Paylaş
2002’nin Haziran ayının 29’uncu gününün gecesinde Pire Limanı yakınında bir patlama duyuldu. Polis olay yerine geldiğinde 30 yaşlarında yaralı bir erkek yerde yatıyordu. Gözlerinden yaralanmıştı. Derhal ameliyata alındı. Birkaç saat sonra yapılan ilk resmi açıklamada “Savvas Ksiros adlı kişinin yerleştirmeye çalıştığı bombanın patlaması sonucu yaralandığı” belirtildi.
Atina’daki Evangelismos Devlet Hastanesi bir anda terörle mücadele uzmanlarıyla doldu. Çünkü Savvas Ksiros, yatağında sayıklarken kimsenin tahmin bile edemeyeceği önemli ifşaatlarda bulunmuştu.
Yunanistan’da 1975-2002 arasında 23 kişiyi öldüren, çok sayıda bombalı saldırı ve soygun gerçekleştiren terör örgütü ‘17 Kasım’ın çökertilmesi işte böyle, yani biraz da tesadüf eseri başladı.
Örgütün saldırılarında Türkiye’nin Atina Basın Müşaviri Yardımcısı Çetin Görgü (1991) ile Türkiye Büyükelçiliği Müsteşarı Ömer Haluk Sipahioğlu (1994) da hayatlarını kaybetmişlerdi. 1991’de dönemin Atina’daki Elçi Müsteşarı Deniz Bölükbaşı da örgütün bombalı saldırısında ağır yaralanmıştı.
Savvas Ksiros hayati tehlikeyi atlattığında hem konuştu hem konuşturuldu. Peşpeşe operasyonlar, peşpeşe tutuklamalar geldi sonrasında. Örgütün ikisi kadın 19 üyesi yakalandı. İfadelerinde tüyler ürpertici detaylarla birlikte onca cinayeti nasıl işlediklerini soğukkanlılıkla anlattı teröristler.
Sorgulamada, örgütün 24 Aralık 1984’te bir banka soygununda da yer alan ancak daha sonraki yıllarda kalp krizi geçirip ölen ‘Apostolis’ kod adlı Yavuz Öztürk adlı bir Türk üyesinin de olduğu anlaşıldı.
SOYGUNA İSTİMLAK ROKETE BORU DİYORLARDI
Teröristlerin ‘Lukas’, ‘Nikitas’ gibi kod adları vardı. Telefonlarda şifreli konuşurlardı paraya ‘marul’, tabancaya ‘kalem’, bombaya ‘sepet’, rokete ‘boru’, soyguna ‘istimlak’; cinayet için de “Onun için bir şeyler yapağacağız” derlerdi.
2003 Mart’ında başlayan mahkeme aynı yılın aralık ayında ay sonuçlandı. Dört kişi beraat etti. Diğerleri 10 yıldan başlayan ve 17 defa müebbet hapse kadar uzanan cezalara çarptırıldılar.
Pire’deki o patlamanın üzerinden 10 yıl geçti.‘17 Kasım’ terör örgütünün sekiz üyesi cezalarının beşte üçünü çektikleri için tahliye edildi. Kimi seramikçi, kimi çiftçi, kimi mobilyacı, kimi de lokantada çalışıyor.
Örgütün beyni sayılan Aleksandros Yiotopulos (17 kez müebbet hapis), örgütün 2 numaralı adamı ve baştetikçisi Dimitris Kufodinas (11 defa müebbet hapis) Pire’deki Koridalos cezaevinde yatıyorlar. Kavgalılar; birbirilerini ‘satılmış’ sayıyorlar.
Yine baştetikçi Savvas Ksiros (beş defa müebbet hapis), geçenlerde mahkeme kararıyla ameliyat ve tedavi edilmesi için beş buçuk aylığına tahliye edildi. Hastanede sıkı koruma altında.
Abisi Hristodulos Ksiros (altı defa müebbet hapis) cezaevinde, küçük kardeşi Vasilis Ksiros ise (25 yıl hapis) cezasının beşte üçünü çektiği için geçen yıl tahliye edildi. Koridalos Cezaevi’nde ayrıca Vasilis Ceorcatos (dört defa müebbet hapis) ve İraklis Kostaris (müebbet hapis) de yatıyor.
Pire’deki o patlamanın üzerinden 10 yıl geçti geçmesine ama sır perdesi hâlâ tam kalkmış değil.
“Örgütün üyeleri sadece yakalananlar mıydı? Gerçek beyin Yiotopulos muydu? Yunanistan içinde ve dışında başka terör örgütleriyle işbirliği var mıydı?” diye başlayıp uzuyor cevap bulmamış sorular.
Dosya kapanmadı. Kimliği meçhul bir kadından sözediliyor. 1992’de, yani 17 Kasım’in ilk üyesi yakalanmadan 10 yıl öncesinde, telefonla örgüt üyelerini polise ihbar eden bir kadından.
Polisin ihbar üzerine yaptığı operasyon fiyaskoyla sonuçlandığından teröristler yakalanamıştı.
Şimdi o ihbar telefonundan 20 yıl sonra, o kimliği meçhul kadının terörist sevgilisi tarafından aldatıldığını öğrenince intikam için ahizeye sarıldığını söyleyenler var.
Paylaş