Zeynep Atikkan: Dışlamanın sistematiği

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Bugün Almanya'nın Köln kentinde başlayacak olan Avrupa Zirvesi Türkiye açısından tarihi bir öneme sahip.

Bu önem, doğrudan Öcalan duruşmasıyla belki bağlatılı değil. Batı, şimdilik böyle bir bağlantı kurmaktan kaçınıyor.

Sami Kohen dün Milliyet'teki köşesinde Köln Zirvesi ve Öcalan ilişkisi hakkında Avrupalı bir diplomatın görüşünü aktarmış:

‘Öcalan davasının daha yeni başlaması nedeniyle konunun çok daha ivedi ve önemli sorunlarla meşgul olmak zorunda bulunan AB liderlerinin toplantısına gelmesi ihtimali yok gibi’.

Zaten şimdilik bu konuda susmak AB açısından çok daha akılcı bir yol. Terör ile doğrudan ve mutlak bağlantısı ortaya çıkan Yunanistan, AB tarafından üstü örtülü bile olsa kınanmadı.

Bu arada Öcalan konuştukça, birçok AB üyesi ülkeyle sıkı ilişkilerin dökümü ortayı çıkıyor.

Bu konuda ‘şimdilik susmak’ ‘asıl ana amacın’ bir parçasını oluşturuyor.

Peki, ana amaç nedir? Yani Avrupalı diplomatın sözünü ettiği ‘daha ivedi ve önemli sorunlar’ hangileri?

Köln Zirvesi, Türkiye'yi Avrupa'dan sistematik biçimde dışlama siyasetinine yeni bir ivme katacak bir dosyayla başlıyor.

Batılı diplomatın ‘ivedi ve önemli sorun’ dediği de işte bu, NATO içinde Avrupa'nın savunma kimliğinin net biçimde çizilmesi. Nisan ayında Wahington'da düzenlenen NATO Zirvesi'nde Türkiye'nin bastırmasıyla bir ay için rafa kalkan bu fikrin yeniden gündeme gelişini izliyoruz.

Bu, açıkça Türkiye'yi, savunma alanında da Avrupa denklemlerinin dışına atma senaryosudur. Ve bu dışlamanın ideolojik altyapısı da Lüksemburg ayırımcılık belgesinin ruhunda yatmaktadır.

* * *

Avrupa savunma kimliğini yaratma girişiminin ‘askeri ağırlığı’ ‘politik anlamı’ yanında epey cılız kalıyor.

Nedir ‘Avrupa savunması’ denilen olgu?

Avrupa'nın iki buçuk ordusundan söz ediyoruz. İngiliz, Fransız orduları bir de yarım Alman askeri gücü. Diğerleri neredeyse silahlı kuvvetlerini feshetmiş durumdalar.

Avrupa savunma kimliğinin fikir babalarının açıkça telaffuz edemedikleri mantık ise şu:

‘Biz NATO şemsiyesinden ayrılmadan bazı fantezi operasyonlarda Avrupa gücünü kullanırız. Böylece bir Avrupa savunma kimliği sergileriz. Bu da bir ortak dış politikanın varlığının kanıtı olur’.

NATO bisikletiyle Avrupa mahallesinde turlama mantığının özü bu kadar açık. Çünkü Avrupa savunmasının belkemiğini Türkiye'nin oluşturduğunu Avrupa'nın kendisi de çok iyi biliyor.

Almanya'nın isteği Fransa'nın desteği ve de İngiltere'nin sahnedeki önderliğiyle temeli atılan bir büyük oyun bu.

Kısaca Lüksemburg'daki ayırımcılık zihniyetini ebedileştirme girişimi. Avrupa fikrini ortaya atan Jean Monet felsefesinden çok uzak bir Hıristiyan entegrasyonu. Ucube bir yapı, modern çağın yüz karası.

Oyunlar bu kadar açık iken Türkiye'ye 12. adaylık kapısı açılmadan Avrupa'yla ilişkilerin normalleşmesini beklemek çok zor.

Artık olay bu kadar açık.



Yazarın Tüm Yazıları