Faiz bilmecesi

ABD ocak ayı enflasyon verisi beklentilerin üzerinde geldi. Bu verinin ardından ABD Merkez Bankası’nın vereceği faiz kararı daha da önemli hale geldi. Fed’in mart ayında faiz arttırımı yapması beklenirken, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, “Faiz arttırım konusunda şimdi çok acele hareket edersek, ekonomilerimizin toparlanması önemli ölçüde ivme kaybedebilir. Hızlı faiz arttırımı enflasyon sorununu çözmeyecek” dedi.

Haberin Devamı

Faiz bilmecesi

PİYASALAR 13 Şubat Perşembe günü açıklanan ABD ocak ayı enflasyon (TÜFE) verilerine odaklandı. Beklentiler, yıllık yüzde 7.3 iken gerçekleşme yüzde 7.5 oldu. Geçen ay yüzde 7.00 idi. Aylıkta ise yüzde 0.6 olarak geldi. (Geçen ay 0.5, beklenti 0.5) Geçtiğimiz günlerde açıklanan ve beklentileri aşan tarım dışı istihdam verilerinin ardından TÜFE verisinin de son 40 yılın en yüksek rakamına ulaşmasını piyasalar ilk tepki olarak olumsuz algıladı. İstihdam ve enflasyon ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından faiz ve para politikası kararları noktasında en önemli referanslar arasında. Durum böyle olunca Fed’in mart ayında faiz arttırımı ve parasal sıkılaşma sürecinin başlaması için koşullar önemli ölçüde tamamlanmış görülüyor. Bir bakıma kesinlik kazanmış gibi. Ancak yine de mart ayında Fed kararını görmek yerinde olacak. Omicron varyantı ve Rusya-Ukrayna olayı gibi gelişmelerin farklı yönlere evrilmesi söz konusu olursa olağandışı haller için ihtiyatlı olmak adına açık kapı bırakmakta yarar var. Geçen haftaki toplantı sonrası faiz arttırım olasılığından bahseden Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, “Faiz arttırım konusunda şimdi çok acele hareket edersek, ekonomilerimizin toparlanması önemli ölçüde ivme kaybedebilir ve istihdam risk altında olabilir” dedi. Ayrıca, “hızlı faiz arttırımı enflasyon sorununu çözmeyecek” dedi.

Haberin Devamı

LAGARDE TEMKİNLİ

Almanya’da cuma günü enflasyon (TÜFE) beklentilere paralel şekilde yüzde 4.9 olarak açıklandı. Geçen ayda aynıydı. Acaba Lagarde’nin faiz arttırımı konusunda daha temkinli hale gelmesinin sebebi Avrupa’da enflasyonun zayıf seyretmesi midir? Akla ilk o ihtimal geliyor. Bununla birlikte ABD tarafında daha hızlı ve aceleci bir tavır var. Fed’in 50 baz puan adımlı faiz arttırım olasılığı perşembe günkü enflasyon verisi sonrası yüzde 80-90 seviyelerine yükseldi. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, çıtayı biraz daha yükseğe koydu ve vites artırdı. Bullard, Fed’in ülkede görülen son 40 yılın en yüksek enflasyon oranına cevap olarak 1 Temmuz 2022’ye kadar 100 baz puanlık faiz artışı yapması gerektiği görüşünde. Bu yılki beklentiler genelde Fed faiz oranının ağırlıklı olarak 1.50-1.75 bandında olabileceği yönündeydi. ABD Başkanı Biden ise enflasyona karşı ellerindeki her aracı kullandıklarını söyledi. Bu arada farklı ülkelerden faiz arttırım haberleri gelmeye devam ediyor. Türkiye gibi gelişen piyasaların önemli ülkesi Meksika Merkez Bankası, 50 baz puan arttırım ile faizi yüzde 6.00 seviyesine yükseltti. Rusya ise 100 baz puanlık artırımla faiz oranını yüzde 9.5 seviyesine çekti. Rusya geçtiğimiz aylarda art arda faiz artırımlarıyla gündeme gelmişti. ABD enflasyon verileri Fed para politikalarına olası etkileri nedeniyle piyasaları gerdi ancak çok derin bir etkiden söz etmek zor.

Haberin Devamı

Faiz bilmecesi

RUSYA-UKRAYNA OLAYINDA TANSİYON YÜKSEK

ABD enflasyon verisi sonrası borsalarda satıcılı ama sakin bir seyir görüldü. Fakat cuma akşamı Rusya-Ukrayna arasında gerilimin yükseldiği haberleriyle birlikte ABD borsalarındaki satışlar biraz daha hızlandı. ABD’de yükselen enflasyona en sert tepkiyi tahvil bono faizleri vermişti. Referans niteliği taşıyan ABD 10 yıllık bono faizinde yüzde 2.00 geçildi, ama bu seviyenin üzerinde kalınamadı. ABD dolarında zayıf görünüm korunmakla birlikte hafif bir değer kazanımı görülürken altının ons fiyatında tepki yükselişi vardı. Yüksek enflasyon yanında tekrar ısınmaya başlayan Rusya-Ukrayna gerginliği güvenli liman özelliğini öne çıkardı. ABD tahvil faizlerindeki yükselişin sonraki aşamada yerini düşüşe bırakması da altın fiyatına katkı yapan bir gelişme oldu. Petrolde ise yükseliş hareketi gücünü koruyor. Rusya-Ukrayna olayında tansiyonun yükselmesi, petrol stoklarındaki zayıflama yanında Uluslararası Enerji Ajansı’nın OPEC+ ülkelerinin üretimi sıkılaştıracağı beklentisiyle petrol fiyatlarının daha fazla yükselebileceği yönünde görüş açıklaması önemliydi. 100 doların görüleceği şeklinde bazı ABD yatırım bankalarından tahminler gelmişti. Piyasalar, ABD enflasyon ve Fed konusundaki fiyatlamalarına Rusya-Ukrayna olayına bağlı jeopolitik gelişmelerin de eklemlenmesi nedeniyle temkinli görünümünü sürdürebilir.

