Paylaş
Borsada çıkış trendi, döviz kurlarında yatay seyir, faiz oranlarında ise düşüş eğilimi sürüyor. Son dönemde piyasalarda mevcut trendi bozacak çok olumsuz yeni bir haber akışı da görülmüyor. Ekonomilerin açılmasıyla devam eden verilerdeki dipten dönüş emareleri, düşük faiz ve bol likidite ortamı ve son günlerde koronavirüse karşılık aşı çalışmalarında umut veren açıklamalar iyimserliğin devamında etkili. Buna karşılık ABD ve Çin’de son gelen bazı ekonomik verilerin beklentilerin biraz altında kalması, ABD-Çin gerginliği, salgın hastalıkta artan vakalar ve ABD’de bazı eyaletlerde kapanma haberleri devam eden olumlu havanın sorgulanmasına neden oldu.
APPLE DÖNMEYECEĞİM DEDİ
Bilişim sektörünün öncülerinden Apple, ABD ofislerine tam dönüş yıl sonundan önce gerçekleşmeyecek dedi. Diğer bazı şirketlerde de benzer uygulama haberleri geliyor. Haziran ayında ekonomideki hızlı toparlama verileri daha baskın tabi ki ama sürdürülebilirliği konusunda bir belirsizlik de var. Avrupa Merkez Bankası son toplantısında beklendiği üzere faiz oranının sabit tutarken Başkan Lagarde, “Toparlanma erken aşamada ve dengesiz” açıklamasında bulundu.
PAKET NETLEŞMEDİ
Ayrıca aşağı yönlü risklerden bahsederken “Avrupa Merkez Bankası pandemi acil alım programını tamamen kullanacak” demesi önemli. Avrupa Birliği ise 750 milyar Euro’luk paket konusunda net bir anlaşmaya henüz varmış değil. Tartışma daha çok paketin ne kadarının borç veya hibe olması gerektiği konusunda. Aşı çalışmalarında söylenildiği gibi bir ilerleme sağlanır, ekonomik veriler de desteklemeye devam ederse piyasalardaki olumlu seyir korunabilir. Ancak sayılan gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlara dahil olduğu konusunu dikkate tutmak gerekir. Ekonomiler kapalı olduğu için ikinci çeyrek bilançolar iyi gelmeyecek. Borsa İstanbul’da geçen hafta bir kaç bilanço geldi ama çok ölçü değil. Her ne kadar nasıl geleceği az çok belli olsa da sektörlerinde öncü şirketler bu döneme ilişkin daha net fikir verecektir.
TEKRAR ABD-ÇİN GERGİNLİĞİ
ABD-Çin gerginliği, sanki mutasyona uğruyor ama hep gündemde. Hatırlanırsa ABD Başkanı Trump’ın ek gümrük vergileriyle başlattığı ticaret savaşı sonrası başlayan süreç biraz ara verdikten sonra tekrar alevlendi. Çin de karşı yaptırıma ilişkin açıklamalarda bulunurken bu durum biraz da Anadolu tabiriyle ‘kayıkçı kavgasına’ benzeye başladı. Tabi ki bu aşamada kalırsa. Piyasalar da öyle görüyor olacak ki bu yönde ciddi bir fiyatlama yapmıyor. Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimi için Trump’ın kavgayı canlı tutma eğiliminde olduğu yaygın bir görüş. ABD’de hane halkında menkul kıymet taşıma oranının yüksekliği dikkate alınırsa ekonomiyi ve borsayı da canlı tutma isteğinde olması olağan bir beklenti olur. Piyasaların güç aldığı bir diğer konu, pandemide artan vaka sayılarına rağmen ekonomilerin tekrar kapanmasının zor olduğu gibi bir görüş var.
