Paylaş
Yaşayan Kütüphane, farklı nedenlerle toplum tarafından dışlanan insanlara karşı önyargıları azaltmak, bir diyalog ortamı yaratmak ve toplumun barış içinde yaşamasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen bir ‘İnsan Hakları’ projesi... Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın en önemli misyonu olan toplumsal barışa katkıda bulunabilme yolunda son derece anlamlı olan bu proje, 2007’den beri gerçekleştiriliyor.
Lütfen kendinize, topluma, gençlere, şu ana ve geleceğe bir yatırım yapın. Önyargılarınızdan sıyrılmak adına mutlaka bu deneyimi yaşayın. Yaşayan Kütüphane ile tanışın... Lütfen.
Yonca “canlı”
Bir insanı kitap gibi okumak
Yaşayan Kütüphane, aynen gerçek bir kütüphane gibi işliyor. İlk olarak etkinlik alanındaki standa gidip kayıt oluyor ve bir görevli tarafından okumak istediğiniz kitaba yönlendiriliyorsunuz.
İşte Yaşayan Kütüphane’nin farkı da burada başlıyor.
Karşınızda okunmak üzere bekleyen bir kitap yerine sizinle sohbet etmek için hazır bekleyen bir insan buluyorsunuz. Toplumun bir kesiminin zihninde “yabancı” veya “öteki” olarak konumlandırılmış bir insan.
Farklılıkların ve çeşitliliklerin renklerini önceden yazılmış satırlar yerine, samimi bir sohbet aracılığıyla öğreniyorsunuz.
Bu aşamada kitabınıza merak ettiğiniz soruları sorup anında cevap alma şansına erişiyorsunuz.
Türkiye’de ilk kez 2007 yılında Toplum Gönüllüleri ve Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından Barışarock Festivali’nde gerçekleştirilen Yaşayan Kütüphane, beş yıldır birçok farklı şehirde ilgiyle takip ediliyor.
Şaşırtıcı, insanın kendisini sorgulamasına neden olan, arındırıcı bir terapi gibi aynı zamanda.
Ne kadar çok kişiye ulaşır, o kadar az önyargı kalır...
Umudum var.
Sonsuzca.
Yonca “canlı kitap”
Dilan Alp
Ancak kendini güçsüz, başarısızlığa ve yenilgiye yakın hisseden insanlar/hükümetler/güçsüzgiller şiddet uygular değil mi?
Öyle.
Korkaktır bu güç gösterisinin ardında saklanan zavallı.
Sonun başındadır.
Azdıkça da sona yaklaşır.
Kükrediği kadar acizdir çünkü.
Gücü ancak masumlara yeter işte! Masumlar güçlenirken, kendi küçülür git gide.
Bu satırları yazarken ben, 17 yaşındaki Dilan 1 Mayıs’ta başına “isabet” eden gaz bombası yüzünden komada.
Dilan cesur ve güçlü.
Çıkacak komadan...
Biz de.
Haklılar güçlenirken, haksız küçülecek...
Gerisi teferruat.
Yonca
“güçbirliği”
Paylaş