Çocukların başı açık mı olsun kapalı mı

ÇO-CUK.

Reşit olana kadar anne babasının sorumluluğu altında olan yavrularımızdan bahsediyoruz yani.

ÇO-CUK.

Her aile kendi inançları doğrultusunda, örf ve adetlerine uygun olarak çocuğunu istediği şekilde yetiştirme özgürlüğüne sahip.

Doğru.

Doğru da, işte keşke bu ülkede her aile, gayet eğitimli, gayet çocuğunun çocuk olduğunun bilincinde olsa.

Çocuğunun hakları olduğunun, onun özgür bir birey olduğunun farkında olsa.

Çocuğunu ekmek kapısı olarak göreni var.

Çalıştırmak için Dünya’ya çocuk getireni var.

Çocuğunu seks objesi olarak göreni var.

Çocuğunu her an dayak tahtası olarak kullananı var.

Çocuğunu satanı var.
Bu ülkede çocuk tacizi var.

Bu ülkede çocuk gelinler var.

Bu ülkede çocuk hakları ihlallerinin hepsi var.

Bu toplumda çocuğa, çocukların hayallerine, çocuğa saygıya yer var mı?
Yok.

Çocukların bedensel ve ruhsal sağlığı, oyun oynama hakları, hayal kurma ve birey olma hakları, eğitim alma hakları, yeri geldiğinde kendi ailesinden korunma hakları bile yokken;

Ve bu konularda yapılacak üretilecek binlerce çalışma, iyileştirme projesi filan varken,

Hangi ailenin başörtüsü kararını çocuğunun rızasına bırakacağı, kimin çocuğa psikolojik baskı yapacağı kocaman ve tehlikeli bir bilinmezken,

Sanki ülkede eğitim denince akla cehalet gelmiyormuşçasına...

İlk iş olarak,

Orta Eğitimde başörtüsünü serbest bırakmak,

Gerçekten politikanın dibidir.

Kimse kalkıp orta eğitimde kıyafet özgürlüğünden bahsetmesin.

Çocukların başını açma-kapama malzemesi yapmak, çocukluğa hak tanımayan kafaların işidir.

Ve balık baştan kokar.

Yonca

“bayat”