Paylaş
Borsa İstanbul büyük deprem sonrası yaşanan dalgalanmanın ardından olağan seyrine belli oranda dönmeye başladı. 5.000 seviyesinin üzerinde bir dengelenme söz konusu. Olağan seyirden kastımız; daha stabil, hisse bazlı hareketlerin öne çıktığı, kısmen de olsa dış piyasalardaki gelişmelere tepki veren, gündeme daha duyarlı bir görünüme bürünmeye başlaması durumu. BIST100 Endeksi’ne halen önemli ölçüde inşaat grubu hisseleri yön vermeye devam etmekle birlikte diğer sektörlerde de bir hareketlenme gözleniyor. Depremin ardından başlayacak bina yapımları doğal olarak inşaat sektörü hisselerini hareketlendirdi. Çimento, demir çelik, seramik, boya sektörüne ait hisselerdeki primler ikinci aşamada beyaz eşya ve ev tekstili gibi sektörlere de yansımıştı. Kısa sürede yüksek primler kâr satışlarını beraberinde getirince BIST100 Endeksi’nde geri çekilme yaşandı. Ayrıca, BES fonları ve şirketlerin geri alım kararlarına bağlı talep yönlü taahhütlerin belli ölçüde yerine getirilmesiyle borsayı destekleyici tedbirlerin etkisi azalmaya başladı. Bu açıdan borsada önümüzdeki günlerde muhtemelen daha yataya dönen bir hareket tarzıyla hisse bazlı hareketliliğin öne çıktığı bir seyir görebiliriz. Yön konusunda BIST100 Endeksi’nin inşaat grubu hisselerine bağımlılığı azalabilir. Bu durumda borsada yaşanan sert düşüşle birlikte geri çekilen diğer hisseleri daha yakından izlemeye almak gerekebilir. Geçen haftanın sonuna doğru bu yönde zayıf da olsa bir hareketlenme vardı. Banka hisselerinde görülen tepki alım denemeleri henüz güç kazanmış değil. Ancak son dönemdeki durgunluğu biraz üzerinden atmış durumda. Yayınlanmaya devam eden 2022 yılın son çeyrek bilanço sonuçlarına göre hisselerde ayrıca bir hareketlilik olasıdır.
DEPREM YATIRIM TERCİHLERİNİ ETKİLEYEBİLİR
Yaşanan büyük deprem ile birlikte 2023 yılında yatırım tercihlerinde bir değişiklik yaşanabilir mi sorusu akla geliyor. Hatırlanırsa 2022 yılında Borsa İstanbul ve konut, yüksek enflasyonu yenen iki yatırım aracı olarak kayıtlara geçti. TCMB Konut Fiyat Endeksine göre; Türkiye ve İstanbul için artışlar yüzde 167-174 olmuştu. BIST100 Endeksi ise %196 getiri sağlamıştı. 2022 yılında enflasyon ise (TÜFE) yüzde 64.27 idi. Mevduat faizi, döviz kurları, altın gibi yatırım araçlarına göre konut ve hisse senetleri açık ara öndeydi. 2023 yılında borsa için aynı primler olur mu konusu bu aşamada net değil. Ancak seçicilik daha fazla önem kazanacağı için doğru hissede olan yine önemli primler yakalayabilir. Peki yaşanan büyük deprem ile konut sektörüne aynı ilgi olacak mı? Daha dikkat çeken soru bu olsa gerek. İstanbul dahil Türkiye coğrafyasının önemli bir bölümü deprem riski altında. Depremde yıkılan konutlarla birlikte yeni konut açığı ortaya çıktığı muhakkak. Yerine yenilerinin yapılması muhtemelen bir yılı aşkın bir süreyi alacak. Belki de bu daha uzun bir süre olacak. Kiralar zaten şimdiden katlanmış durumda. İhtiyaç için konut alımları devam edecektir. Bu kaçınılmaz. Ama deprem riskine rağmen yatırım amaçlı konut alımları aynı hızla devam edebilir mi? Bunu zamanla göreceğiz. İlk etki olarak yatırım amaçlı konuta olan ilginin duraksaması olağan bir gelişme olacaktır. Bu yıl seçim var. Seçim sonrası para ve faiz politikası değişecek mi? Faizin değişmesi döviz kurlarını da etkileyecek haliyle. Bunlar zamanla cevap bulacak sorular. Gerek seçim, gerekse deprem gibi riskler belirsizlik nedeniyle yatırımcıları daha defansif olmaya itebilir.
