Paylaş
Zira Rusya, dünyanın en önemli enerji tedarikçilerinden biri. Biraz detaylandıracak olunursak, Rusya’nın doğalgazda dünyanın en büyük rezerve sahip ülke olmasının yanında kömürde ikinci, petrolde sekizinci sırada olduğu biliniyor. Diğer önemli tarafı, Avrupa’nın en önemli enerji kaynağı olması. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, Avrupa’nın gaz ithalatının yüzde 45’ini ve toplam gaz tüketiminin yüzde 40’ını oluşturuyor. Almanya’nın payı ise yüzde 54. Rusya’nın petrol ihracatının yüzde 60’ı OECD ülkelerine yapılırken, yüzde 20’si Çin’e gerçekleştiriliyor. Hal böyle iken başlayan savaşın enerji fiyatlarını etkilemesi olağan bir durum.
SAVAŞLA DAHA DA YÜKSELDİ
Zaten pandemiyle, hem büyüyen ekonomilere bağlı talep artışı hem de tedarik sorunları nedeniyle petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının genelinde bir yükseliş vardı. Savaş ile birlikte bir artış kaçınılmaz oldu. Ancak son birkaç gündür petrol fiyatlarının tekrar ivme kazanmasının nedeni ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın “Rus petrolüne ambargo görüşülüyor” açıklaması oldu. Ayrıca, ABD Temsilciler Meclisi’nin, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya petrol ve enerji yaptırımlarını da kapsayan bir yasa tasarısı üzerinde çalıştığı haberleri geçti. Dün akşam saatlerinde ise Biden, Rusya’ya ambargo kararını açıkladı. Bu gelişmelerle Brent Petrol 128 doların üzerini gördü. Yaptırımlar tüm hızıyla devam ederken bunun çok kolay olamayacağı yönünde hem Avrupa hem de Rusya cephesinden açıklamalar yapılıyor.
ULUSLARARASI GERGİNLİK
Bu açıdan bakıldığında Rusya’yı caydırmak için yaptırımlar devam etse de, fakat henüz etkili olduğu söylenemez. Ancak enerji, tarım, maden başta olmak üzere neredeyse tüm emtia fiyatları yükseldi. Rusya’nın Ukrayna operasyonuna başlamadan önce ekonomik açıdan da bir hazırlık yaptığı anlaşıyor. Geçtiğimiz dönemde döviz rezervlerini kuvvetlendirdi ve 643 milyar dolar seviyesine kadar çekti. Ayrıca Çin’in müttefikliğini yanına aldı. Fakat Çin’in tüm ticareti dünya ile ve dünyanın en fazla ihracat yapan ülkesi. Önümüzdeki günlerde uluslararası gerginlik daha da artarsa Rusya için dünyayı karşısına almaya devam edebilir mi? Rusya’nın yanında durmak zorlaşmaz mı?
AVRUPA DAHA TEMKİNLİ
Rusya’nın en önemli gelir ve ihraç kalemi doğalgaz ve petrol... En iyi müşterisi de Avrupa. Yüksek döviz rezervleri ve Çin dostluğu ile Avrupa’nın enerji bağımlılığı elini kuvvetlendirse de Rusya açısından da bir bağımlılık söz konusu. Putin bu denge hesaplarını tabii ki yapmıştır. Önümüzdeki günlerde bu dengenin hangi yöne ağır basacağını göreceğiz. Avrupa daha temkinli bir görünüm verirken ABD ve Putin kararlı duruşunu koruyor gibi. Savaş öncesi küresel ekonomide yüksek enflasyon önemli bir sorundu. Tedarik sorunları yanında savaşla birlikte artan enerji ve emtia fiyatlarındaki yükseliş bu durumu daha da kronik hale getirmeye başladı.
TÜRKİYE’YE YANSIMALARI
Türkiye petrol ve doğalgazda Avrupa gibi dışa bağımlı. Rusya ile Ukrayna, doğalgaz ve petrol kadar buğday ve ayçiçeği yağı gibi kalemlerde Türkiye açısından çok önemli bir konuma sahip. Ayrıca petrol ve doğalgaz ile birlikte başta buğday olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükseliş maliyet enflasyonu açısından olumsuz bir gelişme. Enerji faturasının şişmesi enflasyonun yanı sıra Türkiye’nin cari açığının büyümesine neden olabilir. Dip not olarak vermek gerekirse, cari açığın finansmanı konusunda turizme bu yıl çok fazla umut bağlanmıştı. Rezervasyonların yapıldığı mart, nisan aylarında savaşın konuşuluyor olması bu beklentileri haliyle zayıflatacaktır. Rusya Türk turizminde ilk sırada yer alıyor. Özetle, aklıselimin galip gelmesi ve barışın bir an önce sağlanmasının hem Türkiye’nin hem de tüm dünyanın yararına olacağı kesin.
Paylaş