Motoyama’nın son 10 yıl boyunca yapmış olduğu öncü buluşlar, daha büyük potansiyellerle ilgili gelecek araştırmalar için bir temel vazifesi görecektir. Dr. Motoyama’nın Şakra Teorileri, Karma ve Tekrardoğuş kitapları Türkçe’ye çevrildi, bu konu ile ilgili herkes tarafından okunmasını hatavsiye ederim. Ayrıca Dr. Motoyama’nın Kaliforniya’da açmış olduğu "California Institute of Human Science" (www.cihs.edu) online kurslar vermektedir.

Eşiniz Suzee size nasıl yardımcı oluyor?

- Profesyonel olarak birlikte yoga yapıyoruz. Onun beden yapısı ile benim beden yapım arasında büyük fark var. Benim için işe yarayan bir duruş onun için zor olabiliyor ya da tam tersi. Böylelikle kendi deneyimlerimizi karşılaştırarak daha etkili eğitimler veriyoruz.

Yoga anatomisi nedir?

- Bildiğimiz anatominin iskelet sistemi varyasyonudur. Kemik yapılarındaki farkları, bu farklar göz önünde bulundurularak, oluşan eklemlerde hangi duruşların, hangi beden tipine uygun olup olmadığını araştırır. Bedenimizin 12 eklem bölgesindeki hareketleri ve yoga duruşları esnasında aldıkları pozisyonları inceler. Özellikle tansiyon (gerilim) ve kompresyon (baskı) arasındaki farkı araştırır ki, hangi duruşlarda kişiyi zorlamak, hangi duruşlarda kesinlikle dokunmamak gerektiğini anlarız. Son zamanlarda ortopedistler yoga duruşlarında yanlış yönlendirme ile sakatlanan hastaların sayısında büyük bir artış olduğunu belirtmektedirler.

Kimler yoga anatomisi öğrenmelidir?

- Bütün yoga hocaları ve ileri düzeyde yoga çalışması yapan öğrenciler...

Türkiye’de Yin yoga

Paul Grilley, Türkiye’de yaşayan iki öğrencisi olduğunu ve bu konuyla ilgili onlardan bilgi alınıp derslerine katılabileceğimizi söylüyor. Bunlardan biri olan Dr. Neslihan İskit, bu sene Memorial Hastanesi’nde kalp yogası ve yoga anatomisi eğitimi vermeye başlayacak. Diğer öğrencisiyse Şebnem Işık... O da birkaç yıldır düzenli olarak Yin yoga yaptırıyor. Ayrıca Dr. Motoyama’nın kitaplarına ve şu sitelere bakabilirsiniz: www.YinYoga.com, www.Pranamaya.com, www.SarahPowers.com, www.PaulGrilley.com, www.IntegralAnatomy.com, www.fasciaresearch.com...
Yazının Devamını Oku

Yer çekimi mi, o da ne?

31 Temmuz 2006
Yerçekimsiz havuzumuzu mutlaka görmelisiniz, dediler. Gördüm. Hatta içinde uyudum! Meğerse orada geçirdiğim bir saat, 10 saatlik uykuya bedelmiş. Hediyesi de fiziksel ve ruhsal olarak gençleşmeymiş! Nişantaşı’ndaki Rasayana’nın anlamına yaşayarak vardım.

Rasayana, eski Hint dili olan Sanskritçe’de gençleşme, yenilenme anlamına geliyor. Dr.Buğra Öktem tarafından kurulan Rasayana Yaşam Sanatı Merkezi’nde hedeflenen, bu merkeze başvuran bir insanın, Dünya Sağlık Teşkilatı’nın (WHO) belirlediği gerçek sağlık tanımına uygun hale getirilerek sağlıklı, mutlu ve uzun bir yaşam sürmesinin sağlanması.

’Sağlıklı olmak’ hasta olmama halidir, mutluluk budur diyen Dr.Öktem, merkezinde Ayurveda (yaşam sanatı, bilimi) prensiplerini uyguluyor. Bunun sebebini de şöyle açıklıyor: "Ayurveda’nın Batı tıbbından bazı temel farklılıkları, bana göre önemli artıları var. Öncelikle her insanın tek ve benzersiz olduğunu kabul ediyor.

