Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Köylü Ekrem

İnternette Köylü Ekrem’in videosu dolaşıyor.

Haberin Devamı

Lütfen izleyin, daha doğrusu Köylü Ekrem’in anlattıklarını dinleyip yaptıklarına dikkatlice bir bakın.
Köylü Ekrem, “Gerçek okulun toprak olduğunu, tabiat olduğunu; ancak içinde yaşanarak öğrenileceğini düşünüyorum. Kendime estetik ve ahlaktan başka hiçbir şeyi sınır koymadım” diyor, hayatını, yaptıklarını anlatıyor.
Heykel yontuyor Köylü Ekrem.
Öyle heykeller yontmuş ki Köylü Ekrem...
Örneğin kanserin yaşattığı çaresizliği anlatmak için, kurtların kemirmeyi en sevdiği ceviz ağacını seçmiş ve bir insan yontmuş. İçinde yüzlerce kurdun ağacını kemirdiği heykel, kurtlar onu kemirip bitirince çökecek.
Hangi birini anlatsam ki söylediklerinin...
İnsanların küçümsediği, hor gördüğü, deli diye baktığı, ıvır zıvırla uğraşıyor diye küçümsediği, heykellerini itip kaktığı Köylü Ekrem’in videosunu bulun izleyin.
Hadsiz horgörücülüğümüzle, şekilciliğimizin basitliğiyle yüzleşin. Ben yüzleşmeyi seviyorum içimdeki terbiyesizle. Bana iyi ders oluyor.
Kendime geliyorum.
Biz kimiz ki birilerini bu kadar kolay yargılıyoruz diye iki dakika düşünüyorum.
Ayaklarım yere basar hale geliyor.
Haddimi hatırlıyorum. Önyargılarımı kıracak, beni eğitecek anlamlı bir şeylere denk geldiğim için şükrediyorum.
Ne okumuşlar gördük cahildiler.
Ne Köylü Ekremler var bu ülkede,
Herkesten değerliydiler...
Yonca
“yontma taş”

Haberin Devamı

Ardından kalanlar

“Ersin Anibal İlercil, az konuşur, müzik dinlemeyi sever, kendi kendine dans ederdi.
Geceleri hiç uyumaz, iç dünyasına dalar, kendini bildiği tek dil olan resim yapmakla anlatmaya çalışırdı.
Her sohbetimizi “Ölürsem bütün resimlerim senin” diye bitirirdi. Ciddiye almaz, dalga geçerdim. Hepimiz gençtik ve ölüm bize çok uzaktı.
Yıllar sonra Viyana’dan gelen koliyi açtığımda Ersin’in şaka yapmadığını anladım.
Şimdi görevim onu resimleriyle yeniden yaşatmak” yazıyordu Sunar Kural Aytuna’nın gönderdiği sergi davetiyesinde.
İçime dokundu.
İnsan, ancak çok sevdiği, onu anlayacak, değer bilecek ve dahası güvenebilecek olduğu arkadaşına “vasiyetini” emanet edebilir.
Elimde olmadan, bir an kendimi düşündüm. Yazdığım paylaşmadığım yüzlerce yazım var. Bir şey olduklarından değil ama işte, benim için de onlar önemli.
Ben de biliyorum kime emanet edeceğimi, o da biliyor kendini.
Ersin Anibal İlercil’in farklı dönemlerde çeşitli teknikler kullanarak yaptığı çalışmalara yer verilen sergi, vasiyetinden yola çıkılarak hazırlanan ilk sergi. Sunar Kural Aytuna arkadaşının anısına sergiyi açmış.
6 Nisan’a kadar Babil Galeri’de Ersin Anibal İlercil’in sergisini gezebilirsiniz.
Babil Galeri: Kamer Hatun Mah. Aynalıçeşme Sk. No.4/1 Tepebaşı/Beyoğlu, İstanbul
Resimleri merak edenler için de web sitesi burada:
www.ersinanibaliercil.com
Yonca
“anısına”

Haberin Devamı

Yakamoz

Sessiz sakin bir ortam yaratın kendinize. En sevdiğiniz yere oturun. Kimsenin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin. Müziği bölerek saygısızlık edemeyecek olduğunuz bir an yakalayın yani.
Derin bir nefes alın ve Ahmet Kaya’nın “Yakamoz”unun Cem Adrian yorumunu açıp dinleyin.
“Yakamoz” Youtube’da iki günde en çok dinlenen 10 video arasına girdi.
Hiç şaşırmadım; çünkü şu son iki günde ben bile en az 100 kere dinlemişimdir. Doyamıyorum dinlemelere.
Muh-te-şem.
Yonca
“vay aman”

Yazarın Tüm Yazıları