Paylaş
When I saw it I was literally speechless for a while. On October 17th. I am running in the 32nd Intercontinental Istanbul Eurasia Marathon in support of two charities that focus on disabled people and children’s education. I will be running 15km pushing a wheelchair of a disabled friend. And this t-shirt has been such a great motivation.
I have been waiting to see you for 28 years! 28 years of patience was worth every single second of it. I have waited and dreamt of seeing you live in İstanbul. And today is the day.
Every morning I wake up with “In a little while” in my mind. Then I start my days by opening my eyes whispering it’s a “Beautiful day”, and I reach my goals with “I will follow”. When I am desperate I cure myself listening to “Stuck in a moment you can’t get out of it”. Then, I tell myself to “Walk on”. I continue searching with “I still haven’t found what I am looking for”. Listening to “Sunday Bloody Sunday”, I pray for “Peace on earth” every night. I found my love with “Desire” and EVEN whispered in his ears “All I want is you”. The first time I took my babies into my arms, I thought they were the “Sweetest thing” I had... I run with “where the streets have no name”. And I fly the “Kite” together with my kids and we grow old together.
For me, you are my history; my past, my present and my future. Tonight I will be watching you with my daughter “In the name of love”!
I grew up with you, walked, sung, shouted, cried, fell in love, hurt and got hurt, breathed, protested and thought with you... You actually taught me to be me, ‘with or without you’.
Thank you.
Yonca
“u2cholic”
Türkçesi
U2, sayenizde hayatımda ilk defa dilimi yuttum. 17 Ekim’de 32. Kıtalararası İstanbul Avrasya Maratonu’nda sizin de hayaliniz olan şeyi yapıyorum; Boğaz Köprüsü’nü engelli bir arkadaşımızı tekerlekli sandalyesinde iterek geçip, 15km koşup çocukların eğitimi için bağış topluyorum.
O imzalı tişört bana inanılmaz moral oldu, güç verdi. Sizi tam 28 yıldır İstanbul’da canlı seyretmek için bekliyorum. 28 yılın her saniyesine değdi ama...
Ben her sabah telefonumda çalan “In a little while”ı dinleyerek uyanıp gözlerimi “It’s a beautiful day” diyerek açıyorum.
Hedeflerimi “I will follow” diyerek gerçekleştiriyorum. Depresyona girince “Stuck in a moment can’t get out of it” çalarak kendimi tedavi ediyorum.
Sonra kendime “walk on” diyorum. “I still haven’t found what I am looking for” deyip aramaya devam ediyorum.
“Sunday Bloody Sunday” dinleyince “Peace on earth” (dünyada barış) için dua ediyorum. Aşkı “Desire” (isteyerek) dinleyerek buldum ve kulağına “All I want is U” (tek istediğim sensin) dedim.
Bebeklerimi ilk kucağıma aldığım anda gördüğüm en “Sweetest thing” (şeker şey) olduklarını düşündüm. Şimdi “Where the streets have no name” (sokakların adı yok) ile koşuyorum, ve çocuklarımla beraber “Kite” (uçurtma) uçuruyorum.
Beraber büyüyoruz. Bu akşam sizi kızımla beraber seyredeceğiz. Ben sizinle büyüdüm, yürüdüm, şarkı söyledim, bağırdım, ağladım, aşık oldum, incittim ve incindim, nefes aldım, protesto ettim ve sizin sayenizde düşünmeyi öğrendim. Siz aslında bana “with or without you” (seninle veya sensiz) ben olmayı öğrettiniz. Teşekkür ederim.
Yonca ‘U2hastası’
Gülsevim Kahraman
Unicorn Capital’de CFO olarak görev yapıyor. 16 yaşında Sencer adında bir oğlu var. Sencer de Avrasya’da annesiyle koşmaya hazırlanıyor.
Gülsevim ADIM ADIM ve yardım koşularıyla Şubat 2010’da tanışmış. Gülsevim Runtalya’da hayatında ilk defa 10km’yi 73 dakikada koşarak TEGV’de 80 çocuğa destek sağladı.
Eskiden yürüyüşe çıkıp eve taksiyle dönerken, şimdi 10km’yi 71 dakikada, 5km’yi 32 dakikada koşmak gibi kendisi için çok değerli olan dereceler yapıyor.
Koşarak yardım toplamanın hiç de zor olmadığını gördü, şimdi bunu herkese anlatıyor. Avrasya’da Toplum Gönüllüleri Derneği’ni (TOG) destekleyip üniversiteli gençler için koşmaya karar verdi.
Down Türkiye
13 Eylül’e kadar lütfen İstinye Park’a mutlaka bir gidin. Ana giriş kapısından sağa doğru ilerleyin. İnsanı inanılmaz etkileyen bir fotoğraf sergisi göreceksiniz.
Hepsine tek tek ve uzun uzun bakın. Down sendromlu insanlar hakkındaki tüm yanlış algılarınız değişecek.
Down Türkiye ve Tomurcuk Vakfı harika bir iş yapmış. Kaçırmayın.
Yonca
‘yanyana’
Paylaş