PaylaÅŸ
Ama Türk kozmetik sektöründeki baÅŸarıya da kayıtsız kalmam imkansız.   Â
Özellikle saç dökülmelerine karşı son derece etkili Bioder ve Bioxcin'in de üreticisi olan Türk firma B'iota Laboratuvarları, TÜBİTAK'la işbirliği yaparak "nanotekonolojik lipozom" üretmeyi başardı.
"Nanoteknolojik lipozom" sayesinde piyasadaki diğer ürünlerden daha etkili bir "yaşlılık karşıtı" krem geliştiren, B'iota'nın çalışması, Güney Afrika Johannesburg'ta düzenlenen 27. Uluslararası Kozmetik Araştırmacıları Federasyonu (IFSCC) Kongresi'nde kabul gördü.
Kongredeki tek Türk firma B’iota idi ve "nanoteknolojik lipozom"un sunumunu yapan B'iota Laboratuvarları Ar-Ge Direktörü Dr. Birgül Özden Kasımoğulları, neyin ne olduğunu abartmadan anlatan müthiş bir Ar-Geci.
Bir şeyi allayıp pullayıp içi boşken dolu gibi anlatan bir kadın değil. Ne dediğini, ne yaptığını çok iyi biliyor.
İşte ben de, Dr. Özden’e, benim bu işlere çok inanmadığımı da itiraf ederek, merak ettiğim her şeyi sordum.
Hatta bir soruma Dr. Özden öyle bir cevap verdi ki, sustum kaldım. Onu da hurriyet.com.tr de WebTV’ de yayınladığım röportajdan izleyerek dinleyin bence.
Müjdemi isterim, B’iota tarafından Ar-Ge çalışması tamamlanan ürünün Ocak 2013'te piyasada olması hedefleniyor.
Nano teknoloji sayesinde, yaşlanma etkileri yavaşlayacak evet. Hem de yerli malı bir ürün sayesinde bütçenize de çok daha uygun şekilde.
DR.ÖZDEN KASIMOĞULLARI YONCA TOKBAŞ'IN SORULARINI CEVAPLADI / WEB TV
Nedir bu lipozom denen şey Özden Hanım? Lipozomlar ne işe yarar?
Deri, etkin maddeler için kolay bir geçiş bölgesi değil. Cilt üzerine uygulanan bakım ürünleri deri içinde ilerlemiyor ve cildin hücre yenilemesini gerçekleştirdiği alt tabakalara nüfus etmiyor. Cildin alt tabakalarına nüfus eden bir ürün için ise kimya ile eczacılığın kesiştiği noktada bir etkin madde dizaynına ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada lipozomlar büyük önem taşıyor. Lipozomlar, yapı ve içerik bakımından hücre zarı ile benzerlik gösteriyor ve bu yapıları, aktif maddelerin cildin alt katmanlarına, hatta hücre içine taşınımını sağlıyor. Bu nedenle lipozomlar en çok cilt bakım ürünlerinde kullanıyor.
Neden Güney Afrika’dasınız peki, B’iota Ar-Ge ekibi neyi başardı?
Lipozomların deri altına nüfus etme özelliğinden yola çıkan B'iota Laboratuvarları da bir milimetrenin milyonda biri olan nanometre ölçeğinde madde ve enerjiyi inceleyen nanobilim sayesinde normal ölçüdeki bir lipozomdan oldukça küçük ölçüde "nanoteknolojik lipozom" üretti. B'iota, TÜBİTAK ile işbirliği içinde ürettiği bu "nanoteknolojik lipozom" aracılığıyla da deri altına etki edecek "yaşlılık karşıtı" etkili bir krem geliştirdi. Johannesburg'ta düzenlenen ve oldukça büyük ve önemli olan 27. Uluslararası Kozmetik Araştırmacıları Federasyonu (IFSCC) Kongresi'ne Türkiye'den katılması kabul gören tek firma oldu.
Yani nur topu gibi bir "Yerli lipozom"umuz oldu öyle mi?
Evet.Uluslararası Kozmetik Araştırmacıları Federasyonu (IFSCC) Kongresi'nde de işte bu "nanoteknolojik lipozom"u yapan tek Türk firma olarak sunumumuzu yaptık."Artık kozmetik normalde bilinenden çok daha ileride ve bugün artık kozmetikten beklenenler, kozmetiğin iddia ettikleri çok daha fazla. Bütün bunları sağlayabilmek için de bugün artık ilaçlarda kullanılan ileri teknolojiler kozmetik ürünlerde de kullanılıyor. Dediğim gibi bunlardan bir tanesi de lipozomlar. Lipozomlar, lipozomu olmayan ürünlere göre derinin altına daha iyi geçiyor ve daha etkili oluyor. Yaşlandırmayı geciktirmede de diğer ürünlere kıyasla çok daha etkili.
Bu lipozomu yapan bir tek sizin firmanız mı? Rakipleriniz kimler?
Tabi ki hayır. Lipozomlu krem üreten yabancı markalar da var. Bu konuda ilk çalışan L’Oreal ve lipozomlu ürün çıkaran da L’Oreal. Biz de projemizde lipozom üzerine çalıştık ve diğerlerinden farklı olarak 'nanoteknolojik' lipozom üretmeyi hedefledik ve başardık. 2010'un sonunda uzman kimyagerimiz Ersin Baykara ile çalıştığımız projemiz TÜBİTAK tarafından kabul edildi ve çalışmalarımızı tamamladık. Şimdi bu lipozomlarla yaşlanmayı geciktirici bir krem üretimine geçtik.
Peki bu krem ne zaman piyasada olacak?
Ocak 2013'te ürünümüzle piyasada olmayı planlıyoruz.
Yabancı rakipleriniz de varken tüketici neden sizi tercih etsin?
Bir kere tüketici bizim ürünlerimizin güvenilirliğini Bioder ve Bioxin’den gayet iyi biliyor. İkincisi, diğer yabancı kremlere kıyasla kesinlikle çok daha hesaplı ve iyi sonuç alınacak bir ürün. İyi sonucu çok daha hesaplı şekilde elde edecekler.
Ben kozmetiktense spora ve doğal beslenmeye inanıyorum. Haksız mıyım?
Hayır haksız değilsiniz tabi ancak; herkes cilt söz konusu olunca sizin kadar şanslı olmayabiliyor, kozmetiğe ihtiyaç duyabiliyor. Ayrıca bu bir kişisel tercih.
Â
Â
PaylaÅŸ