‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”

Sene 1960’lar… Amerika Birleşik Devletleri’nin Delaware eyaletinde bir erkek çocuğu söylene söylene bahçedeki çimleri biçiyor. Babası, kendi memleketi Türkiye’de alışık olduğu üzere oğlunun da bahçeyle ilgilenmesini istiyor. Onunsa aklı fikri harekette! Öyle tutkulu bir spor aşığı ki sürekli vücudun nasıl çalıştığını kurcalıyor; acaba ne yaparsa daha kuvvetli kaslara sahip olup daha hızlı koşabilir, dizi incinirse bunu nasıl tamir edebilir? Bu merak sonunda onu dünyanın en ünlü doktorlarından biri yapıyor… Prof. Dr. Mehmet Öz ile beraberiz!

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”

Onu New York’taki stüdyosunda, ofisinde yakalıyorum. Tıpkı yaşadığı şehir gibi kendisi de çok hızlı! Sevimli bir aksanla konuştuğu mükemmel Türkçesi, beyninin çalışma hızına yetişmekte adeta zorlanıyor. İnternetteki biyografileri ‘Babasının görevi nedeniyle 1960’ta Cleveland’da doğdu’ diye başlıyor. Ancak biz filmi daha geriye saracağız… Prof. Dr. Öz, “Babam Mustafa Öz Konya’nın Bozkır ilçesindendi. 1925’te doğmuş ve orada büyümüş” diye başlıyor: “Annem Suna Öz’ün ailesiyse saray kökenli. Çerkez olan anneannemin anneannesi haremdeymiş. Anneannemin annesi haremde doğmuş. Onları alan Abdülmecit Efendi 1861’te ölünce haremden ayrılmışlar ama hep İstanbul’da kalmışlar. Babam ile annem, İstanbul’da terzilik yapan halam sayesinde tanışmış. Babam devlet bursuyla tahsil için Amerika’ya gidecekmiş. Annemin elbiselerini diken halam, anneme babamdan bahsetmiş. Robert Koleji mezunu olup Amerika’yı hep çok merak eden annemin ilgisini çekmiş. Yaz aylarında babamla tanışmışlar. Kısa müddet sonra nişanlanıp evlenmişler ve 1955’te Amerika’nın yolunu tutmuşlar.”

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1961: Atlanta

‘ÇOCUKLUĞUM İKİ ÜLKE ARASINDA GEÇTİ’

Çiftin üç çocukları oluyor. Mehmet Öz, 1960’ta Cleveland’da doğuyor. Bir yıl sonra kız kardeşi Seval Atlanta’da doğuyor. Aslında ailenin niyeti bundan sonra Türkiye’ye dönmek ama… Prof. Öz anlatmaya devam ediyor: “Babam verem üzerine çalışmalar yapıyordu. Türkiye’de o dönemler imkanlar çok kısıtlıydı ve babam gördü ki orada pek istikbal yok. Maaş da daha iyi olduğundan biz Delaware’de kaldık. Diğer kız kardeşimiz Nazlım da burada doğdu. Benim çocukluğum kış aylarında Delaware’in Philadelphia kentinde, yaz aylarındaysa hiç kaçırmadan, her sene üç aylığına, imtihanlar biter bitmez soluğu aldığımız Türkiye’de geçti. Yaz sonu da okullar açıldıktan ancak bir hafta sonra gelirdik çünkü annem hiç dönmek istemezdi. Yazları ilk seneler annemin ailesiyle Erenköy’deydik ama sonra babam hem Türkçe’yi ilerletmem hem de Türkiye’yi daha iyi anlayabilmem için kendi akrabalarının yanında vakit geçirmemi istedi; Ankara, Bozkır, Konya, Küçükçekmece…”

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”Yaş 2

‘ABD’DE İLERLEME, TÜRKİYE’DE KÜLTÜR VARDI’