Peki, Rasayana Yaşam Sanatı Merkezi’ne kimler gelmeli, diye sorduğumda, "Fiziksel olarak ideal formunuzda olmadığınızı düşünüyorsanız, günlük hayatın getirdiği kaygılar ve stresle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, sosyal olarak tam mutluluk hissetmiyorsanız, hastalıklarınızı doğal yöntemlerle çözme taraftarıysanız burası tam size göre bir merkez" diyor Dr.Buğra Öktem.

Dr. Öktem, İlk önce nabzınıza bakarak organlarınızı kontrol ediyor. Sonra anormallik gördüğü bölüm için uygun bir beslenme ve yaşam şekli sunuyor size. Örneğin, iki yıldır ilaçla tedavi gören bir panik atak hastasını, beslenmesini düzenleyerek mutlu, sağlıklı bir hayata kavuşturmuş. Bu arada sağlıklı beslenme deyince ilk aklımıza gelen balığın aslında insanda aşırı stres yaptığını, bu etkiyi azaltmak için kimyonla yenmesi gerektiğini öğreniyorum.

Rasayana yaşam sanatı uygulamaları

Abhyanga: Ayurvedik, kişisel yapınıza göre seçilmiş yağlarla yapılan stres giderici, vücut dengeleyici masaj. En geniş organ olan deriyi besleyerek genç ve formda kalmasını sağlıyor.

Shirodhara: Alına özel bitkisel yağ veya su akıtma terapisi. Tüm duyularımızı gençleştirme etkisine sahip, sinir sistemini sakinleştiren, özellikle uykusuzluk ve yüksek tansiyon için çok etkili bir yöntem.

Kalari Marma: Hindistan’da binlerce yıl önce tapınaklarda savaş sanatı olarak doğmuş, ağırlıklı olarak ayakla yapılan bu terapi artık çok yakınınızda. Kronik yorgunluk, formsuzluk, kronik kas,eklem ve sinir sistemi sorunları, siyatik,disk kayması, uykusuzluk, fazla kilolar gibi sorunlar için çok etkili bir yöntem.

Yerçekimsiz Havuz: Özel yapım küvetlerde vücudunuz sıvıya batmadan yüzüyor. Fiziksel ve zihinsel yorgunluğun temel nedenleri yerçekimi, ısı ve ışık değişimleridir. Sinir sisteminin bu etkilerden arındırılması tüm vücut kimyasını dengeliyor, mutluluk hormonu olan Endorfin salgısını arttırıyor, iç organları dengeliyor. Theta dalgalarının artışı sigara ve içki tüketiminin azalmasına yardımcı olurken kişinin beyin üzerindeki kontrolünü arttırıyor. Bir saatte, 10 saatlik uykunun verdiği dinlenme sağlanıyor.

Panchakarma: Ayurveda’nın temel vücut temizleme terapileri. İhtiyaca göre Vamana, Nasya, Virechana veya Basti uygulanıyor. Ayurvedik muayene, kişiye özel diyet uygulaması, 5 gün özel bitkisel içecekler, 5 gün Abhyanga ve Svedana, 6.gün merkezde Panchakarma uygulaması ve 2 günlük özel diyetle yeniden oluşturulması.
Yazının Devamını Oku

Kendimle oyun

24 Temmuz 2006
Günlük hayatın klasik akışından sıyrılıp derinlere dalmayı, kendimle oynamayı ve yeni keşifler yapmayı çok seviyorum. İşte o anlardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde OWO’ya, beden terapisti ve psikoterapist olan Oma’yla "Safir Yıldızı Enerji Çalışması"nı yapmaya gittim. Bu seans, içinde bulunduğunuz anın tam anlamıyla farkında olmanıza yardımcı olup, içinde bulunduğunuz anda netliğe kavuşmak için ihtiyacınız olan fikir, deneyim, şartları size sunuyor.

