Paylaş
İÇ piyasaların görünümünde kayda değer bir değişim gözlenmiyor. Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcılar, hisse senetlerinde satışa devam ederken yüksek faiz nedeniyle tahvil bono alımlarını sürdürdü. Ancak dış piyasalarda gündem yoğun ve önemli.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklendiği üzere 5 yıl sonra 25 baz puan ile faiz indirim sürecini başlattı ve faizi yüzde 4.25’e çekti. Beklenen bir gelişme olduğu için piyasalara etkisi oldukça sınırlı kaldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda; “Faiz kararının toplantıdan toplantıya veri bazlı olacağı, ekonomideki yavaşlamanın enflasyon kaygılarının önüne geçtiği” vurguları önemliydi.
EURO BÖLGESİ CANLANABİLİR
Euro Bölgesi’nde son dönemde ekonomide yavaşlama ile birlikte “resesyon, işten çıkarmalar, iflas, konkordato” gibi haberleri sıklaşmıştı. Enflasyonda da yüzde 2 hedefine oldukça yaklaşılmış olunması faiz indirimleri için gerekli zemini hazırladı. Euro Bölgesi’nde yüksek faiz ve sıkı para politikası enflasyonu yüzde 10’dan yüzde 2.6’ya kadar çekti.
Uygulanan politika sonuç verdi ancak enflasyon yavaşlarken ekonomi de yavaşladı. Daha fazla sıkılaşmanın ekonomideki diğer dengeleri bozması riski belirmişti. Şimdi faizi gevşeterek ekonomiye bir anlamda soluk vermek amaçlanıyor. Ancak temmuzda Avrupa Merkez Bankası’nın faizi sabit tutacağı, eylülde tekrar indirime gidebileceği öngörüleri öne çıkmış durumda. Ayrıca bu yıl için 60 baz puanlık bir indirim beklentisi mevcut.
Christine Lagarde
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, bu konuda net bir mesaj vermedi. Toplantı günü verilere bakılacak. Bu noktada sanki sözlü yönlendirme gibi bir durum var. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, “Belirli bir faiz patikası için önceden taahhütte bulunmuyoruz. Yüksek enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedildiğini, ancak aynı zamanda enflasyonun gelecek yıla kadar çok yüksek kalmaya devam edecek olması nedeniyle bu mücadelenin henüz kazanılmadığı, enflasyon görünümü belirgin bir şekilde iyileşirken politika faizlerini gerektiği sürece yeterince kısıtlayıcı tutacağız” dedi.
Temkinli duruş hâlâ var. Piyasalara etkileri zayıf kalsa da öncü merkez bankalarından birinin faiz indirim sürecini başlatmış olması olumlu bir gelişme. Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Euro Bölgesi olduğuna göre, faizdeki düşüşle sağlanacak ekonomik canlılık Türk ekonomisine orta ve uzun dönem olumlu yansıma gösterebilir.
FED’DEN FAİZ DEĞİŞİMİ BEKLENMİYOR
12 Haziran’daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve faiz kararı önümüzdeki haftanın en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bu toplantıdan faiz değişimi beklenmiyor. Cuma günü ABD’de tarım dışı istihdam verileri açıklandı, mayısta 272 bin kişinin eklendiğini (Beklenti: +185 bin Önceki: +175 bin) duyuruldu. Fed’in faiz indirimine başlaması için öngörüler ağırlıklı olarak eylüldü. Ancak beklentileri oldukça aşan ABD istihdam verileri sonrası aralık ayı bile tartışmalı hale geldi. Hatta 2024 yılına ait faiz indirim olasılığını dahi çok azalttığı söylenebilir. Enflasyon ve istihdam verileri Fed faiz kararları için en önemli referanslar arasında yer alır.
Önümüzdeki hafta açıklanacak ABD enflasyonu (TÜFE) bu açıdan daha önemli hale geldi. Beklentiler yıllık yüzde 3.4 civarında. ABD faiz indirim konusunda Avrupa kadar rahat değil. Hem enflasyon daha yüksek hem de ekonomi daha canlı. ABD’de enflasyon (TÜFE) yüzde 3.4. Bu rakam Euro Bölgesi’nde yüzde 2.5 seviyesinde. Euro Bölgesi’nde büyüme (GSYH) yıllık bazda bu yılın ilk çeyreği için yüzde 0.4, ABD’de yüzde 1.6 olarak açıklandı.
ŞAHİN AÇIKLAMALAR DEVAM EDİYOR
ABD’de enflasyondaki düşüş durdu, ekonomi halen dirençli. Mevcut şartlarda faiz indirmek çok zorlaştı. Bu açıdan Fed faiz indirim beklentilerini sürekli öteliyor. Fed üyeleri bu yıl için faiz indiriminin zor olduğundan bahisle “şahin” açıklamalarda bulunuyor. ABD ve Almanya borsalarında ise yükseliş trendleri korunmakla birlikte ivmesi azaldı, kâr satışları görülüyor. ABD borsalarındaki yükselişte şirket bazlı hareketlerin çıkışa katkısı bariz. Ayrıca kasım ayında ABD’de seçim var. Seçim öncesi piyasanın bozulması pek beklenmiyor. Avrupa borsalarındaki çıkış nedenleri arasında faiz indirimi önemli bir yer tutuyor. Hem Avrupa hem de ABD’de mevcut faiz oranları enflasyonun üzerinde, pozitif faiz söz konusu. Her ne kadar Avrupa faiz düşürse de faiz indirimi için kullanacakları bir zemin mevcut. Aynı şeyler ABD için de geçerli. Önümüzdeki hafta Fed toplantısı dışında ABD, Çin, Almanya enflasyon verileri, Japonya ve İngiltere büyümesi (GSYH) takip edilecek.