İşleri hayli zor
Daha önce Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow, “Koronavirüs artışı ve sıcak noktalar belirli yerlerde kapanmaya neden olacaktır, ancak ABD ekonomisi tekrar kapanmayacak“ demişti. Ekonomiler kapanınca fatura en başta devlete çıkıyor. Devletlerin de yeni bir dalga gelirse işlerinin hayli zor olduğu bilinen bir gerçek. Bütçe açıkları yanında dünyada küresel borç stoku/milli gelir oranı yüzde 331 seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz yıllarda dünya ülkeleri yıllık toplam milli geliri 80-85 trilyon dolar aralığında, toplam borcunda 258 trilyon dolar olduğunu dikkate alırsak sorun kendini gösteriyor.
KONUT SATIŞLARI BEKLENDİĞİ GİBİ YÜKSEK
İÇ ekonomik gündemde geçen hafta yoğun bir veri akışı vardı. Haziran ayı konut satışları 190 bini geçti. 101 bini ise ipotekli, yani banka kredili. Mayısta konut satışı 50 bindi. Kamu bankalarının verdiği çok düşük faizli kredi etkisini gösterdi. Ayrıca koronavirüs nedeniyle ekonomilerin kapandığı dönemde taleplerin ertelenmesinin etkisi ve yaz aylarında mevsimsel olarak konuta talebin artıyor olması da biraz katkı yaptı. İnşaat sektörünün lokomotif sektör olması ve ekonomiye can suyu vermek için başvurulan düşük faiz ana etken tabi ki. Dikkat çeken bir diğer konu ise konut fiyat endeksinde görülen artış. TCMB verilerine göre mayıs ayında konut fiyat endeksindeki artış yıllık bazda yüzde 23 olarak gerçekleşmiş. Haziranda da konut fiyatlarındaki artış muhtemelen daha yüksek çıkacak. Talep artınca konut fiyatları da artmış.
Yabancıdaki gerileme
Diğer yandan cari açık ve bütçe verileri de açıklandı. Bu yılın ilk beş ayında 16 milyar doları aşan cari açık, haziran itibariyle yılın ilk yarısında 109 milyar TL olarak gerçekleşen bütçe açığı ‘ikiz açık’ sorununa dair bir sinyal vermiş görülüyor. Benzer görünüm salgın hastalık nedeniyle diğer ülkeler için de geçerli. ABD bütçe açığı, yılın ilk sekiz ayında (ABD’de mali yıl ekimde başlar) tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.7 trilyon dolara ulaştı. Borsa İstanbul’daki yabancı payındaki gerileme (yüzde 49.4) ve TCMB verilerine göre 10 temmuz haftasında yurtdışı yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bonoda (DİBS) 380 milyon TL’lik çıkışı, yine aynı hafta bankalardaki döviz mevduatının 1.3 milyar dolarlık artışla 202 .5 milyar dolara ulaşması ve TCMB rezervlerindeki aşınma dikkat çeken veriler oldu.
BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ SÜRÜYOR
Borsada kâr satışlarına rağmen çıkış trendi sürüyor. İlk destek 117.400 seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde çıkış trendinin devamı beklenebilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 115.500 ve 112.800 seviyelerinde. İlk direnç ise 120.200 seviyesinde. Bu seviye hareketlenmelerde kâr satışları görülebilir. Sonraki dirençler 123.000 ve 124.500 seviyelerinde bulunuyor. Direnç seviyelerinde kâr satışları görülse se çıkış trendi korunuyor.
DOLAR/TL KURUNDA YATAY SEYİR HÂKİM
Dolar/TL kurunda yatay hareket sürüyor. 6.84 ilk destek noktası olarak görülürken sonraki destekler 6.80-6.77 seviyelerinde. İlk dirençler ise 6.91 ve 6.93 seviyelerinde. Çıkıştan söz etmek için 6.93 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu güç henüz oluşmuş değil. İlk destek ve dirençler korunduğu takdirde yatay seyrin devamı bir süre daha mümkün görülüyor.
Paylaş