Paylaş
Kimyasal gebelik, gebelik kesesi oluşamadan gebeliğin çok erken dönemde kendiliğinden düşükle sonuçlanmasıdır. Kimyasal gebeliklerde yumurta döllenir ancak döllenmiş yumurta sağlıklı embriyoya dönüşemez, rahim içine yerleşemeden atılır. Ultrasonda gebelik kesesi izlenmez, sadece B-HCG hormonunun kanda yükselmesi ile tanı konulur. Kimyasal gebeliğe hiç bir belirti vermeden düşükle sonuçlandığı için 'sessiz düşük' de denilebilir.
Kimyasal gebeliklerin önemli bir kısmında neden bebekteki genetik (kromozomal) bozukluklardır. Genetik olarak bozuk olan döllenmiş yumurta, anne rahmine tutunamadan rahim dışına atılmaktadır. Aslında bu durum sağlıksız gebelik süreçlerinin önlenmesi adına vücudun kendi kendine müdahalesi olarak algılanabilir.
Pozitif gebelik testini takiben hafif lekelenme veya kanama olması en çok görülen kimyasal gebelik belirtisidir. Gebelik kaybı çok erken dönemde oluğundan dolayı annede parça düşürme şeklinde fazla miktarda kanama beklenmez. Kanda bakılan B-HCG hormonun yükselmesiyle tanı konulur, beraberinde genellikle 3-5 gün süren ve kendiliğinden kesilen kanama görülür.
Kimyasal gebelikte kürtaj ya da herhangi bir tıbbi bir müdahaleye gerek olmadan sadece B-HCG takibi yapmak yeterli bir tedavidir. Kanda B-HCG değeri sıfır olana kadar belli aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bu değer zamanla düzenli düşüş gösteriyorsa ek tedaviye gerek yok demektir. Ancak B-HCG değerinde düşüş olmaz ise dış gebelik ya da farklı bir sorun söz konusu olabilmektedir.
Kimyasal gebelik sonrası 2-3 ay doğum kontrol yöntemlerinden herhangi biriyle korunmak yeterlidir. Bu süreden sonra tekrar hamile kalınabilir.
Eğer anne adayında farklı bir problem yoksa kimyasal gebelik sonrası sağlıklı bir gebelik ve doğum gerçekleşebilir. Sonraki gebeliklerde düşük tekrarlama riski her kadında olduğu gibidir, daha fazla değildir.
Paylaş