Zahide Küçük

Vajinal tohumlama nedir?

16 Ocak 2019
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, vajinal tohumlama hakkında merak edilenleri ceapladı.

HAFTA HAFTA HAMİLELİK

Yazının Devamını Oku

Gebelikte mide yanması nasıl geçer?

14 Ocak 2019
Gebelikte sık karşılaşılan mide yanması problemi hakkında açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, anne adaylarına altın değerinde önerilerde bulundu.

Gebelik döneminde mide yanması neden yaşanır?

Gebelik döneminde çok sık karşılaştığımız sorunlardan biri de mide yanması problemidir. Birçok anne adayı için mide yanması özellikle gebeliğin son dönemlerinde rahatsız edici şikâyetlerden biridir ve bu durum çoğunlukla doğumla birlikte kaybolur.

Genel görüş “çocuğun saçları çıkıyor” veya “çocuk saçlanıyor” cümleleri olmakla birlikte altta yatan mekanizması aslında açık değildir. Bilimsel olarak kabul ettiğimiz görüş ise azalmış yemek borusu kapak basıncı ve artmış karın içi basıncıdır. Bununla birlikte büyüyen rahmin etkisi ile mide yukarı doğru itilir, artan hormonların etkisiyle mide boşalma süresi uzar. Bu değişiklikler mide yanması şikayetini artıran en önemli faktörlerdir.

Gebelikte görülen mide yanması problemini azaltmak için anne adayının öncelikli olarak günlük yaşantısında değişiklikler yapması önemlidir. Yemekleri sık aralıklarla küçük porsiyonlar şeklinde yemek, yemekten sonra bir süre dik pozisyonda oturmak, acılı, yağlı, salçalı yemeklerden, kızartmalardan uzak durmak, geceleri yüksek yastıkla yatmak öncelikli olarak tavsiye ettiğimiz önerilerdir. Domates, çikolata, turunçgiller, sigara, alkol ve kahvenin mide asidini artırdığı bilinmektedir. Gebelik dönemde bu yiyeceklerden, paketlenmiş hazır ürünlerden, katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durulması gerekir.

Yemeklerinizi az ve sık öğünler halinde yemeniz, suyu yemeklerle birlikte değil de öğün aralarında almanız önemli bir ayrıntıdır. Hamilelik süresince günde 10-12 bardak su içmek, bir bardak hafif soğuk süt ve bir kase yoğurt tüketmek mide yanmasını engellemek için iyi bir çözümdür. Yatmadan 2-3 saat önce yemek yemeye çalışın ve yatarken yatak boyunuzu biraz yükselterek yüksek yastıkla yatın.

Tüm bu önlemlere rağmen mide yanması probleminiz devam ediyorsa doktorunuza başvurun ve gerekli tedaviyi alın. Tedavide öncelikli önerdiğimiz ilaç antiasidlerdir. Antiasidler gebelikte kullandığımız güvenilir, gebelik mide yanmasını gidermede hızlı ve etkin ilaçlardır. Antiasid ilaçlara dirençli mide yanması problemi durumunda gerekirse doktorunuz proton pompa inhibitörleri dediğimiz daha güçlü ilaçlar başlayabilir.

HÜRRİYET AİLE ÖZEL

Yazının Devamını Oku

Gebelikte kasık ağrısı neden olur?

11 Ocak 2019
Gebelikte süresince karşılaşılan kasık ağrıları hakkında açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, önemli uyarılarda bulundu.

Gebelik döneminde karın ağrısı neden olur?

Gebelikte çeşitli nedenlerle zaman zaman karın ve kasık ağrısı hissedilebilir. Bu ağrıların birçoğu, gebelikte olabilecek önemsiz ve tedavi gerektirmeyen ağrılardır.

Gebeliğin ilk haftalarında kasık ve belinizde ağrı hissi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Rahim büyürken onu tutan bağlarda gerilir. Ağrının sebebi de bu gerilmedir. Rahatsızlık verici olsa da, endişelenmenize gerek yoktur.

