Türkiye Büyük Sektör Meclisi

Yaklaşan erken seçim, bilişim sektörünün başında kavak yelleri estirmeye başladı.

Sektörün renkli simaları, milletvekili aday adayı olduklarını birer birer açıklamaya başladılar. Çoğunun söylemi aynı; ''Sektör adına gidiyorum. Bilişimi ve/veya İnternet'i milletin ve meclisinin gündemine sokacağım. Sektörün sorunlarına tepeden çözüm bulacağım. Eksik olan koordinasyonu sağlayacağım. vs... vs...''

Kendisine de milletvekili adayı olması için teklifte bulunulan Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe haftalık BT Haber dergisine verdiği demeçte, ''Daha fazla bilişimci Meclis'e girmeli'', diyor ve devam ediyor; ''Bilişimciler olarak hepimizin Türkiye'nin bilişim toplumuna taşınmasında önemli görevleri var. Bir bölümümüzün parlementoya taşınması bu görevlerin daha sağlıklı yerine getirilmesini sağlayacaktır''...

Sayın Rahmi Aktepe'nin milletvekili adayı olmasını gönülden destekliyorum. Hatta milletvekili seçilip Meclis'e girmesini de çok isterim. Ancak ''daha fazla bilişimci meclise girmeli'' ana fikirli demecine hiçbir şekilde katılmıyorum. Daha da ötesi, bir süredir bilişim sektörünün gündemine sızan bu ideolojiyi saçma buluyorum.

Millet Meclisi, adı üzerinde, milletin meclisidir, sektörlerin değil. Demokrasilerde halk meclisleri halkı temsil eder. Sektörleri ise kendi dernekleri, odaları temsil eder. Sektörü temsil etmek için millet meclisine temsilci sokmak hiçbir sektörün haddine değil. Zaten böyle birşeye ben ilk olarak bilişim sektöründe şahit oluyorum.

Siyaset sadece siyasetçilerin eline bırakılmayacak kadar ciddi bir iş. Siyaset yalnızca Meclis'te yapılmaz. Tam tersine gerçek siyaset Meclis'in dışında yapılır, sonuçları ve yankıları Meclis'e yansırsa sağlıklı bir demokratik işleyişten söz ediyor olabiliriz.

*

Türk bilişim sektörü ise Meclis'e temsilci gönderme yarışında. BilişimCumhuriyeti.com'un haberine göre İnternet'in Türkiye'deki öncülerinden Mustafa Akgül, CHP'den milletvekili adayı olmak üzere üniversitedeki görevinden istifa etmiş. İyi de Mustafa Akgül zaten yıllardır İnternet'le ilgili bilimsel faaliyet yapmaktan çok, İnternet'le ilgili siyaset yapıyordu. Üstelik yaptığı siyaset İnternet Kurulu'ndaki göreviyle siyasi otoriteye teslim oluncaya kadar, çok da başarılıydı. Hatta siyasi otoritenin oyuncağı haline gelen İnternet Kurulu'nda görev yaptığı süreç boyunca bile zaman zaman etkili siyasi çıkışlar yapmıştı. Şimdi, ''Sektörün değişik kesimlerinden temsilcilerin parlamentoda temsil edilmesinde büyük yarar görüyorum'', diyerek sistemin dümen suyuna iyice gireceğinin işaretlerini veriyor.

Milletvekili adayı olacağını açıklayan sektörün bir başka ismi ise Türk Telekom'un eski genel müdürü İbrahim Alptürk. Alptürk'ün söylemi de aynı, ''Sektör adına gidiyorum. Bu sektörü orada layıkıyla temsil etmek gerekiyor''... Bak, bak, bak... Türk Telekom Genel Müdürlüğü görevindeyken, TT-Net'i kullanarak gerçekleştirdiği rekabet ihlaliyle (Rekabet Kurumu kararıyla sabittir) İnternet sektöründeki şirketleri düşürdüğü zor durumları ne çabuk unutmuş da, sektörü temsil etmekten bahsediyor.