Seans ilk olarak yedi çakra üzerinde psişik imgeleme ve sezgisel algılama teknikleri kullanılarak enerji kontrolüyle başlıyor. Bu kontrol bedeninizde varolan gerçekle en doğru şekilde bağlanma yolunu göstermek amacıyla yapılıyor. Daha sonra bunu sözlü paylaşımlar takip ediyor. Burada bir açıklama yapsam iyi olur sanırım. Konuşmak istediğiniz konuyu ya da kişiyi seçiyorsunuz. O kişi ya da kişilere bir süre gözleriniz kapalı odaklanıyorsunuz. Sonra odadaki yastıklarından biri o kişi, biri siz, biri de gözlemci oluyor. Aslında bunların hepsi sizsiniz.

Oma, sizden onun gibi düşünmenizi ve konuşmanızı istiyor. Başta yapamayacağımı sandığım bir çalışmaydı doğrusu. Çünkü bir başkasının ağzından birinci tekil şahısta konuşup Oma’nın sorularına cevap vermek pek kolay değil. Ama zaman geçtikçe bunu daha kolay yapmaya başlıyorsunuz inanın. Bu seansta sizin dişi ve erkek açılarınız arasıdaki diyalog (Birinden biri daha baskın veya bir yönünüz tamamen kayıp olabileceğinden) ön planda oluyor. Bunun amacı da hangi yönünüzün kuvvetli hangisinin zayıf olduğunu ortaya çıkarmak.

İLİŞKİNİZDE KARMAŞA MI YAŞIYORSUNUZ

Seans sonunda odadaki ’ben’leri susturmak epeyce bir zor oldu! Çünkü herkesin dilinden konuşmaya başladım. Ayrıca problem olarak Oma’ya sunduğum konuya bir çıkış yolu bulmuştum bile! Bu seans özellikle içinde bulunduğu anda karmaşıklık yaşayan, neden şu anda içinde bulunduğu durumu yaşadığını anlayamayanlar, ilişkilerinde karmaşa yaşayanlar veya hangi yönde ilerleyeceğinden emin olamayanlar için oldukça faydalı. Bu arada Oma, önümüzdeki günlerde, daha önce tanıttığım Büyükada’daki Naya Retreats’de olacak.

Naya Retreats’de ayrıca yabancı terapistler de belirli dönemlerde görev alıyor. O terapistlerden biri olan 28 Temmuz-3 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da olacak olan Prem Shola ve uyguladığı teknikler hakkında biraz bilgi versem iyi olacak:

İtalyan asıllı olan bayan Prem Shola, kış aylarını Puna Osho Meditasyon Merkezi’nde geçiren ve İtalya’da yaşayan bir spor eğitmeni. Özellikle bel ve sırt ağrıları için jimnastik hareketleri sunuyor. 80 yaşında bile öğrencisi olan Shola, her yaş grubundan insanlarla çalışıyor.

BEL, SIRT VE BOYUN AĞRILARI İÇİN HAREKETLER

Bireysel veya grup halinde gösterilen bu hareketler, her yaşa uygun olup yumuşak, hoş ve yavaş vücut hareketlerinden oluşuyor. Omuriliği esneten, omurilikteki gerginlikleri hafifleten bu beden hareketleri deneyebilirsiniz.

GEÇMİŞ HAYATINIZDAN BUGÜNE KÖPRÜ

90 dakika süren bu bireysel seansın ilk yarısında geçmiş yaşamınızda kim olduğunuz, o hayatta neyi öğrendiğiniz ve bu durumun bugünkü hayatınızda etkileri anlatılıyor. İçinizdeki ruhsal şifacınızla bağlantıya geçilerek hayatınızda karşılaştığınız zorlukları çözmenizde destek olunuyor. Seansın diğer yarısında ise o hayat ve bu hayat arasında tarot kartları ile köprü kuruluyor.

ÇAKRA OKUMA

Bu bireysel seansta ise Reiki ve Hipnoz kullanılarak kişinin yaşadığı problemlerin kökenine iniliyor. Çocukluğunuza kadar inebilir hatta geçmiş yaşamlarınıza dönebilirsiniz. Reiki kullanarak ve eller çakraların üzerine getirilerek problemlerin kökenine bakılır ve hayatınızda aslında neyin bloke olduğu saptanır. Vücudunuzda enerjinin canlandırılarak rahatlaması ve hafiflemesi sağlanır. Bilgi için: 0 216 382 45 98 (Naya Retreats)
Yazının Devamını Oku

Büyükada’da bir rüya gördüm!

17 Temmuz 2006
Ama bu, sabah uyanınca uçuveren bildiğiniz rüyalardan değil. Gerçek! Adanın iki şahane bahçesinden yaşam coşkusu fışkırıyor! Naya Retreats ve Clio Meditasyon Bahçesi’ni takdimimidir. Nedret Özakyol, namı diğer Dassana ile (Sufizm ve Celaddin-i Rumi aşığı olan Brezilyalı eğitmen Komala, ses terapisti tarafından verilen ve yaşamla ölüme yeni bir bakış olan) ’Ölmeden Ölün’ adlı çalışması vesilesiyle tanışmıştık. Bu çalışmayı Çekirge’den okuyup gidenlerden birkaçının etkileyici hikáyesini anlattı. "Bilmeden pek çok kişiye dokunuyorsun Zeynep’cim" dedi Nedret. İşte bu yüzden bu hafta size anlatacağım iki cennet bahçesi önemli. Çünkü gidin, gönlünüzce yaşayın istiyorum!

İstanbul’a çok yakın, ama çok uzak!

Naya Retreats ve Clio Meditasyon Bahçesi, Büyükada’da, farklı görüntülerinin altında aynı amaca hizmet eden iki yer. Her ikisinde de amaç, kendinize daha yaklaşmanızı sağlamak, bedeninizle ruhunuzu buluşturmak.

Naya Retreats

Klasik bir Büyükada konağı ve bahçesinde hizmet veriyor. Ludwig, Nazım ve Yarmo tarafından kurulmuş. "Kendimizi ve başkalarını anlamak ve sevmek isteriz. Daha mutlu, huzurlu, sağlıklı, dengeli ve coşkulu bir yaşamın peşindeyiz hepimiz. Bunu da ancak birlikte gerçekleştirebiliriz diyerek Büyükada’da Naya Retreats’i kurduk" diyorlar. Ben hepsiyle tanıştım. Son derece mütevazı, kendi halinde ve güler yüzlüler. Bütün bu olumlu özellikleri mekána da yansımış. Ayrıca çok yaratıcı ve sevimli yedi bungalov ve vejeteryan yemeklerin sunulduğu kafesi de var. Deeksha, reiki gibi bireysel enerji çalışmaları da burada veriliyor. (Adres: Maden, Yılmaz Türk Caddesi Büyükada No:96)

ClIo Medİtasyon

Bahçesi, Naya’dan üç ev aşağıda grup çalışmalarının yanı sıra hemen deniz kenarında Clio Mutaf’ın dekore edip hazırladığı şahane bir bireysel masaj ve seansların sunulduğu daha büyük bir mekán. Ayrıca benim Mouna ile kutsal şifa egzersizleri olarak çevirebileceğim çalışmayı yaptığım yer.

Özellikle bel, sırt, diz problemleri olanlara çok iyi gelen bir çalışma. Gerçekten de yapması çok kolay hareketler ve nefesten oluşan seans, Chi yaşam enerjisi ve rahatlama getiriyor. Biz çalışmayı beş kişiyle yaptık. Sonunda hepimiz çok rahatlamıştık. Ama Türk insanının ayakta dizlerini bükerek durmasında problem olduğu söyledi Mouna. Mouna’dan bireysel seans da aldım. Shiatsu ve rekfeksolojiyle birleştirilmiş, doğru nefesle desteklenen bir elle dokunma tekniği uyguluyor Mouna. Clio’nun deniz kenarında hazırladığı bembeyaz ortam sayesinde gözünüzü açtığınızda kendinizi bir masalın içinde gibi hissediyorsunuz! İtalya’ya dönen Mouna’nın en yakın zamanda yine Türkiye’ye gelmesini diliyorum doğrusu!

