Kanyon güllük gülistanlık değil

Anlaşıldı, herkesin hakkında methiye düzme yarışına girdiği Kanyon’un olumsuz yanlarını yazmakta iş yine başa düştü...

Kanyon Türkiye’nin en lüks, en modern alışveriş merkezi, hakkını vermek gerek. Ama bu modern görüntü ince bir yaldızdan ibaret. Batılı yaldızı kazıdıkça altından şark sırıtıyor.

Bir kere alelacele açıldığı çok belli. Sıvalar yalapşap yapılmış, boyalar üstünkörü sürülmüş. Sıva ve boyalar taşmış, kaplamalar üzerindeki kirlerin silinmesine bile gerek görülmemiş. Şık giyimli ziyaretçiler arasında lekeli tulumlarıyla çalışmaya devam eden boyacılara rastlanıyor. En üst katında yetiştiremediği dekorasyon çalışmalarını, önünden geçenleri Bally’ci yapacak kadar saygısızca yürüten bir mağaza bile var.

Üstelik Kanyon toplumun en üst tabakasına hitap etme iddiasında. Dünyanın medeni her köşesinde değil lüks tüketim meraklıları, ucuzluk avcılarının karşısına bile inşası bitmemiş bir binayla çıkmak müşteriyi adam yerine koymamak anlamına gelir.

Gerçi Türkiye’de bu tür saygısızlıkları takan yok herhalde. O kadar övgü yazısı içinde Kanyon’un bu sakil yüzüne değinenine rastlamadım. Ziyaretçilerden hiçbirinin de bu görüntü kirliliğinden şikayetçi bir haline tanık olmadım. Eczacıbaşı da herhalde Türk sosyetesine bu kadarı yeter, daha ince düşünmeye gerek yok dedi ve bitmemiş bir merkezi hizmete açmakta sakınca görmedi.

Kanyon’un koridorları darcana. Küçükken babamla birlikte İstiklal Caddesi’nde yürüyüşlerimizden aklımda kalan tek şey iki adımda bir yediğim omuz darbeleridir. Kanyon’un dar koridorlarında yürürken aradan geçen zamanda sokakta yürümeyi hálá öğrenemediğimize bir kez daha tanık oldum. İnsanlar gaz molekülleri gibi dolaşıyorlardı.

Yürümüyor, dolaşıyorlardı. Alışveriş etmeye gelmemiş, gezmeye gelmişlerdi. Gaz molekülleri birbirlerine çarpıyor, vitrinlerin önüne gelip yön değiştiriyor, oradan oraya savruluyor ama her nedense sanki sadece az sayıda insanın geçmesine izin veren görünmez bir engel varmış gibi mağazaların kapısından içeri adım atmıyorlardı.

Böyle giderse Kanyon’daki lüks mağazaların çoğunun fazla dayanamayacağını düşünüyorum. Kanyon’un bugünkü haliyle ayakta kalabilmesi için Akmerkez müdavimi Ruslar’ı ve zengin turistleri kendine çekmesi şart.

Son eleştirim de otoparka. Kanyon’un kapalı otoparkında çok önemli bir mimari hataya düşülmüş. Trafik düzeni ve giriş çıkış yolları park yeri arayanlarla, garajdan çıkmak isteyenleri aynı yol üzerinde buluşturarak, birbirlerini engellemelerine yol açıyor. Kanyon’a geliş gidişi işkenceye çeviren bu hatalı düzenlemeye acilen bir çare bulunması gerekiyor.

Kanyon belki evrim geçirip yeme-içme merkezi olabilir

Kanyon’un en güzel yanı restoranları. Lüks butikler iş yapamayıp, birer birer kapanırsa, Kanyon İstanbul’un yeme-içme merkezi olma yönünde evrim geçirebilir.

Kanyon’daki dükkanların en kárlılarından birinin H?agen-Dazs dondurmacısı olacağını tahmin ediyorum.

Dünyanın en iyi iki dondurmacı zincirinden biri olan H?agen-Dazs (diğeri Ben&Jerry’s), henüz açılmamış mağazasının önüne koyduğu buzdolabından bile hayli iyi satış yapıyordu.

10 Haziran’da açılacak dondurmacıya mutlaka uğramanızı öneriririm. Wagamama’yla ilgili taa iki ay öncesinden yaptığım öngörümün isabet oranı, H?agen-Dazs tavsiyemin teminatıdır.

Wagamama’nın açılacağını ilk müjdeleyen olmuş ve açılmadan övmüştüm. Ailemle gittiğimizde kapıdaki kuyruk yüzünden giremedik. Bu sefer yağma yok.

H?agen-Dazs yöneticilerinden kuyrukta öncelik kartı rica ediyorum. Hem kendime, hem ellerinde bu yazımla gelecek okurlarıma...

Ermenistan’a oy veren Türkler

Erovizyon’dan aylar önce Ermenistan’ın, Arap ezgileri taşıyan şarkıları sayesinde, Arap ezgilerini Türk müziği sanan Türklerden bolca oy toplayacağını yazmıştım. Sonuç beklediğim gibi oldu. Ermenistan Türkiye’deki seyircilerden en yüksek ikinci puanı aldı. Okurlardan gelen mesajların bir kısmı, tahminimin doğru çıktığını ama nedeninin farklı olduğunu iddia ediyordu.

Onlara göre Ermenistan oyları Türkler’den değil Türkiye’de yaşayan Ermeniler’den almıştı. İyi de Türkiye’de yaşayan Ermeni ırkından gelen vatandaşlarımızın hepsi Türk. Türkiye’de Türk olmayan Ermeni yok ki...

Kaldı ki tüm Türk Ermeniler oy vermiş olsa bile Ermenistan’ın Türkiye’den en yüksek ikinci oyu alabilmesi için diğer Türklerin çok düşük oranda oy kullanmış olması gerekir. Erovizyon’la ilgili her yazımın ardından gelen mesajların sayısı ise, böyle bir ilgi eksikliğinin olanaksız olduğunu gösteriyor.
Yazarın Tüm Yazıları