Bu yazdıklarıma bakıp, bilişimciler Meclis'e girmesin, milletvekili adayı olmasın anlamını çıkartmayın. Bilakis girsinler, daha da fazla sayıda girsinler. Ama bilişim sektörünün temsilcisi olmak gibi abes, İnternet'e sahip çıkmak gibi ulvi maskeler takmaya çalışmadan girsinler.

Girerlerse de, bilişim sektörü için değil, Türkiye'nin Bilgi Toplumu'na geçişini hızlandırmak için çalışsınlar. Meclis'te yıllardır bu uğurda çaba harcayan DSP milletvekili Prof. Dr. Ziya Aktaş'ı örnek alsınlar. Meclis'teki Ziya Aktaşların sayısının artması millet yararınadır, o sektörün bu sektörün temsilcilerinin sayısının artması değil...

Deli dahi Türkiye’de

Yazılım dünyasının solcu ideolojisi sayılabilecek Linux'un 12 dev adamı CeBIT Bilişim Avrasya kapsamında bu yıl birincisi düzenlenen Linux İstanbul etkinliğinde çeşitli konferans ve seminerler verecekler.

Önümüzdeki yıllarda gelenekselleşmesi ve her yıl düzenlenmesi beklenen Linux İstanbul etkinliklerine katılım, Linux'un ücretsiz ve açık yazılım kaynak kodu felsefesine uygun olarak tamamen serbest ve ücretsiz olacak.

Linux International Türkiye tarafından düzenlenen etkinliğe seminer vermek üzere gelen 12 Linux devi arasında renkli ve ilginç simalar bulunuyor.

Bunlardan en ünlüsü 'deli köpek' (maddog) lakabıyla nam salan, pazarlama ve organizasyon dahisi Jon Hall. Jon maddog Hall 3, 4, 5 ve 6 Eylül tarihlerinde birer konferans verecek.

Linux'a ilgi duyan ancak başlangıç seviyesinde olanlara 4 Eylül günü saat 14:45'te vereceği 'Linux 101' seminerini kaçırmamalarını tavsiye ederim.

Linux İstanbul'da konferans verecek bir başka ilginç isim ise Yufang Sun. Yufang Sun Çin'in resmi işletim sistemini geliştiren grubun başkanı.

Çin'in bu, dünyanın ilk ve tek resmi işletim sistemi, Linux işletim sistemi çekirdeği kullanılarak geliştirilmiş. Resmi işletim sisteminin geliştiricisi Yufang Sun 3 ve 5 Eylül günleri konferans verecek.

Ücretsiz bir ürünün en iyi nasıl pazarlanabileceği konusunda dünya literatürüne geçen Leslie Proctor'un konferanslarının da büyük ilgi göreceğini bekliyorum.

Free Standarts Group'un medya ve pazarlama iletişimi stratejisti Proctor 4 ve 5 Eylül tarihlerinde ''Açık Kaynak'ı pazarlama-Stratejik ve evrimsel bir perspektif'' başlıklı konferansı verecek.

www.tr.li.org

Bilişim’in zirvesine TBD damgası

CeBIT Bilişim ve Bilişim Zirvesi etkinliklerine her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Kurultayı büyük renk getirecek. Zaman zaman düşünürüm, TBD Kurultayları olmasa Bilişim'in bir bacağı topal kalır diye. Öyle görünüyor ki bu yıl TBD Kurultayı Bilişim'e her yıl olduğundan da fazla renk katacak. Bu yıl ana teması 'e.çözüm' olarak belirlenen TBD 19. Bilişim Kurultayı'nda hergün düzenlenecek sektörel çözüm oturumları ilgili bir bakanın açılış konuşmasıyla başlayacak.