ALTIN GÜÇ KAYBEDİYOR
Altın fiyatlarında düşüş, güçlü gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinin ardından hızlandı. ABD tahvil faiz oranlarında yükseliş ve dolarda değer kazanımı, Euro’da zayıflama gözlendi. Altının ons fiyatı 2.300 doların üzerinde tutunamadı. Benzer şeyler iç piyasalarda gram/TL altın için de söylenebilir. Dış piyasalardaki ons altın fiyatındaki düşüşe dolar/TL kurundaki yatay hareket de eklenince kâr satışlarına maruz kaldı ve 2.400 TL seviyesinin altına geriledi. Teknik destek 2.368 olarak görülüyor. ABD istihdam verilerinin ardından ABD 10 yıllık bono faizi yüzde 4.43, dolar endeksi 104.80, Euro/dolar paritesi 1.08 oldu.
Petrol fiyatındaki düşüş hafif tepki alımlarıyla karşılaştı. Brent petrol 79-80 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Suudi Arabistan’ın arz kesintilerinde gerekirse “esnek” olacakları açıklaması yükselişte etkili oldu. Son OPEC+ toplantısında, 2025 yılına kadar arz kesintilerinin uzatılması talep kaynaklı bir zayıflama beklendiği izlenimi vermiş, bu durum petrol fiyatına düşüş olarak yansımıştı.
YABANCILARIN TAHVİL BONO ALIMLARI SÜRÜYOR
Yabancı yatırımcıların tavrında geçen hafta itibarıyla bir değişim yoktu. Hisse senetlerinde satıcı, tahvil bonoda alıcı konumlarını sürdürdüler. TCMB verilerine göre 31 Mayıs ile biten haftada yabancı yatırımcılar, 528 milyon dolarlık hisse satarken 94 milyon dolarlık tahvil bono aldılar. Hisse senetlerinde son zamanlardaki en sert satışlarını yaptılar. Yüksek faiz nedeniyle tahvil bono almaya devam ediyorlar. Son üç haftadır hisse senetlerinde satıcı, iki aydır tahvil bonoda alıcılar. “Yüksek faiz ve carry trade” yabancı yatırımcıların Türkiye tercihlerinde önemli rol oynamaya devam ediyor. Hisse senetlerinde son üç haftalık satışlarının toplamı 789 milyon dolar oldu. Bu görünüm bir bakıma Borsa İstanbul’un neden düşüşte olduğunun izahı gibi.
Yine 31 Mayıs haftasında; kur korumalı mevduat ve bankaların döviz mevduatlarındaki gerileme sürerken TCMB rezervlerinde artış devam etti. Sıcak para katkılı olsa da uzun bir aradan sonra swap hariç TCMB net rezervleri 1.5 milyar dolar artıya geçti. Yerli yatırımcılar ise hisselere yüksek faiz nedeniyle henüz ciddi bir katılım göstermiyor. Mevduat faizleri, faiz son günlerde biraz gerilemiş olmasına rağmen hisse senetleri için hâlâ ciddi bir alternatif. Diğer bir konu, 03/2024 bilanço kârlılıklarının zayıf gelmeye devam ediyor olması. Buna bağlı olarak hisse bazlı hareketlilik oldukça azaldı. Ayrıca lokomotif hisselere gelen satışlar piyasanın geneline olumsuz etki ediyor.
PİYASALARDA YAZ REHAVETİ
Yaz rehavetine girildiği izlenimi veren borsada bayram tatili öncesi benzer görünüm korunabilir. Olağandışı bir gelişme veya gündem değişikliği olmadıktan sonra beklenti ihtiyacı süren ve para girişi zayıflayan Borsa İstanbul’da çok önemli bir piyasa hareketi zor. Ancak kısa süreli dalgalanma daha olası görülüyor. Bayram tatili sonrasını ayrıca değerlendirmek gerekecek. Geçen hafta Hindistan ile ilgili tedirginliğe bağlı satışlar ise dengelendi. Hindistan’da seçim sonrası oluşan istikrarsızlık gelişen ülke piyasalarına olduğu gibi Türkiye’ye de etki etmiş, borsada düşüş, döviz kurlarında yükseliş görülmüştü. Ancak hükümet kurma konusunda anlaşma sağlanınca piyasalar rahat bir nefes aldı.
BORSADA DESTEKLERE DİKKAT
Borsada kâr satışlarına bağlı düşüş devam ediyor. İlk destekler 10.100-10.000 olarak görülürken bu seviyeler trend desteği olması açısından önemli. Bu noktalarda tepki alımları görülebilir. Aksi taktirde sonraki destekler 9.700-9.600 ve 9.450 seviyelerinde.
Olası tepki alımlarında ilk dirençler 10.450-10.500 seviyelerinde bulunuyor. Tepki çıkışının devamı için 10.500 geçilmeli. Sonraki dirençler 10.720 ve 11.090 seviyelerinde. Satış baskısı korunan endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak olası tepki yükselişlerinin güç kazanması zor.
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Paylaş