Yurtsan Atakan: Elimizden narhı yersin



Yurtsan ATAKAN
Haberin Devamı

İnternet içeriğini RTÜK'e bağlayarak denetlemeye kalkışan zihniyeti eleştiren geçen haftaki ''Ya yaya yayaya yaya yasası yapsa'' başlıklı yazımın ardından aklıma geçen yıl 13 Nisan tarihinde yazdığım ''Elimizden nahı yersin'' başlıklı yazı geldi.

Yazının konusu ilginçti çünkü, devletin İnternet'e hangi at gözlüğü açısından baktığının sinyallerini daha o günlerden vermiş olduğunun kanıtıydı. Dilerseniz önce bu bir yıllık yazıyı hatırlatayım:

''İşte hesap, işte vergi/ Ya verirsin ya şişersin/ Vermez isen sen bilirsin/ Elimizden nahı yersin.

Öztürk Serengil, Barış Manço'nun unutulmaz 'İşte deve, işte hendek' şarkısının sözlerini değiştirerek yaptığı ve Maliye'ye atfettiği esprili şarkıda böyle diyordu.

Aradan otuz yıla yakın zaman geçti. Hendeklerden ne sular aktı, ödenen ne vergiler deve edildi. Devran döndü, maliyenin gözü e-ticarete dikildi. Habere göre 'Gelirler Müdürlüğü, Türkiye'de giderek yaygınlaşmaya başlayan sanal alışverişi vergi yönünden yakın takibe almış'. Dünyadaki eğilimin e-ticaretin gelişmesi uğruna, e-ticaret mevzuatı ve kurallarının ertelenmesi yönünde olmasına rağmen, hala TT-Net rezaletini temizlemekten ve doğru düzgün bir İnternet altyapısı sağlamaktan aciz devletimizin, gözünü üç beş kuruşluk hacmi olan e-ticarete dikmiş olması başka bir alem.

Biz işin, bizce iyiden iyiye trajikomik olan bir yönüne daha değinmek istiyoruz. Gazetede yayınlanan 'E-ticaret'e Maliye gözetimi' başlıklı habere göre, Maliye Başkanlığı Türkiye için ilk aşamada alınabilecek en etkili önlemin, İnternet adreslerini Türkiye'de tescil eden ODTÜ ile yapacağı işbirliğinde olduğuna karar vermiş. Maliye ODTÜ ile işbirliğine giderek İnternet adresi tescilinde mükellefiyet belgesi ve vergi numarası istenmesini talep ederek, takibi kolaylaştıracakmış.

Adama çüşş derler. İnternet adresi tescil işlemini gayrımeşru olarak yürütmekte olan ODTÜ çetesinin yaratmış olduğu bürokrasi yetmiyormuş gibi, başımıza bir de Maliye çıkacak. Kardeşim illa her işte alem gider Mersin'e, biz gideriz tersine demek zorunda mıyız? ODTÜ'nün yaratmış olduğu bürokrasi zaten adreslerin büyük bir çoğunluğunun yurtdışına kaçmasına yol açıyor. İş bununla da kalmıyor, ODTÜ çetesi rant sağlayacak diye, yurtdışına kaçan adres tescil işlemleri bu tescil işlemlerine ödenen dolarların da yurtdışına kaçmasına yol açıyor.

Maliye kafayı İnternet'e taktıysa, önce adres tescili için ODTÜ'ye ödenen dolarların nereye gittiğini denetlesin. Kafayı da adres tescil işleminde istenecek belgelerle vergi denetimi yaparım diye boş işlere takmasın. Hadi izlesin bakalım e-kolay.net, superonline.com, turk.net, vestelnet.com gibi Türkiye'den adres alacağına çok doğru bir kararla yurtdışı adres tescilini seçen yüzbinlerce kişi ve kuruluşu, adres tescili sırasında istenmesini düşündüğü belgelerle de görelim.

İşte .com'um, işte .net'im/ Ya izlersin, ya izlemezsin/ İzlemek istersen sen bilirsin/

Elimizden narhı yersin...''

Nasıl? Bir yıl önceki zihniyet ile şu anda karşımıza çıkan zihniyet arasında bir fark görebiliyor musunuz? Ha vergi denetimi için .tr uzantılı adreslerin tescilinde istenecek mükellefiyet belgesi ve vergi numarasına güvenmişsin, ha içerik denetimi için valiliğe başvuru sırasında istenecek yayınlanan sayfaların iki kopyasına güvenmişsin.

Her iki durumda da narhı yer, narı yurtdışına kaptırırsın bilesin...

yurtsan@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları