Paylaş
Oğuzhan Öztanır Toplum Gönüllüleri Vakfı gönüllüsü, hayranlıkla izlediğim, mola verdirilemez çalışkanlığına şaşkınlıkla bakakaldığım bir genç. Projeler departmanında Samsun’da çalışıyor ve vakfın gençlik merkezi olan İğne Deliği Gençlik Merkezi’nin Aktivite Koordinatörü.
Bana iyi bir haber verdi yine.
Hep iyi haber verir zaten.
Bir öykü yarışması yapmışlar ve 900'e yakın öykü arasından seçilen 10 adet öyküyü kitap haline getirmişler. Öykü yazarları gençlerin yaşları 14-28 yaş arası değişiyor.
Öykülerin seçiminde bulunan 3 Jüri üyesi de Türkiye'nin en genç yazarlarından oluşan bir jüri.
“Anlattım Kitap Oldu” gençlerin desteği ile gençler tarafından gerçekleşen bir proje.
Projenin amacı; Samsun’un Atakum İlçesindeki bir grup genç tarafından tasarlanan; yazmayı seven gençleri desteklemek.
Bir zamanlar ben de böyle bir kısa hikaye yarışmasında ödül almıştım. Yarışmaya katılan öykülerle bir kitabın basılmasını çok istemiştim.
İnsan kendi yaşayıp elde edemediği bir şansı başkasının yaşayabildiğini görünce başka türlü seviniyor.
Öyküleri kitaplaşan gençlerin sevincini tahmin dahi edemiyorum.
Haziran ayı itibariyle gençlerin hikayelerinden oluşan bu genç kitap “Anlattım Kitap Oldu” yayınevlerinde ve kitapçılarda İkinci Adam Yayınevi işbirliği ile yerini alacak.
Bilgi ve ilginize.
Yonca
“genç okur”
Çorbada tuzun olsun İstanbul
Dün gece, çok uzun zamandır yapmak istediğim şeyi gerçekleştirebildim nihayet. Adım Adım’dan arkadaşlarım ile birlikte Ayşe Abla’yla beraber (Ayşe Tükrükçü) evsizlere çorba dağıtmaya gittim.
Geç saatte eve döndüğüm için, yazıyı da yetiştirme telaşı ile size şu anda çok uzun yazamıyorum.
Ama yazacağım.
İlk yapabileceğiniz şey;
Evsizlerin ve evsizlere çorba dağıtan Ayşe Tükrükçü başkanlığındaki Şefkat Derneği’nin neye ihtiyacı olduğunu facebook sayfalarından bakmak olabilir.
İhtiyaçları detaylıca öğrenebilirsiniz.
Bu konuda eksiklikleri hemen tamamlayabilirsiniz.
NE GETİREBİLİRSİNİZ?
Kullanmadığınız (ama kullanılabilir durumda) temiz kıyafet, ayakkabı (erkek/kadın/çocuk) Ev eşyası ( çarşaf, battaniye...) Mercimek çorbası için malzeme. Ayrıca çorba termoslarına ihtiyaç var, eğer bir şey satın almayı düşünüyorsanız en büyük boy (19lt) termos alabilirsiniz. Bu termoslar rahat taşınması için pazar arabalarına bağlanıyor.
Beni dün gece, sokaklarda evsizler için verilen bu çaba sırasında etkileyen şeylerden biri de ne oldu biliyor musunuz?
Gezi Parkı içinde evsizler sıraya girdiler. Ayşe Abla hem gönüllüleri, hem evsizleri hizaya soktu, kim çorba verecek, kim ekmek dağıtacak belli olunca dağıtım başladı.
Arkada kalan birkaç evsiz genç el şakası yapmaya başlayınca Ayşe Abla yanlarına gitti ve;
“Çorbamız insan için. Sıcak çorbanın yanına tatsız el şakası, ağız şakası yapmayın. Saygısızlık etmeyin” dedi.
Gençler anında kestiler dalaşmayı.
Saygı var ya bakın bu saygı, her şeyin başında geliyor işte.
Ayşe Tükrükçü, bütün yaşadıklarını bırakın bir kenara kendine saygısı olan, hayata saygısı olan bir insan.
Sevgi dolu yüreğiyle, dağıttığı çorbanın o evsiz için ne anlama geldiğini, nasıl bir emek olduğunu bildiği için aynı saygıyı her ne olursa ve kim olursa olsun ondan da bekliyor.
Hak ediyor bu emek o saygıyı zaten.
Beklentin nedir sorusuna verdiği cevap içinizi titretir.
“Ne isteyeceğim Yonca, insanlarımızın şu yaptığımız çorbada bir tuzu olsun isterim. Başka bir şey değil...”
2-3 tane Instagram paylaşımı yaptım Ayşe Abla’nın izniyle, keza evsizler fotoğraf video çekimi pek istemiyorlarmış. Haklılar da...
Bu arada en küçük gönüllümüz 8 yaşında İzzy’di. Küçücük elleriyle, çorba kaselerine çorba doldurup dağıtıma yardımcı oldu.
Kırın önyargılarınızı, endişelerinizi, desteğe gidin. Veya anlamak, tanışmak için.
Habersiz gitmeyin ama; organize olabilmek için diyor Ayşe Abla onu da.
Kişi sayısını bilirse ona göre gruplara bölme şansım olur diyor.
Daha da yazacağım bu konuda..
Dün gece, dün tüm gün, her yönden sarsıcı ve yoğun bir gündü.
Ülkede bunca olay varken, bu kadar sağlam ve iyi insanların olması kadar insana iyi gelen bir şey olamaz...
İşte bu kesin.
Yonca
“şefkat”
Paylaş