Gözler ekonomik verilerde

Koronavirüs tüm dünyada reel ekonomileri etkiledi. Mart ve nisan aylarına ait veriler açıklandıkça virüsün ekonomiler üzerindeki etkileri de ortaya çıkmaya başladı. Reel ekonomiye ait veriler takip edilirken, virüsün yayılmasının pik yaptığı ve ekonomi üzerindeki etkilerinin azalmaya başladığı konusunda bir görüş de oluşmaya başladı. Zaten kademeli de olsa ülkelerin ekonomik faaliyetlere başlama kararları bunu gösteriyor.

Haberin Devamı

DÜNYANIN olduğu kadar piyasaların da gündemi virüs salgını olmaya devam ediyor. Hükümetler ve merkez bankalarının aldığı tedbirler nedeniyle finans piyasaları krizi çok kısa bir süre hissetti, sonra hızlı bir toparlanma ile kayıplarının önemli bir bölümünü telafi etti. Ancak finans dışı ekonomi veya reel ekonomide mart ve nisan aylarına ait veriler açıklandıkça virüsün ekonomiler üzerindeki tahribatlarının boyutları daha belirgin bir hal almaya başladı. ABD’de haftalık işsizlik başvuruları 3.8 milyon kişi olurken son altı haftalık toplam işsiz sayısı 30 milyona ulaştı. Bir hafta önce 4.4 milyondu. Her hafta azalan bir trend olması kayda değer bir görünüm. Önümüzdeki cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri de yakından izlenecek verilerden biri olacak.

REEL EKONOMİ

Haberin Devamı

Diğer yandan ABD ilk çeyrekte yüzde 4.98, Fransa 5.8 küçülürken Almanya için küçülme beklentileri yüzde 6’nın üzerinde. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Powell, “Ekonomik faaliyet 2. çeyrekte benzeri görülmemiş hızda düşecek” derken Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ise, “Euro Bölgesinde yüzde 5-12 arasında küçülmeden söz ederken son veriler eşi görülmemiş gerilemeye işaret ediyor” dedi. Dünyanın en büyük iki merkez bankası başkanından gelen açıklamalar bu konuda fazla söze gerek bırakmıyor. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere uzun süre düşük faiz ve bol likidite devam edecek. Bu finans piyasaları için iyi haber olarak görülebilir. Bir çok kişinin aklında 2008 krizi sonrası düşük faiz ve piyasalarda bırakılan bol para ile borsalardaki yükseliş ve ardından ekonomilerde görülen toparlanma var. Ancak 2008 krizi finans ile başladı ve reel ekonomiye kısa sayılabilecek bir etki yaptı. Bu defa finanstan çok reel ekonomiyi etkisi altına alan bir durum söz konusu.

GÖRÜŞ BİRLİĞİ

Finans krizlerini parasal tedbirlerle aşmak daha kolaydır. Reel ekonomideki sıkıntılar ise aynı ölçüde kolay olmuyor. Hep karşılaştırılan 1929 krizine bakmak bu konuda yeterli olacaktır. Krize ilişkin ilaç 1936 yılında Keynes ile bulundu. Yaşanan son krizi 1929 benzeri olacak demek için değil daha çok kredi derecelendirme kuruluşlarından merkez bankalarına ve ünlü yatırım bankalarına kadar birçok kurum ve kuruluş 1929 kriziyle karşılaştırdığı için reel ekonomik krizlerin aşılmasının zorluğunu anlatma adına bahse konu ettim. Ekonomik aktivite zayıflayınca doğal olarak finans piyasalarının iyimserliğini koruması zorlaşacaktır. Ekonomiler açılacak beklentisi, düşük faiz ve bol likidite ile bir yere kadar. Sonrasında reel ekonominin desteği gerekecek. Finans kesimiyle reel ekonomi bir süredir ayrı değerlendiriliyor. En azından fiyatlamalar o yönde. Öncelikli konu yaşanan sıkıntının dip yapıp yapmadığı kararının verilmesi. Belirsizlik devam etmekle birlikte gerek virüsün yayılmasının pik yaptığı gerekse ekonomiye etkilerinin azalmaya başladığı konusunda genelde bir görüş birliği oluşmaya başladı. Zaten kademeli de olsa ülkelerin ekonomik faaliyetlere başlama kararları bunu gösteriyor.

