Paylaş
Hayatımda ilk defa Uluslararası gazetecilerle aynı anda National Geographic Kanalı’nda haftaya gösterime girecek Titanic’in 100.yılı adına yapılan çarpıcı belgesellerin gösterimi öncesi fikir babalarıyla görüşeceğim. Üstelik Türkiye’den davet edilen tek Türk gazeteci olduğum için de inanılmaz gururluyum.
Son derece trendy olan Soho Hotel’de, “Titanic:Dosya Kapandı” adlı belgeseli hakkında Tim Maltin ile konuşmak için buluştuğumda, kendimi Notting Hill filminde Julia Ruberts’la trajikomik röportaj yapan Hugh Grant gibi hissediyorum.
Röportaj yapmak sorularımı sormak için sadece 30 dakikam var ve bu 30 dakikayı İspanyol bir gazeteci ile paylaşmak durumundayım. Odaya pembe kameramla girip çekim yapmamda sakınca olup olmadığını sorduğumda nedense herkes bana şaşkınca bakıyor. Ben pembe kameramla her şeyi anında çekip pek tabi Hürriyet.com.tr WEB TV’den canlı yayınlarım diye düşündüğümden, pembe kameramla bir bütün gibiyim oysa.
Tim Maltin ilginç bir tip. Tikleri var mesela. Hele Titanic konusunda konuşmaya başlayınca susamıyor. Kendinden geçiyor, videoda göreceksiniz...
|
Maltin çılgınlarca Titanic’in batış nedenini yeni bir teoriye bağladığını heyecan içinde anlatırken ben bir türlü tam ikna olamıyorum ama. Sizler röportajı okuyup, videosunu seyredip ardından “Titanic:Dosya Kapandı” Belgeselini haftaya 10 Nisan Salı akşamı saat 21:00’da National Geographic Kanalında izleyin ve kendi kararınızı verin.
TITANIC: DOSYA KAPANDI-1 / WEB TV
TITANIC: DOSYA KAPANDI-2 / WEB TV
TITANIC: DOSYA KAPANDI-3 / WEB TV
TITANIC: DOSYA KAPANDI-4 / WEB TV
Bir savaş gemisi kadar sağlam inşa edilen Titanic, denizin son derece sakin, havanın ise açık olduğu bir gecede, zamanının en deneyimli kaptanı ve birinci sınıf mürettebat ile denize açılmışken batıyor.
Tim Maltin, gökyüzünün açık ve görüş mesafesinin net olduğu o gece, kolaylıkla tespit edilebilecek dev buzdağının nasıl gözcülerin gözünden kaçtığını ve yakınlardaki buharlı geminin niçin yardıma gidemediğini araştırmış ve bilimsel bir sonuca varmış. Maltin, cevabın yıldızlarda saklı olduğunu ve bir araya gelen tuhaf atmosferik koşulların Kuzey Atlantik’in buz gibi havasında deneyimli pek çok denizciyi bile yanıltabilecek nitelikte olduğunu ileri sürüyor.
Tim Maltin’le olan röportaja “Fotoğraf için beraber Titanic pozu verelim mi?” dediğimde, durdu bir an kabul eder gibi oldu, sonra “Veremem yanlış anlarlar ve bunu başka yerlere çekerler. Konunun sapmasını ve önemini yitirmesini istemiyorum, Titanic’in anısına saygısızlık olur bu!” dedi, çok çok çok hoşuma gitti.
Ekteki videolarda Röportajı 2 bölüm halinde izleyebilir, Maltin’in Titanic’in batma nedenine dair teorisini bir de kendi ağzından dinleyebilirsiniz.
Ayrıca bu röportaj burada bitmez. Bitmiyor!
Titanic batışının 100. Yılında anılmayı fazlasıyla hakeden tarihi bir facia. Yarın, Titanic batığını bulan kaşif Bob Ballard’la olan röportajımla devam edeceğim Titanic faciasını anmaya.
