Paylaş
Müge Doğrular
26 yaşında. 1,5 sene önce 11digital adlı bir dijital iletişim ajansı kurdu. Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi ve Halkla İlişkiler bölümlerinden mezun.
Koşmaya temmuz ayında yabancı bir arkadaşının “Avrasya’da koşarsan ben de kasıma kadar burada kalırım” demesiyle başlamış! Gerisi çorap söküğü...
Koşmaya başlayınca kendini Adım Adım’ın web sitesinde ve e-mail grubunda buluyor pek tabii.
Belgrad Ormanı’ndaki “çaylak” antrenmanlarını duyar duymaz da atlıyor.
Ağustostan beri düzenli olarak koşuyor.
Avrasya’da ilk defa Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) için bağış toplayacak.
Ezgi Karaağaç
Yeni 21 yaşına girmiş.
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği adına bağış topluyor.
Ezgi diyor ki: “Boğaziçi Üniversitesi’nde hep o parmakla gösterilen öğrenciler arasında oldum. Ama kendi okulumda bile ‘yardım için koşmak’ dediğimde, kimsenin bunu bilmediğini fark ettim.
Üniversitelilere seslenmek istiyorum; gelin bir adım atın, sadece kendiniz için değil hiç tanımadığınız ama hayatına bir artı katabileceğiniz o çocuk, o genç için de bir şeyler yapın! Belgrad Ormanı’na gelin ve Adım Adım ile sadece koşmayı değil koşarken fark yaratmayı öğrenin!”
Yusuf Kuruner
22 yaşında. İTÜ’de Matematik Mühendisliği okuyor. İlkokul ve lisede beden eğitimi dersinde koşamayan, şişmanlığı yüzünden dalga geçilen bir tipmiş. Katıldığı TEGV Gönüllülük Zirvesi’nde konuşma yapan “hafif toplu” Adım Adım kurucusu sayesinde, Adım Adım’la tanışmış. O gün bugün koşu sevdası hiç bitmedi:
“Katıldığım ilk koşu yarışı olan Bozcaada’da, bir hobi sahibi ve özellikle bir takımın parçası olmanın insanları ne kadar mutlu ettiğine şahit oldum. Geçtiğimiz sene İngiltere’de gittiğim üniversitede katıldığım Britanya Üniversiteler Kros Şampiyonası’nda bin kişi arasından sondan ikinci oldum :). Ama en önemlisi kendimle barıştım!
Bu süreçte toplamda 20 kilo verdim ve artık yaşam biçimim değişti.
11 Kasım sabahı Vodafone Avrasya Maratonu, ilk bağış amaçlı maratonum olacak. 42 kilometreyi Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği adına koşacağım. Hedefim koşarak en azından bir kişinin yüzünün gülümsemesine vesile olabilmek”
Hale Acun
29 yaşında. İpragaz’da marka yöneticisi.
Geçen yıla kadar spor onun için spor salonunda geçen kısıtlı zaman demekmiş. Son bir yıldır hava nasıl olursa olsun dışarı çıkmak ve sınırlarını zorlamak demek.
Haftada iki gün sahilde, ormanda ya da atletizm pistinde koşuyor.
Nasıl mı başlamış? Dinleyin... “2010’da iki arkadaşımın katılacağı Atatürk Yarışı için Belgrad Ormanı’na gittim. 100 kişinin katıldığı yarışta koşu denemesi yapmak istedim. 4-5 dakika boyunca koştum ve sadece ilk 500 m’ye gelebildiğimi fark edince ‘benden koşucu olmaz’ dedim, bıraktım.
2011’in mayıs ayında Bozcaada’da bir yarı maraton düzenlendi.
Katılan arkadaşlarımı destekledim. Bitişte onları karşıladım.
Koşan herkeste ortak bir yüz ifadesi vardı: Başarmanın mutluluğu.
Antrenmanlara başladım. Önce sadece yürüdüm, sonra 10 dk koşup gerisinde yürüdüm. Zamanla koştuğum süreyi uzattım. 6 ay sonunda artık Neşet Suyu’ndaki 6 km’yi durmadan koşabilir hale gelmiştim.
Sürem birçoklarına göre uzun kalsa da, benim için bitirebilmek önemli.
11 Kasım’da 34. Vodafone Avrasya Maratonu’nda 15 km’yi Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği için koşuyorum.
Koşmak bana emek verince neler başarabileceğimi gösterdi.”
29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı’mı kutlayacağım.
Her sene, azimle.
Gönlüme zincir vuramaz kimse.
Yonca
“Cumhuriyet çocuğu.”
Paylaş