Haberin Devamı

BAYRAM SONRASI

Türkiye için bayram sonrası ekonominin açılması konusunda çokça dillendirilen bir beklenti mevcut. Ekonomik faaliyetlerin başlaması ve yaraların sarılması ileriye dönük projeksiyonları da olumlu yönde değiştirecektir. Tabi ki virüsün yayılmasında ivme kaybı ve aşı, ilaç konusundaki çalışmaların sonuç vermesi önemli olacak. İç gündeme dönersek pazartesi açıklanacak nisan enflasyon verileri var. Aylık yüzde 0.70-0.80, yıllıkta ise 10.50-11.00 gibi bir beklenti mevcut. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal geçen hafta yaptığı enflasyon raporu ile ilgi sunumunda, 2020 enflasyon beklentisinin yüzde 8.2’dan 7.4’ çekildiğini açıkladı. Başlıca gerekçeler ise talep gerilemesi, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının düşmesi. Enflasyon düşecek ise faiz de düşecek. Merkez Bankası önden yüklemeli faiz indirimlerinin sebebi bu beklenti. Ancak kur geçişkenliği nedeniyle döviz kurlarındaki yükselişin yerini düşüşe bırakması da gerekecek. TL değer kaybederken ithalat ağırlıklı bir ekonomide enflasyon düşürmekte zorlanılabilir.

Haberin Devamı

SWAP ANLAŞMASI

Döviz kurları için merkez bankasının diğer merkez ülke bankalarıyla yapacağı swap anlaşması ve kaynak temini önemini koruyor. TCMB Başkanı Uysal, bu konuda görüşmeler devam ediyor dedi. Uysal’a sorulan sorular arasında en dikkat çekeni gerilemeye devam eden merkez bankası rezervleri oldu. Başkanı cevabı ise toplam rezervler üzerinden değerlendirelim şeklinde oldu. Artık kanıksanan bir diğer gelişme ise merkez bankasının perşembe günleri açıkladığı, yurtdışı yerleşiklerin hisse ve tahvil bono işlemleri. Son aylarda hemen her hafta çıkış söz konusu. Geçen hafta da toplamda 478 milyon dolarlık bir çıkış var. Borsada hisse senetleri yabancı payı yüzde 57 seviyesine gerilerken tahvil bono stokunda yabancı payı gerilemeye devam ediyor.

Haberin Devamı

İZLER GÖRÜLEBİLİYOR

Bankalardaki yabancı para mevduatı geçen hafta itibariyle 300 milyon dolar azalırken toplam mevduata göre yüzde 51 seviyelerindeki yerini koruyor. Geçen haftanın son gününde dış borsalar ve altına (ons/dolar) gelen kâr satışları, Euro’daki değer kazanımına karşılık ABD dolarının değer kaybı ve TL dahil gelişen ülke para birimlerinin değer kaybı kayda değer. Bazı şirketlerin ilk çeyrek bilançolarında da sıkıntılı sürecin izleri görülüyor. Düşük faiz ve bol likiditeye bağlı olarak borsalar başta olmak üzere iyimserliğini sürdüren finans piyasaları, reel ekonomiye ait açıklanan verilerin etkisiyle daha temkinli bir görünüme bürünebilir.

Haberin Devamı

BORSADA KAR SATIŞLARINA DİKKAT

Gözler ekonomik verilerde

BORSADA çıkış trendi sürmekle birlikte kâr satışları görülmeye başladı. İlk destekler 99.400-98.300 seviyelerinde. Bu seviyelerin altında verilecek destek ise 96.000-94.600 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 102.500 ve 103.500-104.000 seviyelerinde. Çıkışın devamı için 104.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 107.000-108.500 seviyelerinde görülüyor. Yükseliş denemeleri kâr satışlarıyla karşılaşabilir.

DOLAR/TL'DE 7.00 SEVİYESİ ÖNEMLİ

Gözler ekonomik verilerde

DOLAR/TL kurunda çıkış trendi devam ediyor. Bir süredir direnç işlevi gören 7.00 seviyesi geçildi. Çıkışın devamı için bu seviyenin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu durumda 7.05-7.10 ve 7.20 sonraki direnç seviyeleri olarak görülüyor. 7.00 seviyesini destek olarak görmek gerekecek. Sonraki destek noktaları ise 6.95-6.92 ve 6.87 seviyelerinde. Yön konusunda 7.00 seviyesi izlenebilir.

Gözler ekonomik verilerde


YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

 

Yazarın Tüm Yazıları