Yonca
“Kaşif-ci”
Belgeseliniz “Titanic: Dosya kapandı” 10 Nisan Salı günü gösterime giriyor. Peki dosya kapandı mı gerçekten?
Dosya benim için ve belgeselimi gördükten sonra anlayacaksınız ki, artık herkes için kapandı. Kapandı çünkü Titanic batalı 100 sene oldu ve elimizdeki imkanlarla 100 sene öncesine göre inanılmaz şeyleri daha yeni anladık. Araştırmalarım, batıktaki incelemeler, görgü tanıklarının, hayatta kalanların yakınlarının anlattıkları ve bilim bize Titanic’in batışına dair çok daha kesin bilgiler verdi. Titanic’le ilgili hiç kimsenin okumadığı kadar çok belge okudum. Okuduklarım arasındaki bazı ufak tefek tutarsızlıklar, Bob Ballard’ın batığı bulduğu yerle çarpışmanın olduğu yer arasındaki mesafe farkı ve yakınlarda bulunan Californian gemisinin Titanic’e olan mesafesine dair anlatılanları dikkatle dinlediğimde ben de araştırma dosyamı yeniden açtım ve incelemeye başladım. Titanic’in batma sebebinin öne sürüldüğü gibi aşırı hız, yavaş manevra veya gözcü ve kaptan hatası olmadığını kanıtladım.
Yani size göre Titanic aşırı hırs ve aşırı kendine güven yüzünden değil o günkü hava koşulları yüzünden battı...
Evet aynen öyle. O gün hava hiç normal değil. Gözcünün bahsettiği sis bu kadar açık havada olası değil. Oysa sıcak ve soğuk hava basınçları ile çölde sıcak hava yüzünden meydana gelen serap olayının soğuk havada meydana gelen türüyle karşıkarşıyalar. O yüzden ışığın kırılmasıyla baktıkları ufuk gerçek ufuk çizgisi değil. Buzulu görmelerine ve sanki bir sisin içinden aniden çıktı demelerine neden olan şey bu, yani serap görüyor olmaları. Aynı serap bana, Titanic uyarı fişekleri atarken yakınlarda olan Californian gemisinin de olayı tam algılayamamasının ve aslında sanıldığı kadar da yakında olmadığının kanıtı oldu. Titanic’in battığı gece, hava koşulları Atlantik’de daha önce çok nadir rastlanan, kim ne kadar tecrübeli olursa olsun, yine de yanılacak olduğu derecede bir gariplikteydi. İnsan o koşullara aşina olmadığı takdirde, kaza kaçınılmaz.
E ama bu durumda işte yine insan hatasına gelmiyor mu söylediğiniz? En tecrübeli kaptanla seyirdeler...
Hayır değil! Hiç kimse böylesi anormal bir hava koşulunu öngöremezdi. Öngörülemedi de. Karşı karşıya kalınan şey bir serap! Üstelik o yolda o hızda ilk giden gemi Titanic değil. Olimpik yüzlerce kez gelip gidiyor. Ancak o geceki koşullar her zamankinden farklı. Ben bunu kanıtladım.
Peki ama benim anlamadığım bunların hiçbiri gemiye olması gerekenden daha az flika ve mürettebat alınmasını veya uyarılara rağmen yola devam etmesini açıklayamaz!
Evet o ayrı bir konu. Benim yaptığım araştırma, sadece Titanic’in batışının nedenine dair. Yani sanıldığı ve bugüne kadar inanıldığı gibi buzulu geç görmek, dümeni yanlış yöne kırmak veya aşırı hız veya Kaptan’ın alkollü olması vesaire değil. Kaptan dümende ve hiç alkol almamış, gözcü işinin başında ve hatta dürbün kullanmaması da doğru bir hareket. Çıplak göz hele de açık deniz ve öylesi bir havada en güvenilir görme şeklidir.
Ben yine de nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz bilmiyorum...
