Paylaş
Adı, sanı, unvanı, titri, makamı, işi, gücü, cibiliyeti, cinsiyeti, milleti, cinsi, dini, dili, ırkı, bayrağı, taptığı, tapmadığı, inandığı, inanmadığı her neyse ne, kimse kim!
İNSAN mı? İnsan.
Canlı mı?
Canlı.
Varlık mı?
Varlık.
Yaşıyor mu? Nefes alıyor mu? Meyve veriyor mu?
Evet.
Koskoca adam. Gözle görünür cüssesi var. Hani görünmez değil. Tanınmış sima filan diyorlar çok saçma... De ki tanınmamış. Dilenci olsa ne fark eder ki!
Bu insan, bu canlı, bu nefes alan varlık; sokak ortasında, güpegündüz, kalabalığın göbeğinde, insanların gözü önünde bıçaklı saldırıya uğramış mı?
Evet.
Canı yanmış mı?
Evet.
Canının acısıyla, hayati tehlike içinde: “Ölüyorum, hastaneye götürün imdaaat!” diye bağırıyor mu?
Evet. Kulaklar sağır mı, gözler kör mü?
Hayır.
Onca insan, onca nefes alan varlık, aynısı başına gelebilecek canlılarımız ne yapıyorlar peki?
Bakıp geçiyorlar. Hatta bakmadan kaçıyorlar. Görmezden geliyorlar.
Bravo.
Tam yapılması gereken, yakışan, insani bir davranış şekli. Çocuklarımıza ders niyetine okullarda gösterelim e mi!
E.
İnsanımıza değer vermeyi bilemedik ki, hayvana, bitkiye, ağaca, toprağa değer verelim.
Hayvana, bitkiye, ağaca, toprağa değer vermeyi, sevmeyi, merhamet etmeyi bilemedik, küçük yaştan öğrenmedik, öğretemedik ki insana değer vermeyi bilelim, değer verelim.
Fırat’ı daha yeni öldürdük ya biz aynen böyle, görmezden gele gele. Çocuğu parçalara ayırana kadar bağırttılar da duyamadık ya...
Memleketin her evinde bir kedi, bir köpek, bir bitki, bir canlı
Her evin önünde, bahçesinde, bağında, toprağında ağaç olduğunda
Ve bunlara bakmayı, sevmeyi, sarmayı, dokunmayı, yaşatmayı, korumayı çabalayan insanlarımız olduğunda...
Merhamet duygusu, canlı sevgisi olan insanlar yetiştirebileceğimizi düşünüyor, ümit ediyorum.
Bedri Baykam ve Tuğba Kurtulmuş’a çok geçmiş olsun. Ailelerine de...
Hadi bu bıçaklı saldırıyı çok ucuz atlattılar diyelim; peki bu “yalnız bırakılmışlık”, bu “güvensizlik” “güvenemezlik” duygusunun travmasını nasıl atlatacaklar?
O yolda, “İmdat!” diyene durmadan geçenlere, yazıklar olsun.
MerhametSİZler için duam ve dileğim;
İçiniz, bir gün böyle korkunç bir tecrübe yaşamadan, merhamet ve sevgi dolsun.
Çocuklarınızın kedisi, köpeği, yetiştirdiği ne bileyim mesela bir bitkisi ve bu sayede merhamet duygusunu geliştirme imkanı olsun.
Canı acıyan, dalı kırılan, kuyruğu kopan... her türlü canlıya karşı yardım elinizi uzatabilecek kadar kocaman ve yumuşacık bir kalbinizolsun.
AMİN.
Yonca
“insan görünümünde katıksız hayvan desem hayvanlara hakaret”
Paylaş