(Adres: Maden, Yılmaz Türk Caddesi Büyükada No:107)

Kaçırmayın

Mutlaka katılmanızı önereceğim iki çalışma var. Bugün ve yarın Maria Isabel Stadel ile resim, 19 Temmuz’da ise Taruja ile vücudu keşfetme.

RESİMLE VE İÇ DÜNYA

Alman sanatçı Maria Isabel Stadel, güzellik, gerçek ve kendini arayışında tüm dünyayı gezdi. Grafik tasarımcısı olarak eğitimi aldı. 1998’den beri bağımsız bir sanatçı olarak yaşıyor ve eserlerini Almanya, İspanya, İtalya’da sergiliyor. Yaratıcılığını ve ruhsal deneyimlerini resim atölyelerinde yetişkinlerle olduğu kadar çocuklarla da paylaşıyor. Suluboya ve el yapımı kağıtlar üstünde mürekkep en sevdiği kendini ifade etme şekli. Bu çalışmalarda hiçbir ön tecrübeye gerek yok. Çöp adam bile çizemiyorsanız da resim yapan bir sanatçıysanız da iç dünyanıza farklı bir adım atacağınız bu çalışmayı kaçırmayın. (www.ekinart.com)

HAREKETİ KEŞFET

Taruja 1993’te Osho’nun merkezine geldiğinde vücuduyla fazla bir bağlantısı olmadığını düşünürken dans etmekten ne kadar keyif aldığını keşfetmiş. Vücudu hissetmenin muhteşemliğini, neşesini ve canlı olmanın anlamını öğrendi. 1994’te aldığı dans eğitiminden sonra hem grup çalışmaları hem de bireysel seanslarla insanları vücutlarını keşfetmeye davet ediyor.

Bu arada eğer fırsatını bulursanız, Taruja’dan mutlaka bir el okuma seansı isteyin. Bilinçaltından o anda size nelerin geldiği, neleri çektiğiniz ve yeteneklerinizin hangi konularda olduğu, nasıl hissettiğiniz ve hayata nasıl yaklaştığınızdan bahsedecek.
Yazının Devamını Oku

Hamilelik yogası

10 Temmuz 2006
"Yogo, anne olmak için çıktığınız yolculukta testler ve kafanızda yanıt bulmaya çalıştığınız sorular arasında, huzurlu bir alan yaratmanızı sağlar" diyor Dr.Neslihan İskit. Hamileler yoga yapsın, ama nerede ve nasıl? Çok yakın arkadaşlarım hamile. O yüzden konuşulanlar ya da okuduğum şeylerde algıda seçicilik yapıyor ve hep hamilelikle ilgili olanlara öncelik tanıyorum.

İşte tam da böyle bir zamanda Memorial Hastanesi’nin sevgi dolu doktorlarından Neslihan İskit aradı ve Memorial Hastanesi Kadın Doğum Kliniği’nin hazırlamış olduğu doğuma hazırlık kursu ve Hamileler için Yoga programının haberini verdi. Ben de yakında aralarına katılmak istiyorum!

Hamilelik, erişkin bir kadının başına gelebilecek en güzel şeydir. Her hamilelik ve her doğum kadının yeniden muazzam gücünü ve esnekliğini keşfedeceği bir fırsattır.

Bebeğin rahimde büyümeye başlamasıyla rahim de büyür ve ağırlığı artar. Annenin vücut ağırlık merkezi değişir. Bu durum omurganın doğal yapısını bozar, bel omurlarında ve bacaklarda ağrılara neden olur. Hormonal değişiklikler göğüsler ve birçok eklemde bazı rahatsızlıklar yaratır.

İşte bütün bu değişim sürecini sıkıntılar ve zaman zaman da mutsuzluklarla geçirmek yerine, hamileliğin her anının keyfini çıkarmak için yoga denenmelidir. Yoga, Sanskrit dilinde birleşme anlamındadır. Bedenin, zihnin ve ruhun birleşmesi. İyi bir hamilelik dönemi geçirmemiz için bize ait bu üçlünün tam bir uyum içinde çalışması gerekir. Bu da yoga ile mümkün olur.

