Geçen haftaki ''TRT'nin kaynanası TT-Net olsaydı'' başlıklı yazım, ironik bir tesadüf eseri gazetenin ''Telefonda oh dedirten ucuzluk'' ana manşetiyle aynı güne denk geldi.
Yazım Türk Telekom'un, kendine bağlı İnternet erişim sağlayıcısı TT-Net aracılığıyla, özel sektördeki İnternet erişim sağlayıcılar üzerinde kurduğu tekelci baskıyı eleştiriyordu. Gazetenin başlığı ise cep telefonu operatörleri sektöründeki benzer bir hakim konumun kötüye kullanılması durumuna, halkın gözlüğüyle bakıyor ve aşırı vergilerden dolayı şişen ücretlerden bunalan kullanıcıların hislerine tercüman oluyordu.
Çarşamba günü Ege Cansen de bu konuya değindi. Başlığı ''Telefonda of dedirten ucuzluk''tu. Ekonomi yazarlığının duayeni Ege Cansen'in yazısından birkaç alıntı yapacağım; ''Halkın cebinden halka iltifat yapılmıştır. (...) Kamu iktisadi teşekküllerinin yöneticileri bundan sonra da 'bütçe açığını artırma pahasına' halka oh dedirtecek tenzilatları yapacaklardır. (...) Pek tabii bu teşebbüs (Aycell) feci şekilde çuvalladı. Alınacak tek rasyonel karar 'zararın neresinden dönülse kardır' deyip Aycell'i tatile sokmakken, inatla işin üzerine gidilmektedir. Görünebilir hiçbir tarihte kára geçmesi mümkün olmayan bu yeni cep telefonu şirketi, sırtını devlete dayamış, kendine ve devlete zarar verdiği yetmiyormuş gibi, şimdi de sektörde haksız fiyat rekabetine girişmiş bulunuyor''.
Ege Cansen'in yazısında düştüğü tek hataya yer kalırsa yazımın sonunda değineceğim. Cansen'in yazısının anafikri, ''TRT'in kaynanası TT-Net olsaydı'' başlıklı yazımın anafikri ile paraleldi.
Karşı görüşte olanların ise iki temel savı var. Bunlardan birincisine göre Türk Telekom özel şirket statüsüne sahip ve bilançosu özel. Yani giderleri için devlet kaynaklarını kullanmıyor, dolayısıyla olası zararı kamunun sırtında bir yük oluşturmuyor.
Bu savı öne sürenlerin yanıldıkları nokta, Türk Telekom'un özel bir şirket statüsünde olmasına rağmen sahibinin Hazine yani kamu olması. Bir başka deyişle TT'nin kár ve zararına Hazine ortak. Aycell ve TT-Net'e uygulanan damping ve sübvansiyonlara rağmen Türk Telekom toplamda kár edebiliyorsa dahi, bu kárdan zarar anlamına geliyor. Yani sonuçta Hazine zarar ediyor.
İkinci temel karşı sav ise Aycell ve TT-Net tarifelerinde yapılan aşırı indirimlerin damping ya da sübvansiyon olmadığı yönünde. GSM operatörlüğü sektörünün maliyet muhasebesi hakkında uzman değilim. Ancak İnternet sektörü hakkındaki bilgi ve tecrübelerime dayanarak, TT-Net tarifesinde aşırı zararına bir satış seziyorum. Tüketicinin Abisi Erkan Çelebi Aycell'den maliyet muhasebesi istedi. Ben de TT-Net ve özel erişimi sağlayıcılardan maliyet muhasebelerini bekliyorum. Gelince üzerinde daha rahat tartışabileceğiz.
Köpüklü gazoz ağacı
Ekonomi yazarlığının duayeni Ege Cansen, yukarıda övgüyle andığım yazısında aslında konuyla pek alakası olmayan bir yanılgıya da düşmüştü. Cansen onca deneyimine rağmen, yeni bitme çoğu piyasa ekonomi yazarının düştüğü bir hataya düşmüş ve GSM şirketlerini; ''köpük ekonomisi'' davranışı gösteren, değerleri önce şişmiş sonra sönmüş şirketleri barındıran, çok servetler kazanılıp çok servetler batırılmış olarak tanımladığı ''yeni ekonomi'' sektörüne sokmuştu.
