İtalyan yemeğinin sırrı farklı kültürlerin damak tatlarına büyük oranda hitap edebilmesinde olmalı.
Sonuçları bugün duyurulacak çok yeni bir bilimsel araştırmayı okurken iyice pekişti bu düşüncem. İngiliz Fizik Enstitüsü’nün New Journal of Physics isimli akademik dergisinde bugün yayınlanacak araştırmaya göre Ferran Adria ve Heston Blumenthal gibi dünyanın en yenilikçi şefleri, aynı zamanda dünyanın en iyi şefleri olarak kabul edilseler de farklı kültürlerin kendi damak tatları zaman içerisinde çok az evrim geçiriyor.
İnsanların yemek yeme alışkanlıklarındaki bu tutuculuğun, İtalyan yemekleri gibi genel kabul görmüş damak tatlarının şansını artırması da doğal tabii ki.
Geçen hafta İtalya’nın Parma şehrinde Barilla Mutfak Akademisi’ndeydim. Parmalılar kendilerini dünyanın gurme başkenti olarak görüyorlar. Haksız da sayılmazlar. Dünyanın en lezzetli peyniri parmesan, en lezzetli pastırması proşütto ve en lezzetli sirkesi Modena balzamiği hep Parma ve çevresinin ürünleri.
2004 yılında kurulan Barilla Mutfak Akademisi de, İtalyan gastronomisini dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Şefler ve gurmeler için düzenlediği mutfak atölyeleriyle, gastronomik bölge gezileriyle, özenle seçtiği en kaliteli İtalyan gurme ürünleriyle otantik, bölgesel İtalyan mutfağı ve yemek kültürünü korumayı, tanıtmayı ve geliştirmeyi hedefliyor.
İtiraf etmeliyim ki, Barilla Mutfak Akademisi’nin kapısından adımımı atarken, akademik kaplama kağıdıyla paketlenmiş ticari bir pazarlama faaliyetinden fazlasını beklemiyordum. İki günlük ziyaret, atölye çalışması ve ürün tadımının ardından aynı kapıdan büyük bir hayranlık ve gıptayla çıktım.
Benzer bir hissi Türkiye’de Kayra Şarap Akademisi’nde de yaşadığımı araya eklemeliyim. Kapılarını sonbaharda açmaya hazırlanan Kayra Şarap Akademisi’ni gezerken de, henüz tamamlanmamış olmasına rağmen aynı duyguları yaşamıştım.
Barilla Mutfak Akademisi dünyanın en çok satan makarna markası Barilla tarafından kurulduğu için tüm temanın da makarna etrafında dönmesini bekliyorsunuz doğal olarak. Makarna tabii ki başrolde ama genel konsept kurgusu karakter oyuncularının üzerinde dönen filmleri andırıyor daha çok.
Parmesan peyniri, proşütto, zeytinyağı, zeytin ve balsamik sirke, makarnanın karakter sahibi yardımcı oyuncuları olarak her daim ortadalar.
Mutfak atölyesindeki yemek pişirme deneyimimiz sırasında öğrendiğimiz en pratik bilgi makarnanın pişme suyuna yağ katmamak. Özellikle de pişirilen makarna soslu olacaksa. Pişirme suyuna katılan yağ makarnanın etrafında kaygan bir tabaka oluşmasına yol açarak sosun makarnanın üzerinde durmamasına yol açıyor çünkü. Önerilen pişirme yöntemi ise benim de öteden beri kullandığım teknik. Makarnayı, paketin üzerinde yazan pişirme süresinin yarısı sürede pişirip, suyundan birkaç kaşık kenara saklayarak süzeceksiniz ve önceden hazırladığınız sosun içine döküp, pişirmeyi bu sosun içinde bitireceksiniz. Kenara ayırdığınız birkaç kaşık makarna suyunu da sosu gerekirse inceltmek için kullanacaksınız. Bu şekilde pişirilen makarna, sosu daha fazla içine emiyor. Bu arada paketin üzerinde yazan pişirme süreleri, makarnanın kalitesi açısından da ipucu veriyor. Kaliteli makarnalar daha uzun pişme süresine sahip oluyor.
Academia Barilla’nın özenle seçip, üzerinde kendi kalite damgasını kullandığı ürünlerle yaptığımız tadım seansı ise unutulmazdı. Henüz Türkiye’de satılmayan bu ürünlerin Türkiye’ye geleceği günleri dört gözle bekliyor olacağım.
Boğaz manzaralı ekonomik İtalyan
"Casual kategorisinde Türkiye’nin en İtalyan İtalyan restoranı olacağız" demiş restoran zinciri Pastarito’nun ana şirketi Cir-Food’un Genel Müdürü Gianluigi Contin. "Casual"dan kasıt "sıradanlık"sa, bir restoran zinciri için kabul edilebilir bir iddia. Ama "casual" eğer "rahatlık"sa fazlasıyla abartılı...
Klas sınıfındaki Papermoon, Da Mario, Spazio, Bice, Meditrina gibilerini geçelim. Rahat sınıfında ise Mezzaluna ve Mia Mensa da yanlarına yanaşılması zor isimler.
Şimdi bu isimlere bir de yeni İtalyan mönüsüyle Bebek Bar eklendi. Rahatlıksa rahatlık, manzaraysa manzara, keyifse keyif, lezzetse lezzet. Üstelik hepsi Bebek Bar gibi klas bir mekandan beklenmeyecek uygun fiyatlara.
Ev yapımı makarnalarından Tagliatell Ricotta, Dana jambon ve mantarlı Tortellini ile Deniz mahsullü Gnocchi’yi tattım. İstanbul’daki hiçbir İtalyan restoranında 17 ile 20 YTL arasında değişen fiyatlara bundan iyilerini yemedim.
İşin en güzel yanı, öğlen yemeği eşliğinde içilen meşrubat ve yerli içkiler yüzde 40 indirimli. Öğlen yemeği için alternatif arayanlara duyurulur.
Sigara Şikayet Köşesi
Sigara dumansız yaşama özgürlüğü getiren yasanın uygulanmasıyla ilgili gözlemlerinizi yurtsan@hurriyet.com.tr adresine bekliyorum.
Barış Biner Babaeski: Beni duygulandıran, Kipa alışveriş merkezlerinde sigara yasağına son derece uyumlu bir geçiş yapılması ve asla taviz verilmemesi. Lüleburgaz, Kırklareli ve Edirne Kipa alışveriş merkezlerini kısa süre önce gezdim. Yanlızca fiili olarak değil de görsel olarak da her masada sigara yasağını hatırlatan amblemler bulunması ve hatta tuvaletinden tutun da çocuklar için oyun parkı ve alışveriş bölümüne kadar olan tüm bölümlerin sigara yasağını anımsatan afiş ve çıkartmalarla donatılması beni o kadar duygulandırdı ki... Kipa alışveriş merkezinin bu tutumu belki yasağa tam olarak uymayan şirketlere örnek olur.