YOGA DOĞUMU KOLAYLAŞTIRIR

Yoga, yaşam enerjinizi, asanalar (temel duruş biçimleri), pranayama (doğru nefes alma teknikleri ), mudra (beyindeki bazı merkezleri uyaran el hareketleri) ve mantra (tekrarlanan sesler ) ile açığa çıkarır.

Hamileler için hazırlanmış asanalar daha çok kendini tanıma ve içe dönüş teknikleriyle birleştirilmiştir. Sizi anne olmaya ve huzurlu bir doğum yapmaya hazırlar.

Pranayama ile doğru nefes almayı öğrenir ve akciğer kapasitenizi artırmayı dolayısıyla daha çok oksijen almayı sağlar. Yoga, sadece vücudumuzu fiziksel olarak güçlendirmekle kalmaz aynı zamanda çakra sistemimizi de uyarır ve dengeler.

Çakra "çark" kelimesinin Sanskrit dilindeki karşılığıdır. Çakralarınızı, vücudunuzun her yerinde bulunan, her biri sağlığınız, mutluluğunuz ve kendinizi iyi hissetmeniz için önemli olan ve belirli bir enerjiyi yayan çıkrıklar olarak düşünün.

Asanalar uygulanırken bu enerjiler açığa çıkar ve kendinizi daha iyi hissetmeye başlarsınız.

Başlangıçta bu durum şehri düşmanlardan koruyan bir sur gibi, bizi dışarıdan gelen ruhsal travmalara karşı korumaya başlar.

Artık eskisi gibi her şeye alınan, çabuk kırılan ve pes eden duygularımızdan kurtulup daha güçlü olmaya başlarız.

Yoga, kişisel gelişim için bir egzersiz programı değildir. Yoga kendini ve içinde bulunduğunuz yeni durumu kabul etmedir.

Hayatınızı anne olmaya hazırlamak, hissettiğiniz tüm gerginlikleri gevşetmek gerekir.

Yoga programı ile hamile kadının fiziksel kondisyonu korunur. Solunum ve dolaşım sistemi güçlendirilir. Bulantılara veda edilir.

Doğum sonrası da doğuma hazırlık kadar önemli bir süreçtir. Bunun için hamilelik sonrası yoga programı uygulamalıyız.

Bebeğinizin kırkı çıkıncaya kadar onunla yakın kalıp aranızda bir ömür boyu sürecek köprülerin temellerini attıktan sonra programınıza başlayabilirsiniz.

Bu program da uygulanan asanalar ile duruş bozukluklarınız düzelir, karın kaslarınız ve rahminiz hızla toparlanır.

NASIL UYGULAMALI?

Doğum, hayatınızdaki en önemli değişimdir.
Bebek dünyaya gelince aynı zamanda bir anne, bir baba ve bir aile doğar.

Mutlu bir hamilelik geçirmeniz ve bilinçli seçimler yapan bilinçli anne babalar olmanız için yoga yapmalı, düşüncelerinizi ve sezgilerinizi berraklaştırmalısınız.

Hamilelik yogası, hamileliğin 3 trimesteri (3’er aylık dönemler) için ayrı ayrı hazırlanmış programlar şeklinde uygulanır.

Bebeğin ruhsal gelişim süreci anne rahmine düştüğü andan başlayıp doğumdan sonraki 3. ayda tamamlanır. Bu nedenle bebek dünyaya geldikten sonraki ilk 3 ay önemlidir. Bu dönemde huzurlu olmak ve bu huzuru bebeğe yansıtmak onun bütün hayatını etkileyen önemli bir unsurdur.

Memorial Hastanesi Kadın Doğum kliniğinin hazırlamış olduğu doğuma hazırlık kursu ve hamileler için yoga programı tüm anne adaylarına ve anne adayı olmak isteyenlere açıktır. Program ücretsizdir ve hastane doktorları tarafından gerçekleştirilmektedir. Her iki program ile ilgili detayları 444 7 888 numaralı telefondan alabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku