Paylaş
Öyle böyle değil hem de!
40 derece ateşle yanarken bile dans dersinden vazgeçmek istemiyor. Dersler yetmiyor her daim sürekli her boş bulduğu anda dans ediyor.
Aslında halimizi görseniz kafayı yersiniz.
Sürekli, aynı müziğin aynı kısmı, aralıksız -artık bilmiyorum kaç kere- başa alınıyor, rutin yapılıyor. Ve bu saatlerce, günlerce, aylarca devam ediyor.
Olana kadar bi daha, bi daha, bi daha.
Bu arada ben bakıyorum, kardeşi bakıyor, babası bakıyor, Ginger Bey havlıyor ve herkes yorum yapıyor. Bayağı bir olay yani.
Baktık çocuk ciddi, ilk önce salonu öyle bir düzenledik ki, T şeklinde boş bir dans alanı oldu. Odasının bir duvarını ayna kapladık. Boydan boya da bar gibi tutunacağı bir şey yaptık ki bale ne gerektiriyorsa yapabilsin diye.
Bütün bunlar için İç Mimar arkadaşlarım Meltem Okvuran ve Tuba Örüklü sağolsun, bana akıl verip kılavuzluk yaptılar. Benim aylarca beceremediğim şeyi, şıpadanak çözdüler.
Derken bale olayı ciddiye bindi ve Bale Öğretmeni Elvira öyle girdi hayatımıza.
Belaruslu Elvira.
Dimmmdik bir kadın. Kızılımsı saçları ve bemmmbeyaz bir teni var. Alnı geniş mi geniş. Her daim topuzlu.
“R”leri öyle vurgulu söylüyor ki, o gelip gittikten sonra hepimiz “rrr”lıyoruz uzun süre.
Geldiğinden beri çocuk müthiş gelişti ayrıca. Ben teknik denen şeyin ne olduğunu farkı görünce anladım.
Elvira, sadece bale dersi değil, hayat dersi veriyor. Hepimize!
Elvira geldiğinden beri, kızımız;
- Kendi işini kendisinin yapmasının önemini
- Bedenine iyi davranmanın önemini
- Herkesin bir kapasitesinin olduğunu ve o sınırlar içerisinde kendine acımasız davranmadan gelişme kaydedebileceğini
- Sabah kahvaltısının önemini ve doğru düzgün sağlıklı şeyler yemenin insanı nasıl güçlendirdiğini
- Bazı şeylerin aylarca çalışınca anca, bazılarının yıllarca çalışınca belki, bazılarının da hemencecik öğrenilebildiğini; ama eğer çalışmazsan hepsinin anında sıfır noktasına dönebileceğini öğrendi.
Bir gün Elvira’yla ne kadar gelişme kaydettiğimizi vesaire konuşurken, gaza geldim, (içimdeki hırslı kadın çıktı ortaya) ve “Yazın da bale dersi bulabilirim, aldırabilirim!” gibi bir şey dedim.
Elvira öyle ciddi bir “Hayırrr!” dedi ki, korktum.“Çocuk yazın dinlenecek. Kaslarrrı, kendi, beyni; herrr şeyi dinlenecek. Yazın çalışmak yok. Tatil önemli.” dedi.
Dinlenmek!
Hayatıma son zamanlarda giren çıkan bir sürü “bir bilen tecrübeli insan” hep aynı mesajı veriyor.
Belki benim de size hatırlatmam lazım ki, kendim de duyayım.
Bu satırları okuyan herkes,
Bir an durup, kollarını havaya kaldırıp şöööyle bir esnese.
Derin bir nefes alıp verse.
Hatta iki adım atmak için ayağa kalksa.
Belki tuvalete kadar gidip gelse.
Pencereden dışarı baksa, iki saniye...
Sonra gülümsese. Durduk yerde, kendi kendine.
Bu bile başlangıç için iyi bir moladır.
İşe güce çocuklara geri döndüğünüzde, bakın bakalım ne kadar daha sakinsiniz.
Denemeye ve arada uygulamaya değer bence.
Ha bir de...
Dünkü yazıma gösterdiğiniz anlayışın kıymeti, bendeki yeri ve değeri paha biçilmez!
Yalnız değiliz.
Ha gayret ve ya sabır!
Yonca
“5 dakika ihtiyaç molası”
İçimdeki derde bu kutu derman oldu!
Ayşen sağolsun!
Bana “Madem çok dert edindin, yaz okurlarına ki, TEGV’e bağış yapanlar sana yazıp sertifikalarını alsınlar” dedi. Öyle panik haldeydim ki, bu anksiyete feci bir şey, hiç bu çözümü düşünememiştim.
Ve evet, işe yarıyor. 2 gündür bana mail atıp sertifikalarınızı gönderebileceğim adreslerinizi veriyorsunuz.
Nasıl hafifledim anlatılmaz.
Ve devam çünkü daha çok var. Belki sizin tanıdığınız birileri bağış yapmıştır ne olur haber verin. Bana yazsınlar.
Avrasya’da koşumu destekleyen ve TEGV’e bağış yapan tüm güzel insanlar,
TEGV sertifikalarınız bende.
Sizler gidip bağışlarınızı yaptınız ve benim sertifikalarınızı size ulaştırmam lazım. Kahroluyorum onlar elimde kalınca. O sertifikalar sizin hakkınız.
Eğer TEGV’e benim koşumu desteklemek için bağış yaptıysanız, mutlaka bana bir e-posta atın. Size Runtalya’da yine koşmaya gitmeden önce sertifikalarınızı ulaştırayım.
Bu çok önemli bir belge. Sizin bireysel farkındalığınızın, çocukların eğitimine ve Türkiye’nin geleceğine bulunduğunuz katkının kanıtıdır.
Onu alıp, kendinizi kutlayın istiyorum.
Bana 4yaprakliyonca@gmail.com adresimden ulaşın ne olur.
Yonca
“sorumlu insan”
Paylaş