New York’a uçuş yasağı şakaydı Taksim’e çıkış yasağı gerçek

AKP hükümetinin olsa olsa 1 Nisan’a yakışabilecek şaka gibi 1 Mayıs semt kapatma icraatine şaşırmadım.

AKP’nin demokratlık seviyesi Meclis’ten geçen sene geçirdiği İnternet "sansür" Yasası’ndan belliydi. İki hafta önce dalga geçerek yazdığım New York ve Amsterdam’a uçuş yasağı yazımda dile getirdiğim fantastik ironi, AKP’nin 1 Mayıs icraatiyle maalesef gerçek oldu.

Demokrasi havarisi AK Liberal köşe yazarlarımızın "sıfır şeker" geçtikleri İnternet "sansür" Yasası’nın ardındaki zihniyetle, 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndaki olası provokasyonları önlemek uğruna semtleri yasak bölge ilan etme saçmalığı arasında en ufak bir fark yok.

Hani şimdi bazıları şaşıyorlar ya, AKP’nin demokratlığı demek buraya kadarmış diye, ben asıl bunlara şaşıyorum. Demokrasiyi araç olarak gördüğünü açık seçik ilan eden Tayyip Erdoğan’ın partisinden ne gibi bir demokratlık bekliyorlardı ki?

Üstelik AKP ne menem bir demokrasi anlayışına sahip olduğunun en önemli kanıtını geçen sene çıkardığı İnternet "sansür" Yasası ile avaz avaz haykırmıştı.

İki hafta önceki yazımda da, İnternet’in ne olduğunu bir türlü kavrayamayan yazarlarımıza ironik bir ipucu vermeye çalışmıştım.

New York Times gazetesinde yayınlanan PKK yanlısı bir makale nedeniyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin New York uçuşlarını, porno yayınlar satılıyor gerekçesiyle de Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Amsterdam uçuşlarını yasakladığını yazmış, eşim ve küçük çocuğumla havaalanından elimizde bavullarla kös kös eve geri dönmek zorunda kaldığımızı aktarmıştım.

AKP’nin çıkardığı İnternet’i "sansür" Yasasına dayanarak verilen mahkeme kararlarının, yazımda verdiğim absürd örneklerden farkı yok çünkü. PKK yanlısı bir blog sayfası yayınladığı gerekçesiyle New York’tan yayın yapan bir sitenin tümüne Türkiye’den erişim yasağı getirmekle, PKK yanlısı bir makale yayınladı gerekçesiyle New York Times gazetesinin satıldığı şehrin tümüne Türkiye’den erişim yasağı getirmek arasında en ufak bir mantık farkı yok.

Yazımdaki tecahül-i arif’i ciddiye alan Meral Tamer, Milliyet’teki köşesinden AKP’ye çatmış ve böyle saçma yasaklar getirdiği için eleştirmişti.

Taraf Gazetesi’nden Alper Görmüş de, ironik bir yazıyı gerçek sandığı için Meral Tamer’i eleştirmiş, üstelik Tamer’in "AKP döneminde öyle saçmalıklar oluyor ki, bu yazıdaki saçma örneği de gerçek sandım" mealindeki özrünün geçersiz olduğunu iddia etmişti.

Şimdi bence Alper Görmüş’ün Meral Tamer’e bir özür borcu var. AKP’nin olası bazı eylemleri önlemek uğruna İstanbul’un bazı semtlerini yasak bölge ilan etmiş olması, Meral’in özrünü yerden göğe kadar geçerli kılıyor.

AKP bu... Dün İnternet’te bazı sitelere girişleri engellemeye kalkar, bugün Taksim’e girişleri, yarın New York ve Amsterdam’a... Gülüp geçmeyin, lütfen ciddiye alın. İnternet’te bazı sitelere erişim engellemesini öngören AKP yasası, hafife alınamayacak kadar ciddi bir rezillik. Bu yasaya sesini çıkarmayanların, 1 Mayıs devlet terörünü eleştirmeye hakları yok.

15-(8-3)=?

Bu soruyu üniversite seçme sınavında 750 bin genç çözememiş.

O da bir şey mi, ABD’de eğitim sisteminin bizden kötü olduğuna inanan ve ilginç bir şeymiş gibi dile getiren safdillerin sayısı milyonlarca değil mi?

Kafamızı kuma gömüp, gerçekleri görmekten kaçtığımız sürece topluma hakim olan cehalet katlanarak artacak.

Daha da kötüsü AKP hükümeti, oy potansiyelini daha yüksek gördüğü kötü eğitim almış öğrencilerin üniversitelere girişini kolaylaştıracak eğitim sistemi değişikliklerini birer birer uygulamaya koyacak.

Eğitim sisteminde bu yönde çok büyük bir devrim sessiz sedasız yapılıyor ama kimsenin umurunda değil. Liselere giriş sınavında bu devrim yapıldı bile.

Sırada üniversite giriş sınavları var.

Zeka bilgiyi fena marizler

Mehmet Barlas geçen gün, dünya olaylarını bilgi sahibi olmadan, sadece zeka ile çözmeye çalışmanın beyhude bir çaba olacağını ve insanı komik duruma düşürebileceğini yazmıştı.

Zekice bir yazıydı ama eksik bilgiyle yazılmıştı. Mehmet Barlas, bilgi sahibi olmaya dayalı iktidarların döneminin İnternet’le birlikte bittiğinin farkında değil.

İnternet "bilgi"yi, "sahip olunacak" bir değer olmaktan çıkardı "erişilecek" bir değer haline getirdi.

İçinde bulunduğumuz "Enformasyon Çağı"nda fikir sahibi olmak için bilgi sahibi olmak gerekmiyor artık. Bilgiye erişebilmek yetiyor.

En doğru bilgiye en hızlı erişmenin koşulu ise yine zeka. Zeka ise erişilebilir bir nitelik değil, sahip olunan bir nitelik hálá.

Zeki bir insanın sahip olması gereken tek bilgi, bilginin İnternet’te erişilebilir olduğu bilgisinden ibaret sadece.
Yazarın Tüm Yazıları