Eminim çünkü bugüne kadar hiç kimse Titanic hakkında benim okuduğum, araştırdığım, çalıştığım kadar çalışmadı, okumadı, araştırmadı. Titanic hakkında tutulmuş her belgeyi taradım, okudum araştırdım. Bilimsel olarak bulgularım elimde ve evet, artık dosya kapandı diyorum. Benim için bile!
Siz inanılmaz bir tutkuyla Titanic’den bahsediyorsunuz? Bu nasıl bunca sene sürdü ve neden Titanic?
Açıkçası ben taktım mı peşini bırakmayan bir yapıya sahibim ve evet Titanic hakkında tek bir satır okuyan herkesin inanılmaz etkileneceğine eminim. Benim merakım da okudukça arttı. Öyle inanılmaz bir belge yoğunluğu var ki Titanic konusunda sonsuzca okuyabilirsiniz...Titanic dünyanın en iyi belgelendirilmiş tarihi faciası.
Karınız ne diyor bu duruma peki?
Evet, açıkçası karım Dosya’nın kapanmasından çok memnun çünkü “Titanik” kelimesini duymak istemiyor ve ailem gerçekten Titanic dışında bir konu hakkında konuşmama hasret.
Karınızı çok iyi anlıyorum!...
Evet ben de! Hatta Titanic’in beni çocuklarımdan alı koymasına sinir olduğum zamanlar oldu. Çok genç bir ailem var. Kızım 6 oğlum 5 yaşında. Ama ikisi de Titanic ve Olimpic arasındaki tüm farklılıkları biliyorlar. Gözü kapalı hangisi hangisi ayırdedebilirler. Karım biriktirdiğim Titanic ve Olimpic kartpostallarını sadece tuvalete koymama izin veriyor, kızım ve oğlum da tuvalete girdiklerinde hangisi hangisi biliyorlar. Eminim size göstersem şu an ayırdedemezsiniz.
Peki ama bütün dünya sürekli neden Titanic’in battığını tartışıyor ama kimse hayatlarını kaybeden insanlardan bahsetmiyor? Ölüme terk edildiler...
Açıkçası kişisel hikayeler çok üzücü ve etkileyici ama benim araştırma alanım değildi Ben Titanic’in mükemmel ve sessiz bir fırtına da battığını kanıtlamaya odaklandım. Sorunuza tam cevap verebildiğimden emin değilim...
Titanic’le ilgili okuduğunuz tüm belgeler içinde sizi en etkileyen karakter kim oldu?
Lawrence Beesley! O gece Titanic’in batışını inanılmaz bir şekilde anlatıyor... “Titanic’in Batışı” adlı kitabını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Bakın o gece kahramanlar ve iyi insanlar ve kötü insanlar diye bir şey yok. O gece orada panik halinde hayatını kurtarmaya çalışan hayatta kalmak için can havliyle içgüdüyle hareket eden insanlar var!
Sizin bu anlattığınız gerçekler dışında Titanic’in film sonrası sadece bir aşk hikayesi olarak bilmesi size ne düşündürüyor?
Açıkçası film Titanic’i hayata getirip gün ışığına çıkardığı için önemli. Titanic canlandı o filmde. Ama beni hayal kırıklığına uğratan şey, Titanic hikaye içinde hikayeler olan bir trajediler hikayesi. Bir sürü hayat ve bir sürü trajedi varken, biz bir tek Rose’un intihar sahnesini biliyoruz. Hiç kimse Titanic’de intihara kalkışmadı oysa. Bundan çok daha vahim şeyler yaşandı o gemide. Film gerçeği yansıtamadı...Gerçekte o gemide yaşananlar filmde gördüklerinizden çok daha inanılmaz..
Peki siz bu tutkuyla bu Dosya Kapatabildiniz mi gerçekten?
Benim merak ettiğim açıdan ve yaptığım araştırma açısından evet. Dosya benim için kapandı. Ama ben biliyorum 500 yıl sonra hala Titanic konuşuluyor olacak.
Paylaş