Daha önce de birçok kez yazdığım gibi yüksek teknoloji üretmek, pazarlamak ya da servisi veren bir şirket olmakla, yeni ekonomi şirketi olmak arasından en ufak bir ilişki bile yoktur. Yine birçok kez yazdığım gibi eski ekonominin bir aracı olan borsada, eski bir ekonomi kuralı olan beklentilerin satın alınmasının da yeni ekonomiyle hiçbir alakası yoktur. Teknoloji şirketlerinin hisse değerlerinin bir ara uzun vadeli beklentiler nedeniyle şişmesi sonra da balon gibi patlamasının tek nedeni eski ekonomidir. Yeni ekonomiyle hiçbir ilgisi yoktur. Yeni ekonomi faaliyet alanı ne olursa olsun bir şirketin, İnternet teknolojilerini kullanarak verimliliğini artırması olarak özetlenebilir (Bknz.: www.turkticaret.net/business_center/haber.php?id=1152).
İnternet artık yurtdışında da cebinizde
Türkiye'deki GSM operatörleri, uluslararası GPRS dolaşım ağı olan GRX'e dahil olduklarında, Türkiye'deki hattınızı yurtdışındayken, tıpkı cep telefonu görüşmesinde olduğu gibi, GPRS'li İnternet bağlantısı için de kullanabileceksiniz.
Cep telefonundan hızlı ve kesintisiz İnternet erişimi sağlayan GPRS teknolojisini, Türkiye'de servise açıldığından bu yana kullananlardanım. Dizüstü bilgisayarıma Türkiye'deyken pek işim düşmediğinden GPRS bağlantısından daha çok cep telefonunun kendi WAP tarayıcısı aracılığıyla yararlanıyorum. Günümüz cep telefonlarını, dizüstü ya da avuç içi bilgisayarla birlikte kullanmadıkça GPRS ile yapılabilecek işlerin sayısı sınırlı. Daha doğrusu insana ilk başta öyle geliyor.
İşim gereği sık sık yurtdışı seyahatine çıkmak zorunda kalıyorum. Cep telefonundan GPRS'le İnternet bağlantısı kuramamanın yarattığı boşluğun farkına işte bu seyahatlerde varıyorum. Ne e.posta mesajlarımı kontrol edebiliyorum, ne önemli mesajları yanıtlayabiliyorum, ne bulunduğum şehirle ilgili 'online' servislerden yararlanabiliyorum. Daha da kötüsü GPRS'li cep telefonu ve dizüstü bilgisayar ikilisini tam da ihtiyacım olduğu yerde kullanamıyorum.
Nedeni, cep telefonu operatörleri arasında GPRS dolaşım anlaşmasının olmaması. Bunun da nedeni, operatörler arasında GPRS dolaşım anlaşmaları yapabilmek için ciddi teknik ve mali zorlukların olması.
İşte bu zorluklar Equant ve Sonera tarafından ortaklaşa sunulan GRX servisi ile sonunda aşıldı. GRX servisi GPRS ve daha da hızlı UMTS şebekelerini birbirine bağlayan merkezi bir İnternet ağı. GRX'i kendisi de bir GSM operatörü olan Sonera geliştirmiş ve pazarlıyor. Altyapısında ise Equant'ın güçlü küresel ağı kullanılıyor. Dünyadaki pekçok operatör tarafından kullanılmaya başlandığından artık bir GSM standardı olarak kabul ediliyor. Biz Türk kullanıcıların, yurtdışına çıktığımızda GPRS bağlantısından yararlanamamasının nedeni, GPRS servisi veren Türkiye'deki operatörlerin GRX sistemi aracılığıyla GPRS dolaşım ağına dahil olmaması.
www.sonera.com/grx
Kimdir?