Gebeliğinizin özellikle ilk aylarında kasık bölgesinde bıçak saplanır gibi keskin bir ağrı hissedilebilirsiniz. Hareket etmekle, aniden ayağa kalkmakla bu ağrı birden şiddetlenebilir. Bu ağrının sebebi rahmin büyümesine bağlı rahim etrafındaki bağların ve ligamentlerin gerilmesidir. Rahmin büyümesine bağlı gelişen ‘round ligament’ ağrısı genellikle sağ tarafta olmakla birlikte her iki tarafta da olabilir.

Gebeliğin son aylarında ise ağrı hissetmenizin en sık nedeni, yalancı doğum ağrılarıdır. Bu ağrılar düzensiz aralıklarla gelen hafif şiddette olan, dinlenmekle geçen ağrılardır. Beraberinde kanama, lekelenme gibi bir durum olmaz. Eğer ağrılarınız sık ve şiddetli geliyorsa ve dinlenmekle geçmiyorsa, mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir, bu ağrılar erken doğum belirtisi olabilir. Gebelikte ağrıyla birlikte vajinal kanamanız varsa mutlaka doktorunuza başvurun.

Karın veya böğür ağrısına eşlik eden ateş, bulantı, kusma, idrar yaparken yanma veya idrarda kan gibi şikâyetler idrar yolları enfeksiyonundan kaynaklanıyor olabilir. Bunun içinde idrar vererek enfeksiyon olup olmadığı araştırılmalıdır.

Hamilelik sırasında en çok şikâyet edilen bir diğer konu da bel ve sırt ağrısıdır. Bu bel ve sırt ağrısının en önemli nedeni bebeğin büyümesi ve ağırlığının artmasıdır. Diğer bir nedeni ise gebelik sırasında ‘relaksin’ dediğimiz, vücuttaki bağlarda gevşemeye neden olan hormonun artmasıdır. Bu gevşemenin amacı, bebeğin doğum kanalından rahat geçmesini sağlamaktır. Özetle gebelikte birçok nedenle kasık ağrısı olabilir, ağrı dinlenmekle geçmiyorsa, ağrıyla birlikte kanama gibi bir durum varsa mutlaka doktorunuza görünmeniz gerekir.

HÜRRİYET AİLE ÖZEL HABER

HAFTA HAFTA GEBELİK

Gebelikte çeşitli nedenlerle zaman zaman karın ve kasık ağrısı hissedilebilir. Bu ağrıların birçoğu, gebelikte olabilecek önemsiz ve tedavi gerektirmeyen ağrılardır.

Gebeliğin ilk haftalarında kasık ve belinizde ağrı hissi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Rahim büyürken onu tutan bağlarda gerilir. Ağrının sebebi de bu gerilmedir. Rahatsızlık verici olsa da, endişelenmenize gerek yoktur.

Gebeliğinizin özellikle ilk aylarında kasık bölgesinde bıçak saplanır gibi keskin bir ağrı hissedilebilirsiniz. Hareket etmekle, aniden ayağa kalkmakla bu ağrı birden şiddetlenebilir. Bu ağrının sebebi rahmin büyümesine bağlı rahim etrafındaki bağların ve ligamentlerin gerilmesidir. Rahmin büyümesine bağlı gelişen ‘round ligament’ ağrısı genellikle sağ tarafta olmakla birlikte her iki tarafta da olabilir.

Gebeliğin son aylarında ise ağrı hissetmenizin en sık nedeni, yalancı doğum ağrılarıdır. Bu ağrılar düzensiz aralıklarla gelen hafif şiddette olan, dinlenmekle geçen ağrılardır. Beraberinde kanama, lekelenme gibi bir durum olmaz. Eğer ağrılarınız sık ve şiddetli geliyorsa ve dinlenmekle geçmiyorsa, mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir, bu ağrılar erken doğum belirtisi olabilir. Gebelikte ağrıyla birlikte vajinal kanamanız varsa mutlaka doktorunuza başvurun.