DIŞ PİYASALAR TEMKİNLİ
- Algı değişimlerine bağlı olarak dış piyasalarda dalgalı bir seyir hâkim. Fakat son günlerde temkinli bir görünüm var. Bu görünümün kaynakları: Enflasyondaki düşüşün direnç göstermesi ve istihdam verilerinin beklentilerden daha olumlu gelmesi. Hal böyle olunca, ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önemli merkez bankalarının faiz artırım süreçlerinin devam edeceği ve parasal sıkılaşmanın süreceği konusu fiyatlanmaya başladı. Fed ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) şahinleşince piyasalarda risk iştahı düştü. Dış borsalar daha satıcılı bir görünüm ile zayıfladı. Son Fed tutanakları ve ABD, Avrupa Merkez Bankaları yetkililerinden gelen açıklamalar “şahin” tavrı teyit eder mahiyette. Çin, Japonya ve Türkiye hariç diğer merkez bankalarında sıkı para politikaları ve faiz artırım süreçleri korunuyor. Borsalar dışındaki diğer piyasa parametrelerinde benzer fiyatlamalar söz konusu. Yükselişini koruyan ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 3.90 seviyesinin üzerinde seyrederken euroda zayıflama, dolarda ise güçlü görünüm sürüyor. Euro/dolar paritesi 1.05, Dolar Endeksi 104’ün üzerinde işlem görüyor. Bu gelişmelere bağlı olarak altın ons fiyatında düşüş ivme kazandı ve 1.820 doların altına geriledi. Hatırlanırsa, şubat ayının ilk günlerinde 1.959 seviyesi test edilmişti. Petrol fiyatındaki düşüş eğilimi ise sürüyor. Brent petrol 80 doların üzerinde tutunma çabasında. Benzer şekilde emtia fiyatlarında zayıf görünüm var. Faiz artırım süreci ve sıkı para politikalarının devamı olasılığı ekonomide yavaşlama beklentilerini beraberinde getiriyor. Bu açıdan bazı maden, enerji, tarım ve sanayi emtia fiyatlarında da zayıflama söz konusu.
BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI ZAYIFLIYOR
- Borsada tepki çıkışı direnç seviyelerini geçmekte zorlandı ve güç kaybetmeye başladı. İlk destekler 5.000 ve 4.900 seviyelerinde görülürken kısa dönemde bu seviyeler önem kazanmış durumda. Bu seviyelerin altına gelinmesi durumunda 4.750 ve 4.500 sonraki destek noktaları. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ilk dirençler 5.200 ve 5.300-5.350 seviyelerinde. 5.300-5.350 tepki çıkışının devamı ve güç kazanması açısından daha önemli. Bu durumda sonraki dirençler 5.550-5.700 seviyelerinde bulunuyor. Endekste destek noktalarında tepki alımlarının görüldüğü, ancak direnç seviyelerinin geçilmekte zorlanıldığı piyasa görünümü korunabilir.
MERKEZ FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM DEDİ
- TCMB’nin geçen haftaki toplantısında politika faizinde beklentiler 100 baz puanlık indirim yönündeydi, ancak 50 baz puan indirimle yüzde 8.50 seviyesine çekildi. TCMB faiz kararının piyasa faiz oranları üzerindeki etkisi çok zayıf. Bu açıdan piyasalara yansımaları olmadı. Diğer yandan TCMB tarafından açıklanan veriler yakından izlendi. 17 Şubat haftasında; Yabancı yatırımcılar 9.2 milyon dolarlık hisse senedi alırken 38.7 milyon dolarlık tahvil bono (DİBS) satışı yaptılar. Deprem sonrası borsada başlayan işlemlerde yabancı yatırımcılar biraz kayıtsız kalmışlar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı yatırımcıların payı yüzde 29’un altına salınım gösterdi. Aynı hafta, TCMB brüt rezervleri 3 milyar dolar azalışla 122.6 milyar dolara gerilerken son iki haftada 7 milyar dolar düşüş gösterdi. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 3 milyar dolar azalışla 190 milyar dolara çekildi. Buna karşılık BBDK verilerine göre; Kur Korumalı Mevduatı (KKM) 17 milyar TL’lik artışla 1.5 trilyon TL’ye yükseldi. Faiz artışıyla birlikte KKM’de son haftalarda yükseliş sürüyor. Önümüzdeki hafta Türkiye’nin 2022 yılı 4.çeyrek büyümesi (GSYH) ve şubat enflasyonu açıklanacak. Büyüme beklentileri 4.çeyrek için yüzde 2.2-4, yıllıkta yüzde 5.0-5.5 arasında değişiyor. Baz etkisi aralık ve ocağa göre şubatta daha zayıf olacak.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş