Ebediyen genç

Alphaville’in bir şarkısıdır Forever Young...

Haberin Devamı

“Ebediyen genç” yani.
Hemen şimdi bulun, yanda çaladursun bu yazıyı okurken...
Ne zaman kafamda çalsa gülümseyerek duraksarım. Hep ama hep çok özel bir zamanda çıkar ortaya. Hep mi güzel olur o tesadüf. Hep mi saatine denk gelir!
Nefis bir şey bu tesadüfi olmayan tesadüfler!
Çok sadedir melodisi, gücü ondandır.
Sahne adı Marian Gold, gerçek ismi ise Hartwig Schierbaum olan, Alphaville grubunun solistinin sesi ön plandadır.
Büyüleyici gelir o ses bana.
Zaten şarkının adı da sihirli tozlar serper üzerine... Forever Young diye diye...
İnsanı yerine mıhlaması hem adından hem sözlerinden hem tınısından ötürüdür yani. “Ebediyen genç olmak istiyorum” diye diye inletir seni.
Evet, dersin, evet!
Ebediyen genç olmak istiyorum!
Ebediyen yaşamak istiyorum!
Bir cümle geçiyor içinde: “Bir amacın olmadan yaşlanmak çok zor” diye, (It’s so hard to get old without a cause), harbi öyle.
Bir amacın yoksa, yaşamak çooook zor.
O zaman hemencecik yaşlanıyorsun zaten. Çürüyorsun için için.
Amacın, hayalin, bir tutkun ve sonsuz bir aşkın varsa mümkün değil yaşlanmıyorsun.
Çiçek açıyorsun, gülüyorsun, coştukça coşuyorsun.
Ebediyen gençsin işte!
Yaşa Allah yaşa...
Bir süredir bunu düşünüyordum da cümlesini tam kuramadımdı.
Çarşamba akşamı, yağan yağmur sonrası bahçemle sevişirken durduk yerde yine bu şarkı çaldı kafamda. Hemen koşup harbiden açtım ki, bahçem de, zeytinlerim de benimle beraber dinlesinler şarkıyı diye.
A aaaa o da ne! Bunca zamandır kuramadığım cümle şarkıda zaten varmış ki!
Meğer içimden geçenin cümlesini onlar çoktan ta 80’lerde yazmışlar. Ben bunca sene dinle dinle, yine de düşememiş jetonum.
“Gerçekten sonsuza kadar yaşamak mı istiyorsun...
Sonsuza kadar, ebediyen genç, ebediyen genç olmak istiyorum...
Bir amacın yoksa yaşlanmak çok zor...”
Yıllarca dinledim, ama o tek cümleyi bunca sene içinden çekip çıkarıveremedim demek.
Kısmet tam da bu zamanaymış.
Kısmet kelimesine ba-yı-lı-yo-rum!
Likya Yolu Ultra Maratonuma 1 gün kalaya kısmetmiş işte.
Sihir benim için bu işte.
Ben, bir tek kalbimi dinleyen, sonsuz umutlu ve her daim hayat dolu yemmmmyeşil Yonca...
Amacım...
Doğayla iç içe, tüm açık kalpliliğimle, sürekli hareket halinde, toprağa dokunarak, ağaçlara sarılarak, aya ve güneşe selam çakarak, maviyle yeşilin içinde orman çocuğu gibi yaşlanmak, yaşamak...
Sonsuz olup ebediyen genç olmak.
Spotify’da Likya Yolu Ultra Maratonu için bir müzik listesi yapmıştım; ama bir türlü adını bulup da koyamıyordum...
Meğer adı bende saklıymış...
Forever Young.
Yonca
“su”

Yazarın Tüm Yazıları