Karın veya böğür ağrısına eşlik eden ateş, bulantı, kusma, idrar yaparken yanma veya idrarda kan gibi şikâyetler idrar yolları enfeksiyonundan kaynaklanıyor olabilir. Bunun içinde idrar vererek enfeksiyon olup olmadığı araştırılmalıdır.

Hamilelik sırasında en çok şikâyet edilen bir diğer konu da bel ve sırt ağrısıdır. Bu bel ve sırt ağrısının en önemli nedeni bebeğin büyümesi ve ağırlığının artmasıdır. Diğer bir nedeni ise gebelik sırasında ‘relaksin’ dediğimiz, vücuttaki bağlarda gevşemeye neden olan hormonun artmasıdır. Bu gevşemenin amacı, bebeğin doğum kanalından rahat geçmesini sağlamaktır. Özetle gebelikte birçok nedenle kasık ağrısı olabilir, ağrı dinlenmekle geçmiyorsa, ağrıyla birlikte kanama gibi bir durum varsa mutlaka doktorunuza görünmeniz gerekir.

Yazının Devamını Oku

Rahim transferi nedir? Rahim transferi nasıl yapılır?

5 Aralık 2018
Rahim transferi nedir? Rahim transferi hangi durumlarda yapılır? Rahmi olmayan kadınlar hamile kalabilir mi?

Rahmi olmadan dünyaya gelen, rahmini kaybeden ya da rahmi artık işlevini yerine getiremeyen kişilere uygulanan rahim transferi sayesinde bebek sahibi olunabiliyor. Dünyada % 5 oranında kadını etkileyen bu problem çocuk sahibi olmaya engel değil.

Rahim dediğimiz 'uterus' kritik ve önemli bir üreme organdır. Uterusa bağlı nedenlerden dolayı gebe kalamayan çiftler için uterus nakli yeni bir umut ışığı olmuştur.

Organ nakli ameliyatları bir çok kişi tarafından hayati organlar için yapılan, yaşam kurtarıcı bir işlem olarak bilinmektedir. Uterus nakli ise uzun süredir anne olmak isteyen kişinin çocuk sahibi olmasını sağlayan, yaşam kalitesini artırmak için yapılan bir operasyondur. Uterus nedeniyle gebe kalama; uterusun olmayışı ya da anormal gelişimi gibi doğuştan gelen nedenlerden olabileceği gibi; myom/kanser gibi sonradan kazanılmış nedenlerden de olabilir.

Yakın zamana kadar uterusa bağlı nedenlerden dolayı gebe kalamayanlar için evlat edinme ve taşıyıcı annelik olmak üzere iki seçenek bulunmaktaydı. Taşıyıcı annelik gerek dini inanışlar gerekse hukuki kurallar gereği ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede yasa dışıdır.

Günümüzde üçüncü yöntem olarak gündeme gelen uterus nakli ise anneye, hem gebeliği hem de doğum deneyimini yaşatacağı için diğer tedavilerden daha ön plana çıkmaktadır.

Uterus nakli ile elde edilen gebelikte, anneliğe daha ilk günden hazırlanılmakta, annelik duygusu daha fazla hissedilmekte, anne bebek bağlanması daha etkin olmaktadır.

Rahmin doğuştan yokluğu ya da sonradan rahim alınması gibi nedenlerden dolayı, çocuk sahibi olması mümkün olmayan bir kadının, çocuk sahibi olmasını mümkün kılan uterus nakli ile ilgili çalışmalar hızla devam etmektedir. Önemli bir cerrahi girişim olan bu ameliyatın sonrasında uygulanacak tedavilerin, verilecek immunsuprsif ilaçların ve oluşacak gebeliğin takibi çok önemlidir.

