Paylaş
Darmadağın Yunanistan. Telefonlar çalışıyor, musluklardan su akıyor ve evlerin elektriği var. Hepsi o kadar. Sonu nereye varacağı belirsiz bir macera yaşıyor ülke. Ekonomik kriz büyüyor. İşin üstesinden gelebilecek güçlü bir iktidarın oluşması bugünkü şartlarda imkansız. Halk krizden çıkılabilmesi için artık daha fazla fedakârlıkta bulunmak istemiyor. Siyasi liderler 6 Mayıs seçimlerinden sonra tam dokuz gün buluştular, konuştular ama birkaç aylık bir hükümet kurmakta bile anlaşamadılar.
Piyasa durgunun da ötesinde, çöktü çökecek. Euro’dan çıkıp Drahmi’ye dönme tehlikesi yüzünden sadece son 10 günde bankalardan çekilen nakit 1 milyar Euro’yu geçti. 17 Haziran’da tekrar sandık başına gidilecek. Bugünkü şartlarda mevcut tablo yeni seçimlerden sonra da pek değişmeyecek gibi. Üstelik tablo değişirse bu ülkenin hayrına da olmayabilir.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas siyasi parti liderleriyle bir görüşmesinde şunları söyledi: “Beyler, milli varlığımız tehlikede. Ülkenin nakit sıkıntısı büyük. Halk paralarını çekmeye devam ederse bankacılık sistemi çökecek. Avrupalılar da çok huzursuz. Euro’dan, hatta AB’den çıkmamız tehlikesi var. Vatan için göreviniz, aranızdaki farklılıklardan çok daha önemlidir.”
Pek aldıran çıkmadı...
Geçen yıl kasım ayında Başbakan olan teknokrat Lukas Papadimos ise veda mesajında, “Euro bölgesinden çıkmak sadece ekonomik felaket değil aynı zamanda stratejik bir yenilgi olacaktır. Üstlendiğimiz yükümlülükleri yerine getirmememiz sadece Euro’dan değil muhtemelen AB’den da çıkmamız sonucunu doğuracaktır” dedi.
Yine pek aldıran çıkmadı...
Bu diyarın ezeli rakipleri merkez sağcı Yeni Demokrasi ile sosyalist Pasok partilerinin liderleri Andonis Samaras ile Evangelos Venizelos garip şekilde geçen hafta boyunca bir kez olsun birbirlerine sataşmadılar. “Borç ödemelerini durduracağız. Kredi anlaşmalarını ihbar edeceğiz. Zenginlerden ağır vergi alacağız. Özelleştirmeyi durduracağız hatta özelleştirilmiş kuruluşları yeniden devletleştireceğiz” diyen Radikal Sol Koalisyona, milliyetçi söylemi olan Bağımsız Yunanlılar partisine, ırkçı-faşist Altın Şafak’a karşı adeta güç birliği yaptılar. Şimdi Samaras da, Venizelos da tehlikenin farkında ama artık geç.
Siyasi liderler ne bir koalisyon ne bir milli birlik ne de İtalya modeli şahsiyetler-teknokratlar hükümeti için anlaşabildi. Hatta ülkeyi 17 Haziran’da seçimlere götürecek bir ay ömürlü hükümetin bile başbakanında anlaşamadılar. Cumhurbaşkanı Papulyas sonunda Anayasa’dan kaynaklanan yetkisini kullandı ve Danıştay Başkanı’nı başbakan tayin etti.
Kaderin cilvesi mi ne? Başbakanın adı-soyadı Panayotis Pikramenos. Soyadınin Türkçe anlamı ‘kederli’.
Yani öfkeli halka ‘Kederli Başbakan’...
Üzülmedim, bir buruk sadece içim
İnanın çok da üzülmedim Fenerbahçemin lig şampiyonluğunu kaybetmesine. İçimde bir burukluk var sadece. O cumartesi gecesi belki iki-üç poziyonumuz vardı; biri gol olsa bugün herkes başka konuşacaktı. Sezon başından beri takımımın yaşadıkları gözönüne alınırsa lig ikinciliği ve 29 yıl sonra gelen Türkiye Kupası mucize. O kadar sorunla başederek bu performansı gösterecek bir başka takım tanımıyorum. Fenerbahçem en başarılı sezonlardan birini yaşadı. Yöneticilerimizi, teknik adamlarımızı, futbolcularımızı, bu eşsiz camiayı kutluyorum. Önümüzdeki sezonda nasıl bir Fenerbahçe mi olacak? Elbette ki muhteşem bir Fenerbahçe. Şimdiden sabırsızlanıyorum.
BAŞSAĞLIĞI
Anadolu Ajansı’nın Gümülcine muhabiri sevgili dost Mehmet Hatipoğlu annesi Sıdıka Hatipoğlu’nu (83) kaybetti. Sıdıka Hanım’a Allah’tan rahmet ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Paylaş