Haberin Devamı

Faiz bilmecesi

MERKEZ BANKASI YİNE PAS GEÇEBİLİR

TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 17 Şubat Perşembe günü faiz kararı için toplanıyor. Gösterge faiz oranında değişiklik beklenmiyor. Türkiye’de enflasyonun yüzde 48’i geçmesi ve TCMB faiz oranı ile enflasyon (TÜFE) makasının oldukça açılması (eksi faiz), Fed’in parasal sıkılaştırma ve faiz artırımına hazırlanması faizi sabit tutması için yeterli gerekçeler. Faiz artırımının bu aşamada söz konusu olamayacağı daha önce ekonomi yönetimi tarafından açıklanmıştı.  Ayrıca döviz kurlarının bir süredir dengede olması önemli. ABD enflasyon verilerinin ardından pazartesi günü Fed toplantısından çıkacak karar da yakından takip edilecek. Öte yandan cuma gecesi Fitch’in Türkiye’nin kredin notunu düşürmesinin piyasalar üzerindeki etkisi sınırlı kalabilir.

Haberin Devamı

Faiz bilmecesi

BORSADA DALGALI SEYİR SÜREBİLİR

BORSADA tepki çıkış direnç noktalarında satışla karşılaşırken geri çekilmeler destek seviyelerinde tutunuyor. Ocak ayından bu yana 1.900-2.100 bandı korunuyor. Yatay bir görünüm hakim. İlk destekler 2.000 ve 1.910-1.880 seviyelerinde görülürken ilk direnç 2.065 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı açsından bu seviyenin geçilmesi önemli. Sonraki dirençler 2.100 ve 2.150-2.170 seviyelerinde. Endekste tepki alım denemeleri görülse de zayıf görünüm korunabilir.

Faiz bilmecesi

BORSADA YABANCI PAYI % 40’IN ALTINDA

TCMB’nin açıkladığı 4 Şubat ile biten haftadaki verilere göre; Borsa İstanbul’da yurtdışı yerleşiklerin hisse satışı 81.9 milyon dolar olurken tahvil bonoda (DİBS) 35.5 milyon dolarlık alım söz konusu. Borsada hisse senetlerindeki yabancı payı yüzde 40 seviyesinin altına inmiş durumda. Yabancılar aralıktan bu yana hisse senetlerinde satış tarafında görülüyor. Diğer yandan bankalardaki döviz mevduatında düşüş sürüyor. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı bir önceki haftaya göre 3 milyar dolar azalışla 225 milyar dolara çekildi. Bu noktada “kur garantili mevduat paketinin” etkisini de dikkate almak gerekir. Dövizdeki çözülmenin tamamına yakını şirketlerin mevduatından kaynaklanıyor. Diğer yandan TCMB brüt rezervlerinde ise bir önceki haftaya göre 4 milyar dolarlık artış söz konusu. Brüt rezervler 114 milyar dolara yükselmiş durumda. Döviz rezervleri açısından TL’nin de değer kaybının da etkisiyle bu yaz turizm sektörüne çok fazla umut bağlanmış durumda. 40 milyar dolarlık bir turizm geliri beklentisi fazlaca dillendirilen bir konu. Diğer yandan cuma günü yayınlanan “ödemeler dengesi” tablosuna değinmek yerinde olacak. Cari denge, aralık ayında 3.8 milyar dolar, 2021 yılında 14.8 milyar dolar açık verdi. Aralık ayındaki açığın kaynağı dış ticaret verileri, yani ithalat, ihracat farkı. Verilen açıkta, TL’nin değer kazanımı yanında artan enerji maliyetleri önemli etkenler. Bu görünüm birkaç ay daha sürebilir. Hatırlanırsa ocak ayı dış ticaret açığı 10.4 milyar dolar açık vermişti. Ödemeler dengesi tablosundan başka notlar aktaracak olursak; 2021 yılı doğrudan yatırım 14.1 milyar dolar (yabancıların gayrimenkul alımlarının etkisi yüksek), 3 milyar dolar portföy yatırımları-sıcak para çıkışı (hisse senetlerinde 1.4 milyar dolar satış, borç senetleri 4.4 milyar dolar alım), net hata noksanda 10.4 milyar dolar giriş, rezerv varlıklarda artış 23.3 milyar dolar, dikkat çeken kalemler.

Haberin Devamı

 YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Yazarın Tüm Yazıları