Kurultay çerçevesinde 3 Eylül tarihinde Eğitimde e.Dönüşüm ve Taşımacılık ve Lojistik Sektörü e.çözüm etkinlikleri düzenlenecek. Eğitimde e.Dönüşüm etkinliğine Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin katılacak.

e.Türkiye çalışmalarının koordinatör örgütü olan TBD, 4 Eylül 2002 tarihinde bir gün boyunca e.Türkiye çalışmalarının gözden geçirilmesini sağlayacak. 'e.Türkiye' Çalışma Gruplarının temsilcilerinin, YTP Genel Başkanı İsmail Cem, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başbakanlık Müsteşarı Füsun Koroğlu, Milletvekilleri Ziya Aktaş ve Emrehan Halıcı, Ali Talip Özdemir'in yer alacağı oturumlarda 'e.Türkiye' çalışmaları kamuoyuna açık, saydam bir ortamda tartışılacak. Aynı tarihde düzenlenecek Savunma Sektörü etkinliğinin açılışı Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu tarafından yapılacak.

Bilişim Zirvesi'02 çerçevesinde 3-6 Eylül 2002 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Kaya Otel Kongre Merkezi'nde Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenecek olan 19. Bilişim Kurultayı yönetim biçimlerini, siyasetçiyi, yöneten ve yönetilenleri değişime zorlayan bilişim teknolojilerini ve bilişim sistemlerini 'e.Çözüm' ana teması altında tartışmaya açacak. Kurultay kapsamında ayrıca e.Devlet ve e.Türkiye etkinlikleri de düzenlenecek. kurultay.tbd.org.tr

Umudumuz e.devlet

Bindik bir alamete, gidiyoruz bakalım, ya selamete ya garabete... Bu yılki CeBIT-Bilişim Fuarı'na, Bilişim Zirvesi'ne ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Kurultayı'na damgasını çıkmaz mürekkeple vuran temanın 'e.devlet' olması rastlantı değil kuşkusuz.

Oysa Türkiye'de yaşayan tüm bireylerin kolay ve ucuz bir şekilde İnternet erişimine sahip olmasını hedefleyen e.Türkiye'nin ön planda olması gerekirdi. Ama yaşanan ekonomik kriz bilişim sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin boğazını iyice sıkmış durumda. Bilişim sektörü şirketleri, ekonomik krizden dolayı halka ve özel şirketlere satış yapamıyorlar. Bu ortamda devlet yani kamu, bilişim şirketlerine nefes aldıracak tek alıcı olarak boy gösteriyor. 'e.devlet'in bu kadar bağıra çağıra gündeme getirilmesinin ardında yatan tek neden bu.

Peki bu o kadar da kötü bir durum mu? Hayır. Türkiye'nin Bilişim Toplumu'na geçiş sürecince, yeniden çizilmekte olan dünya güçler haritasında iyi bir yüzölçümü yakalayabilmesi için e.devlet projelerinin de hayata geçirilmesi şart. Ancak hayata geçirilen e.devlet projelerinin kullanılabilmesi yani anlamlı olabilmesi için öncelikle e.Türkiye'nin gerçekleşmesi, yani herkesin kolayca ve ucuza çağdaş iletişim olanaklarından yararlanabiliyor olması lazım. Bilişim sektörü şirketlerimizin, yıllardır alıştıkları ve artık kanıksadıkları günü kurtarma çırpınışlarını, güçlü yarına bakış stratejileriyle desteklemeleri şart.

Yine de 'e.devlet'in gündeme gelişiyle yakalanan sinerjiyi boşa harcamamak gerekiyor. O yüzden TBD Kurultayı'ndaki e.devlet konulu etkinlikleri kaçırmayın derim. Ama daha da önemlisi 3 Eylül'de Türkiye Bilişim Vakfı ve Doğan Medya Grubu tarafından ev sahipliği üstlenilen 'e.Avrupa'ya doğru Türkiye' konferansını sakın ama sakın kaçırmayın.

www.tbd.org.tr

www.tbv.org.tr
Yazarın Tüm Yazıları