İki ülke arasında büyümek Prof. Dr. Mehmet Öz’ü nasıl etkilemiş acaba? Beni, “İkisi bambaşka dünyalardı” diyerek yanıtlıyor: “Amerika çalışmak içindi… Başarılı olmak için ders çalışırdım, iyi bir öğrenciydim, spor takımlarında oynardım. Türkiye’ye döndüğümdeyse bambaşka bir yerdi… İstanbul zaten çok özel, dünyada ona benzeyen şehir yok. Philadelphia ise Amerika’nın kalbinde, endüstrinin merkeziydi. Fabrikalar var ama Beyoğlu yok, Boğaz yok… Bunları gördüğümde hem çok sevdim hem de Türklüğümü hissetmeye başladım ama bir ayağımı Amerika’da tutmakta menfaat gördüm. 1960’larda Amerika bir numaralı ülkeydi. İkinci Dünya Savaşı’nın galip devletiydi. Avrupa fakirdi, savaş yüzünden çok kayıp olmuştu. Amerika toprakları üzerinde savaş olmadığından inanılmaz bir ilerleme vardı ama bu ilerlemenin içinde Türkiye’nin kültürel zenginliği yoktu. İkisini birden anlamak benim için çok faydalı oldu. Dünyayı hem Batı’dan hem de Doğu’dan gördüm. Amerika’da istikbalimiz açıktı. Türkiye’de kültürel zenginliği benimserken fırsatlar çok daha azdı. Para yoktu, yatırım azdı.” Bu iki farklı tarzın Öz’e ne bakımdan katkı sağladığını biraz sonra dinleyeceğiz…

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1970: Çim biçen Mehmet Öz...

O KADAR HAREKETLİYDİM Kİ SANKİ PANTOLONUMDA KARINCALAR VARDI

Çocukluğuna bir kez daha dönüyoruz... İki ülke arasında gidip gelen küçük Öz’ün en büyük merakı spordu. Sürekli hareket halinde olduğunu anlatarak devam ediyor: “İngilizce’de deyim vardır; adeta pantolonumda karıncalar vardı! Amerika’da spor yapmak kolaydı çünkü sahalar, formalar, antrenörler ve ıslık vardı! Her şey, sürekli organizeydi! Lisede Amerikan futbolu oynuyordum. Sabahtan akşama ya spor yapıyordum ya da vücudu tamir etmek istiyordum! Meslek seçimimde babamın etkisi vardı elbette ama benim merakım da çoktu. Başta kendim için öğrenmek istiyordum çünkü vücudumu iyi anladıktan sonra daha iyi bir sporcu olabilirdim. Hastalıkların çoğu kendi yaptığın hareketlerin yüzünden ortaya çıkıyor. Örneğin omuz ağrısını önlemek istiyorsan halter kaldırırken devamlı ellerini görmelisin. Görmezsen, yüzde yüz bir yerini yırtacaksın demektir… Omzun içinde nasıl bir kemik var? Tedavi için hangi yöntem uygulanmalı? Anatomiyi anladıktan sonra tamirat çok daha belli. Zamanla gördüm ki birçok arıza tamir edilebilecek konumda.”

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1975: Öz Ailesi, köpekleri Kurt ile...

‘FARKIM TÜRK YARATICILIĞIYDI’

Bu merak onu Harvard Üniversitesi’ne soktu. Prof. Dr. Öz anlatıyor: “Derslerden başka hiçbir şeye zaman kalmazdı. Oradaki herkes bir numaraydı ama bin 500 tane bir numara olamaz… Tekrar kendini ispat etmen gerekiyordu. Neşeli bir hayat yaşadığını ancak bir tarafını incitip tamir ettikten sonra anlarsın. Sırf kendinin değil, arkadaşlarının veya tanımadığın insanların acılarını dindirmek çok güzel. Benim düşüncelerim diğer çocuklardan farklıydı. Kalp tamiratı icatlarını Amerika’da olmasaydım yapamazdım, ama Türk olmasaydım da yapmak aklıma gelmezdi… Amerikalılar hedef odaklıdır, bireyleri desteklerler ama Türkiye’de ‘mevcutla başka neler yapılabilir’ diyen yaratıcı zihniyet var; değişik icatlar ortaya çıkabiliyor. Amerikalılar mitral kapağının nasıl değiştirileceğini bilir, günde yüz tane yapıp akşam eve giderlerdi. Türkiye’de bu bir tane bile yapılamazdı ama Türk zihni ‘Bunu kesip çıkartmadan yerinde tamir etmek, yama yapmak mümkün mü?’ diye düşündü ve… Meğerse mümkünmüş!”

Haberin Devamı

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1976

OPRAH İLE 5 YILDA 80 ŞOV YAPTIK

Prof. Dr. Öz, kariyerinde hızlı ilerledi. Harvard’dan sonra eğitimine Pennsylvania Üniversitesi’nde devam etti. Kalp alanında, tamamlayıcı tedavi ve yenilikçi yaklaşımları benimsedi. New York’un en fazla kalp ameliyatı yapan doktoru olarak ünlendi. Ünlü televizyoncu Oprah Winfrey ile güçlerini birleştirince dünyaca tanınır oldu. Prof. Dr. Öz, Winfrey ile yollarının nasıl kesiştiğini şöyle anlatıyor: “Eşim Lisa yapımcıydı; bildiklerimi geniş kitlelerle paylaşmaya beni ikna etti ve Discovery Channel için 13 saatlik bir program yaptım. Tanıtımını, Oprah’dan rica ettik. New York’ta bana on dakika ayırabileceğini söylemişti; iki saat oturduk! Sene 2003’tü… Oprah ile iyi çalıştık çünkü amacım hiçbir zaman bir televizyon yıldızı olmak değildi. Soruları yanıtlar, sonra ameliyathaneye dönüp mesleğimi yapardım. Başarının sırrı doğallıktı. Beş altı sene boyunca toplamda 70-80 şov yaptık. Reytingleri hep çok yüksekti. Ortak şovumuz 13 sene önce böyle başladı…”