Nakil sonrası oluşacak gebeliklerde erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi risklerin arttığı bilinmektedir. Bu nedenle nakil kadar, sonrasında oluşacak gebeliğin takibi ve bebeği annenin kucağına sağlıklı bir şekilde vermekte çok önemlidir.

Yazının Devamını Oku

Gebelikte kanama neden olur?

29 Kasım 2018
Gebelikte kanamanın olması durumunda mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, gebelikte kanama sebeplerini sizler için anlattı.

GEBELİKTE YAŞANAN HER TÜRLÜ KANAMA CİDDİYE ALINMALI

Gebeliğin herhangi bir haftasında yaşanan kanama muhakkak ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır ama yine de bilinmesi gerekir ki çoğu vakada önemli bir durum yaşanmadan kanama kendiliğinden düzelir.

[fotogaleri=2897,2464,3595]

HAMİLELİKTE KANAMANIN FARKLI NEDENLERİ OLABİLİR

Gebeliğin hangi döneminde olduğuna bağlı olarak kanamanın farklı sebepleri olabilir. Gebeliğin ilk üç ayındaki kanamaların en sık sebebi düşük tehditidir. Bunun dışında mol gebelik, dış gebelik gibi durumlarda da kanama olabilir.

Gebeliğin daha ileriki dönemlerinde olan kanamaların ise farklı sebepleri vardır. Örneğin bebeğin eşinin rahim ağzına yerleşmesi (plasenta previa), bebeğin eşinin ayrılması (dekolman), nişan gelmesi gibi durumlar ilerleyen gebelik haftalarında kanama nedeni olabilir. Bunlardan hangisinin kanamaya sebep olduğunun mutlaka doktorunuz tarafından araştırılması gerekir.

Hemoroide (basur) bağlı makattan olan kanamalar, rahim ağzındaki polipler, vajinadaki bazı kitleler ve idrar yolundan olan kanamalar da gebeliğe bağlı kanamalarla karışabilir.

KANAMANIN NEDENİ ARAŞTIRILMALI

Gebelikte kanamanızın olması durumunda acil olarak doktorunuza başvurup muayene olmanız gerekmektedir. Ultrasonografide bebeğin kalp atışlarının olup olmadığına, gebelik kesesinin düzenine ve rahim ağzı uzunluğunun normal sınırlarda olup olmadığına bakılarak kanamanın nedeni araştırılmalıdır.

Gebelik döneminde kanama olması durumunda ilk yapmamız gereken yatak istirahatidir. İstirahat düşük tehdidinin en önemli tedavisidir. Bu dönemde cinsel ilişkiniz olmasın, ağır iş yapmaktan kaçının ve stresten uzak durun. Doktorunuzun vereceği önerileri dikkate alın, eğer doktorunuz kanamayı durdurmaya yönelik ilaç başlamışsa bunu düzenli bir şekilde kullanın.

HAFTA HAFTA GEBELİK

Gebeliğin herhangi bir haftasında yaşanan kanama muhakkak ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır ama yine de bilinmesi gerekir ki çoğu vakada önemli bir durum yaşanmadan kanama kendiliğinden düzelir.

[fotogaleri=2897,2464,3595]

Gebeliğin hangi döneminde olduğuna bağlı olarak kanamanın farklı sebepleri olabilir. Gebeliğin ilk üç ayındaki kanamaların en sık sebebi düşük tehditidir. Bunun dışında mol gebelik, dış gebelik gibi durumlarda da kanama olabilir.

Gebeliğin daha ileriki dönemlerinde olan kanamaların ise farklı sebepleri vardır. Örneğin bebeğin eşinin rahim ağzına yerleşmesi (plasenta previa), bebeğin eşinin ayrılması (dekolman), nişan gelmesi gibi durumlar ilerleyen gebelik haftalarında kanama nedeni olabilir. Bunlardan hangisinin kanamaya sebep olduğunun mutlaka doktorunuz tarafından araştırılması gerekir.

