Eskiden

Büyüklerimiz vardı.

Onların yerini şimdi kimler aldı?

Haberin Devamı

Aslında sorum şu;

 

Neden sanki bana kimse o büyüklerin yerini alamadı gibi geliyor?

 

(“Yerini tutamadı” mı demeliydim acaba?)

 

***

 

Eskiden...

 

Bir meşale vardı. Nesilden nesile aktarılmak için özenle korunan, taşınan, iki el kanda da olsa onurla sahip çıkılan...

 

Büyükler küçüklere; hatıralarını, adetlerini, belli başlı önemli ortak değerlerini miras bırakırlardı.

 

Haberin Devamı

Öylesi doğaldı.

 

Şimdilerde öyle şeyler kalmadı.

 

Manevi miras, tarih, kültür, gelenek vs... “sıkıcı” damgası yedi; değerlere bağlılık “eski kafalılık” ve/ya “tutuculuk” gibi kavramlara yenildi.

 

***

 

Eskiden...

 

Büyükler küçüklere örnek olmak için çok çabalardı.

 

Küçükler yanlış yapınca ağzının payını da alırdı; ama ne bileyim, aradaki güven önemli bir kavramdı.

 

Güven sarsılacak diye herkes çok korkardı.

 

Saygı, her ilişkinin demirbaşıydı.

 

Büyükler küçüklerini sever, küçükler de büyüklerini sayardı.

 

***

 

Eskiden...

 

Canı gönülden hayata, vatana-millete bağlı insanlar vardı.

 

Paralar yine azdı; ama dürüstlük vardı.

Haberin Devamı

 

Hayata dair nezih bir görüşleri, vermek için uğraştıkları erdem dolu dersleri olan insanlar vardı.

 

Vicdan vardı.

 

***

 

Eskiden...

 

Sınıf arkadaşım Cem’ in babası Necati Amca,

 

Arkadaşlarımızla aramızda ne zaman sorun çıksa, bizi etrafına toplayıp Nazım Hikmet’ ten:

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Bir orman gibi kardeşcesine

 

Diyerek söze başlar;

 

Cahit Sıtkı Tarancı’ nın:

 

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan

 

Dizesiyle soruna son noktayı koyar,

 

Şiirlerle verirdi ağzımızın payını.

 

Sonra da kalkıp dünyanın en komik Temel fıkrasını patlatıp bizi kahkahalara boğardı.

 

Ne güzel günlerdi...

 

Şiirden fıkraya, tarihten tiyatroya ne varsa; büyüklerimiz bize tadı damağımızda kalacak şekilde sanat tattırırlardı.

Haberin Devamı

 

Merak uyandırırlardı.

 

Hepsi mazide kaldı.

 

***

 

Aileden alınan eğitimin önemi tartışılmazdı.

 

Çekirdekten insan yetiştirmek, en büyük zanaattı.

 

Büyüklerimiz bize güven duyarak, güvenilir olmayı anlatmışlardı.

 

Bizler, genç olma yolunda çocuklardık; büyüklerimiz, ruhu genç olgunlardı.

 

Okumak, bir ömür boyu yapılacak en büyük uğraştı.

 

Okurlardı.

 

Okuturlardı.

 

Yarınlardan korkmaz, çalışırlardı.

 

Paylaşırlardı.

 

Biz şanslıydık.

 

Bizim gençliğimizin örnekleri onlardı.

 

***

 

Dün,

 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramıydı.

 

Bizim bayramımızdı.

 

Çok merak ediyorum...

 

O büyüklerden geriye,

 

Bugünkü gençlere bu değerleri anlatarak büyütmek için çaba sarfeden

 

Kaç kişi kaldı?

Haberin Devamı

 

Ve

 

Kaç genç meşaleyi devraldı?

 

Yonca

dEViRteslİM”

 

Yazarın Tüm Yazıları