Tek bildiğim şey

- Sorunu unutup çözüme kitlenmek
- Bahaneleri tek tek tek savurmak
- Pes etmemek
- Sırf hoşa gitsin diye idare etmemek
- Ne olursa olsun doğruları söylemek
- Dürüst olmak, kendimi kandırmamak
- İyi düşünmek iyi düşünmek iyi düşünmek!
- Sevmek, her şeyi sevmek, her şeye sevgi vermek sonsuzca ve karşılıksızca
Sonuna kadar -ki “son” benim için, canım çıkana kadar demek- elimden geleni ardına koymadan savaşmayı seviyorum sorunlarla.
Çok yorucu, feci yıpratıcı, erken çöktürücü bir şey bu. Bazen bir bakıyorum gülümsemem kırılmış. Hemen kendime gaz veriyorum, acilen ilk önce ısrarla gülümsüyorum kendime. İnanılmaz bir gücü var gülümsemenin. Başka türlü olamıyorum. Canım acıya acıya, içim kırıla kırıla her seferinde küllerimden doğmak için bayağı azimle uğraşıyorum.
Başka türlüsünü bilmiyorum.
Sorunlarla bu şekilde baş edip, çoğunun üstesinden bu şekilde gelebiliyorum.
Ancak ve ancak soruna çözüm tarafından bakılmadığında, işbirliği olmadığında, bir de sorunu çözmek isteyen olmadığında tökezleyebiliyorum. O durumda da hemen yukarıda sıraladıklarımı yapmaya başlıyorum.
İnsanın sorunu çözmeye niyeti yoksa, dağları delsen fayda etmiyor. İnsanın sorunu çözmeye niyeti varsa, dağlar üstüne düşse, kaldırması kolay oluyor.
Niyet var ya şu niyet, her şeyin başı ve hatta demirbaşı.
Niyet varsa çözmeye,
Üstesinden gelinemeyecek sorun yok. Hadi gayret.
Yonca “gülümse”

Zumbatomic

Kozyatağı’ndaki Hillside City Club-Trio’da 4-12 yaş arasındaki çocuklar için Zumbatomic dersleri başlamış. Zumbatomic, acayip enerjik ve çocukların çok sevdiği hip-hop, reggaton, cumbia gibi müziklerle oluşturulan özel koreografisi ile fitness egzersizleri yaptıran eğlenceli bir spor aktivitesi.
Çocuğunuz hem dans etsin, hem spor yapsın istiyorsanız, Hillside-Trio’da her pazar saat 12:15’te uzman eğitmenler tarafından yaptırılan Zumbatomic fena fikir değil bence.
Bu Zumbatomic’le ilgili bir tek isminin içindeki “atomik” kelimesine takmışlığım var. Keşke “Zumbatonik” olsaymış adı.
Yine de Türkiye’de ilk kez uygulanmaya başlaması, çocuklar adına iyi bir şey. Müzikli danslı spor adına, zumbatomik veya zumbatonik fark etmez.
Yeter ki hareket olsun hayatımızda.
Yonca
“zumbastik”

Tarsus bekle beni!

Nasıl heyecanlıyım, nasıl mutluyum anlatamam. Kaç sefer denedim olmadı ama bu sefer oluyor.
Nihayet, 25 Mart’ta ilk defa Runtalya, Dubai, Avrasya dışında bir yarışa katılıyorum. (Hayalim, şu dünyadaki tüm yarışlara katılabilmek, amin!)
Tarsus Kaymakamlığı, Tarsus Belediyesi ve Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) işbirliği ile düzenlenen 8. Tarsus Yarımaratonu’na gidiyorum. 21 km komple koşabilmek için dizim yeterince iyileşmedi.
Ama yine de dizim elverdiğince yürü-koş bi şekil finişe giderim azimle eminim.
Tek isteğim Tarsus Yarımaratonu’nuyla tanışmak ve herkesi de Tarsus’la tanıştırmak.
Bekle beni Tarsus, son 7!
Yonca
“şalgam”

TEGV bağışlarım için son hafta

Adım Adım’la en son Runtalya koşumuz rekorlara doymuyor. Bu hafta Runtalya koşusu adına tüm bağışlar için son haftamız. Hadi Türkiye, bir çocuğun bir yıllık eğitimi için gereken 60 TL. “1 çocuk değişir, Türkiye değişir!”
Hesap Sahibi: TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı)
Banka: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Hesap IBAN: TR 74 0006 7010 0000 0001 0000 00
Açıklama kısmına: YTokbas/AAO/Kendi adınız ve soyadınızı da mutlaka yazın!