Hemoroide (basur) bağlı makattan olan kanamalar, rahim ağzındaki polipler, vajinadaki bazı kitleler ve idrar yolundan olan kanamalar da gebeliğe bağlı kanamalarla karışabilir.

Gebelikte kanamanızın olması durumunda acil olarak doktorunuza başvurup muayene olmanız gerekmektedir. Ultrasonografide bebeğin kalp atışlarının olup olmadığına, gebelik kesesinin düzenine ve rahim ağzı uzunluğunun normal sınırlarda olup olmadığına bakılarak kanamanın nedeni araştırılmalıdır.

Yazının Devamını Oku

Gebelikte ishal sancısına ne iyi gelir?

5 Kasım 2018
Besin zehirlenmesine bağlı ishalin sıklıkla görüldüğüne dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, annelere önerilerde bulundu.

Gebelikte ishal nasıl tanımlanır?

Gebelikte ishal, günde üç veya daha fazla sayıda yumuşak, sulu dışkılama olarak tanımlanabilir. İshale sıklıkla karın ağrısı, mide bulantısı, kusma eşlik eder; bununla birlikte dışkıda koku, renk ve kıvam değişiklikleri görülebilir. Besin zehirlenmesi gebelikte görülen ishalin en sık nedenidir. Özellikle yaz aylarında besin zehirlenmesine bağlı ishalin sıklığının arttığını görüyoruz.

İshal durumunda annelerin en çok korktukları bu durumun bebeklerine zarar verip vermeyeceği sorusudur. Gebelikte görülen ishallerin çoğu basit, anne ve bebeğe zarar vermeyen, kendiliğinden düzelen ishallerdir. Ancak uzun süreli ishal durumunda annede ciddi sıvı kaybı oluşabilir, bu durum bebeğe zarar verebilir.

Annede yüksek ateş, şiddetli bulantı kusma ile beraber kanlı ishal varsa etken olarak kolera, dizanteri, botilismus, salmonella gibi enfeksiyonlar, barsak parazitleri veya listeriozise düşünülebilir. Listeriozise olarak bilinen Listeria monocytogenes enfeksiyonları pastörize olmamış süt ve süt ürünleri ile bulaşır. Bu enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen ishal durumunda anne karnındaki bebekte daha ciddi problemler görülebilir. Bu nedenle ishalle birlikte yüksek ateş, uzun süreli ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Gebelik döneminde ishalin çoğunlukla kısa süre içinde kendiliğinden düzeldiğini görüyoruz. İshal durumunda hemen antibiyotik başlanılması doğru bir tedavi değildir. İshalin doğal şekilde tedavisi için mutlaka anne adayının beslenme programını gözden geçirmesini, pastörize olmayan süt ve süt ürünlerini, her türlü çiğ et, çiğ yumurta, salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünleri ve sakatatları tüketmekten kaçınmalarını isteriz. Yine bu süreçte tüketilen meyve ve sebzelerin iyi temizlendiğinden emin olunması bizim için çok önemlidir.

İshal durumunda annenin kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin yerine konması, sindirim sistemini yormayacak gıdalar ile beslenmesi (haşlanmış patates, pirinç lapası, muz ezmesi, elma ezmesi-suyu gibi) yeterli tedaviyi sağlar. Sıvı kaybının önlenmesi için bol bol su içilmesi önemlidir. Ağızdan sıvı alınamıyorsa serum tedavisi ile kaybedilen sıvı yerine konulur.

İshal aslında zararlı etkeni uzaklaştırmak için vücudun verdiği bir tepkidir, bu nedenle bağırsak hareketliliğini bozarak ishali önleyen ilaçlar kullanılmamalıdır. İshalle birlikte yüksek ateş, uzun süren ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa ishalin sebebini araştırmak amacı ile gaita ve kan tahlilleri yapılabilir. Tahlil sonuçlarında enfeksiyon saptanması halinde, hamilelik döneminde kullanılabilecek, bebeğe zararı olmayan uygun antibiyotikler ile tedavinin verilmesi amaçlanır. Annenin bol sıvı alımı, gerekirse serum tedavisi her durumda önemlidir

Yazının Devamını Oku

Gebelikte beslenme nasıl olmalıdır?