Uluslararası GPRS dolaşım ağı GRX'in altyapısını sağlayan Equant, çok uluslu firmalara ağ, entegrasyon hizmetleri veren ve yönetilebilir servisler sunan küresel IP ve veri hizmetleri şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Kesintisiz İnternet ağı ile ünlü Equant 220 ülkede küresel erişim hizmeti veriyor. Dünyanın en büyük 100 şirketinden 70'ini, 3.700 şirketten oluşan müşteri portföyünde barındıran Equant, France Telecom Group'a dahil. www.equant.com
Gökdelen yerine dağınık yapılanma
Ünlü teknoloji kültürü dergisi Wired'ın son sayısının (Eylül 2002) 29. sayfasında yayınlanan ''New York City 2.0'' başlıklı makaleyi (www.wired.com/wired/archive/10.09/start.html?pg=2) okuyunca, 11 Eylül terörist saldırısından sonra Hürriyet'te yazdığım yazı aklıma geldi:
''Terörist saldırılar sonucu yerle bir olan dünyanın en yüksek gökdelenlerinden ikisi olan 'İkiz Kuleler' her ne kadar zenginlik ve teknolojinin simgesi olarak görünüyor olsalar da, aslında olsa olsa bir yüzyıl öncesinin teknolojisini simgeliyor olabilirler. Bilindiği gibi gökdelen inşası teknolojisi 20. yüzyılın ilk yarısında geliştirilen bir teknoloji. Bu tür dikine yapılanma eğilimi de, yine geçen yüzyılın sosyo ekonomik şartlarının zorladığı bir eğilim.
Hızla gelişen ve büyüyen ekonomiyle birlikte büyüyen şirketlerin, o zamanın şartlarında merkezi bir yapılanmaya ihtiyaç duyması, daha da ötesi bu şirketlerin finans ve ticaret merkezlerine yakın olmak zorunda olması, kısıtlı bir coğrafyada dikine yükselen şehirleri zorunlu kılmıştı.
Günümüzün enformasyona dayalı ekonomisinde ise bu zorunluluk ortadan kalkmış durumda. Az gelişmiş ülkelerin, eski ekonominin kurallarına göre yaşamaya çalışan geri kafalı şirketleri, zaman zaman da gösteriş uğruna her ne kadar hala gökdelenler inşa ediyor olsalar da, gökdelenlerin modası hızla geçiyor.
İnternet'in hızlı gelişimiyle birlikte büyük şirketler artık eskisi kadar tek merkezde toplanmak zorunda değiller. Yeni model ufak bir merkeze bağlı şehir içi, şehir dışı, ülke dışı bürolar ve hatta ev ofislere dayanıyor.
İkizler'in trajik çöküşü, tarihçilerce gökdelen yerine dağınık yapılanma trendinin başlangıcının da simgesi olarak gösterilecek.''
Arena ve TurkTicaret.net ortak bir kampanya düzenlediler. Kampanyada Dell ürünleri TurkTicaret.net üyelerine indirimli fiyatlarla satılıyor. TurkTicaret.net'e ücretsiz olarak www.turkticaret.net adresinden üye olunabiliyor. Kampanya kapsamında Intel Pentium IV 1.6 GHz işlemcili, 128 MB DDR SDRAM bellekli, 46X CD ROM sürücüye sahip Dimension 4400 PC 749 dolardan, Intel Pentium III 1.4 GHz işlemcili Dell Poweredge 1400 SC sunucu ise 999 dolardan satılıyor. Kampanya kapsamındaki tüm ürün fiyatlarına 79 dolar değerindeki TurkTicaret.net Webkolik paketi dahil.
www.turkticaret.net
Cepte var diyet
Artık sağlıklı beslenmeye çalıştığımdan hayatımda diyete yer yok ama diyetsiz yapamayanların halini de bilirim. Mobil yaşama yönelik birbirinden başarılı uygulamalara imza atan Mobilera, cebimize tıkmadık meret bırakmamakta iddialı. Son olarak sanal hayvan PetFlirt'ü ceplere sokan Mobilera bu kez de diyette iddialı. DiyetSMS servisi cep telefonlarına gönderilen kısa mesajlara uyularak yapılan 40 çeşit diyeti kapsıyor. Tatil diyeti, bir haftada üç kilo diyeti, karbonhidrat diyeti gibi envaiçeşit diyet arasında Türk Kalp Vakfı'ndan onaylı yüzde yüz sağlıklı diyetler de var.