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”

GENÇLERE ÖNERİSİ: SİZDEN BİR TANE VAR

Hayattaki başarısının sırrı nedir? Cevabı: “Çok tutkuluyum. Kimseye kazık atmam. Sert bir insanım. Yüzde yüz mükemmellik istiyorum. Gençlere önerim; etraftaki insanlar gibi olmaya çalışma! Senin gibi tek bir insan var. Kendi kuvvetin neyse onu bul, bundan keyif alıyor, sonucu beğeniyorsan o zaman daha fazla yap. Daha fazla ve daha iyi yaparsan daha başarılı olursun.”

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1978: All Star maçı

ÖZ’DEN REFAH REÇETESİ:

Bir hekim olarak COVID’in dünyamıza etkileri üzerine ne teşhis koyar? Diyor ki: “Bizi ve dünyayı on sene ilerletti. Değişecek şeyleri hızlandırdı. Mesela insanların ofislerde değil evlerde çalışması zaten gerçekleşecekti. En büyük sakınca izolasyon. Yalnızlık çok stres üretiyor. İnsanlarla bağları koparmamamız gerekiyor. Fiziksel olarak toplumların yarısı kendini çok daha sağlıklı yaşamaya adadı. Yeni dünyaya alışamayanlarsa stres hissediyorlar, bu duyguyu gidermek için daha fazla yemek yiyorlar… En sağlıklı yemekler doğal yemekler. Sofranızdaki yemek topraktan çıktığı gibi gözükmüyorsa biri onu değiştirmiş demektir. Raf ömrünü uzatan maddeler insan ömrünü uzatmaz. Yatırım yapıp sağlıklı yemekler yemeli ve spor yapmalıyız. Yarım saat bile yeter, mutlaka her gün spor yap!”

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1980: Boğaz

“PANDEMİ KIRIK KALPLERİ ARTTIRDI”

Mehmet Hoca, bugüne kadar binlerce kalp ameliyatı yapmış biri. Kalp gerçekten kırılır mı? Duygusal bir travma fiziksel olarak kalbi etkileyebilir mi? Yanıtlıyor: “Kalplerin kırıldığını gördüm! Bir sefer bir erkek hastamı ameliyat edecektim. Eşi o kadar endişelendi ki, kendi de bekleme odasında kalp krizi geçirdi! İkisini de ameliyat ettim, beraber taburcu oldular. Johns Hopkins Üniversitesi, büyük kayıplar yaşadıktan sonra kalbi duranlar üzerinde bir araştırma yaptı ve bu duruma ‘Kırık Kalp Sendromu’ adını verdi. Bu vakalar pandemi sırasında dört kat arttı.”

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”SENE 1984: Eşi Lisa ile ‘Holly Ball’da...

“Eşim Lisa’nın babası da benim babam gibi doktordu. Bizi bir yemekte bir araya getirdiler. Lisa ilk başta benim garson olduğumu zannetmiş. Bütün yemek, beni sevsin diye özellikle annesiyle sohbet etmeye çalıştım. Birlikte olduğumuzu uzun süre babamdan sakladım, evliliğimizin görücü usülü olduğunu düşünmesin diye! Lisa ile evlenmek hayatımın en iyi kararıydı.”

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”

9 EMMY, 8 KİTAP, SAYISIZ ÖDÜL

En çok satanlar listesine giren 8 kitabı, 9’u televizyon programlarıyla aldığı Emmy’ler olmak üzere nice ödülü bulunuyor. Halen, New York’taki Presbyterian Hastanesi’nde Kalp ve Damar Enstitüsü ve Tamamlayıcı İlaç Programı’nı yönetiyor. Bu aralar yoğun programı içinde ‘Dr. Öz ve Ekibi’ isimli YouTube kanalı için de çalışıyor.

‘Kırık kalpler’in usta tamircisi... “Türkiye’de yaratıcılığı, Amerika’da fırsatı buldum”

Yazarın Tüm Yazıları