2 Kasım 2018
Gebelikte sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, anne adaylarına uyarılarda bulundu.

Gebelikte sağlıklı beslenme hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir. Bu nedenle gebelikte tek taraflı beslenmeden kaçınmaya, proteinlere ağırlık vererek; yağ, vitamin ve mineralleri dengeli almaya, karbonhidrat ihtiyacını sağlıklı/düşük glisemik indeksli karbonhidratlardan karşılamaya özen gösterilmelidir.

Gün içerisinde az ve sık yemek yenmesi sindirim açısından daha faydalıdır. Her öğünde taze sebze (mevsiminde salata veya söğüş olarak) ve pişmiş zeytinyağlı bir sebze yemeği yemeye gayret gösterilmelidir.

Her öğünde bir miktar protein alınmalıdır (kahvaltıda yumurta, peynir ve öğünlerde yoğurt, ayran vb olabilir). Gebelik süresince balık, baklagiller, et ve yumurta düzenli tüketilmelidir. Günde en az bir öğün et, tavuk ya da balık tüketimi uygundur. Bunları hazırlanmasında kızartmadan ziyade haşlama, ızgara daha sağlıklıdır.

Gebelikte bol su alınması faydalıdır. Günde en az 10-12 bardak su içilmesi önemlidir. Yaz aylarında bu miktar 15 bardağa kadar çıkabilir Suyun yanında maden suyu, ayran, ıhlamur- nane- kuşburnu çayı, limonata gibi içecekler tüketilebilir. Çay, kahve tüketimi kısıtlanmalı, kola gibi asitli/gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır.

Ara öğünlerinizde sağlıklı atıştırmalıkları; hurma, gün kurusu kayısı, incir, erik gibi kuru meyveleri, çiğ badem, fındık, ceviz gibi kuruyemişleri aşırıya kaçmadan tüketilebilirsiniz.

Kalsiyum kaynağı olarak, tam yağlı süt ve süt ürünlerinin bebeğin kemik gelişimini karşılamaları için yeterli miktarda alınması gerekir. Günde iki su bardağı süt içilmesi, bir küçük kase yoğurt tüketilmesi ve iki kibrit büyüklüğünde peynir yenmesi ile bu miktarda kalsiyumu alma olanağı vardır.

Yazının Devamını Oku

Kimyasal gebelik nedir?

24 Ekim 2018
Kimyasal gebelik nedir? Kimyasal gebeliğin nedenleri nelerdir? Kimyasal gebelik tehlikeli mi ve tekrar eder mi? Kimyasal gebelik ile ilgili tüm sorularımızı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük cevaplıyor.

KİMYASAL GEBELİK NEDİR?

Kimyasal gebelik, gebelik kesesi oluşamadan gebeliğin çok erken dönemde kendiliğinden düşükle sonuçlanmasıdır. Kimyasal gebeliklerde yumurta döllenir ancak döllenmiş yumurta sağlıklı embriyoya dönüşemez, rahim içine yerleşemeden atılır. Ultrasonda gebelik kesesi izlenmez, sadece B-HCG hormonunun kanda yükselmesi ile tanı konulur. Kimyasal gebeliğe hiç bir belirti vermeden düşükle sonuçlandığı için 'sessiz düşük' de denilebilir.

KİMYASAL GEBELİK NEDENLERİ NELERDİR?

Kimyasal gebeliklerin önemli bir kısmında neden bebekteki genetik (kromozomal) bozukluklardır. Genetik olarak bozuk olan döllenmiş yumurta, anne rahmine tutunamadan rahim dışına atılmaktadır. Aslında bu durum sağlıksız gebelik süreçlerinin önlenmesi adına vücudun kendi kendine müdahalesi olarak algılanabilir.

KİMYASAL GEBELİK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Pozitif gebelik testini takiben hafif lekelenme veya kanama olması en çok görülen kimyasal gebelik belirtisidir. Gebelik kaybı çok erken dönemde oluğundan dolayı annede parça düşürme şeklinde fazla miktarda kanama beklenmez. Kanda bakılan B-HCG hormonun yükselmesiyle tanı konulur, beraberinde genellikle 3-5 gün süren ve kendiliğinden kesilen kanama görülür.

KİMYASAL GEBELİK TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

  

Kimyasal gebelikte kürtaj ya da herhangi bir tıbbi bir müdahaleye gerek olmadan sadece B-HCG takibi yapmak yeterli bir tedavidir. Kanda B-HCG değeri sıfır olana kadar belli aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bu değer zamanla düzenli düşüş gösteriyorsa ek tedaviye gerek yok demektir. Ancak B-HCG değerinde düşüş olmaz ise dış gebelik ya da farklı bir sorun söz konusu olabilmektedir.

KİMYASAL GEBELİK SONRASI NE KADAR SÜRE KORUNMALI?

Kimyasal gebelik sonrası 2-3 ay doğum kontrol yöntemlerinden herhangi biriyle korunmak yeterlidir. Bu süreden sonra tekrar hamile kalınabilir.

KİMYASAL GEBELİK TEKRAR EDER Mİ?

Eğer anne adayında farklı bir problem yoksa kimyasal gebelik sonrası sağlıklı bir gebelik ve doğum gerçekleşebilir. Sonraki gebeliklerde düşük tekrarlama riski her kadında olduğu gibidir, daha fazla değildir.

HAMİLELİKTE İLK AY BEBEĞİN GELİŞİMİ

Kimyasal gebelik, gebelik kesesi oluşamadan gebeliğin çok erken dönemde kendiliğinden düşükle sonuçlanmasıdır. Kimyasal gebeliklerde yumurta döllenir ancak döllenmiş yumurta sağlıklı embriyoya dönüşemez, rahim içine yerleşemeden atılır. Ultrasonda gebelik kesesi izlenmez, sadece B-HCG hormonunun kanda yükselmesi ile tanı konulur. Kimyasal gebeliğe hiç bir belirti vermeden düşükle sonuçlandığı için 'sessiz düşük' de denilebilir.

Kimyasal gebeliklerin önemli bir kısmında neden bebekteki genetik (kromozomal) bozukluklardır. Genetik olarak bozuk olan döllenmiş yumurta, anne rahmine tutunamadan rahim dışına atılmaktadır. Aslında bu durum sağlıksız gebelik süreçlerinin önlenmesi adına vücudun kendi kendine müdahalesi olarak algılanabilir.

Pozitif gebelik testini takiben hafif lekelenme veya kanama olması en çok görülen kimyasal gebelik belirtisidir. Gebelik kaybı çok erken dönemde oluğundan dolayı annede parça düşürme şeklinde fazla miktarda kanama beklenmez. Kanda bakılan B-HCG hormonun yükselmesiyle tanı konulur, beraberinde genellikle 3-5 gün süren ve kendiliğinden kesilen kanama görülür.

Kimyasal gebelikte kürtaj ya da herhangi bir tıbbi bir müdahaleye gerek olmadan sadece B-HCG takibi yapmak yeterli bir tedavidir. Kanda B-HCG değeri sıfır olana kadar belli aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bu değer zamanla düzenli düşüş gösteriyorsa ek tedaviye gerek yok demektir. Ancak B-HCG değerinde düşüş olmaz ise dış gebelik ya da farklı bir sorun söz konusu olabilmektedir.

Kimyasal gebelik sonrası 2-3 ay doğum kontrol yöntemlerinden herhangi biriyle korunmak yeterlidir. Bu süreden sonra tekrar hamile kalınabilir.

Yazının Devamını Oku