Çoban Yıldızı...

Yıldızlar gibi kayıyor askerlerimiz.

Ardı ardına, arkalarında kocaman bir alev topu bırakarak, yüreklerde...

Biz onları yakalayamadan kayıveriyorlar ellerimizin arasından. Tutmak istiyoruz bir dilek gibi oysa... sımsıkı.

Her gün bir başkası, bir başkası daha derken yapraklar gibi düşüyorlar ağaçlardan.

Çok konuştuk, boş konuştuk, çok hata yaptık. Bedeli çok ağır hatalar yaptık... Taşıyamaz olduk artık vicdanımızı sırtımızda.

...

Teoman'ın bir şarkısı var, çok sevdiğim, kendisi yazmış sözlerini; Çoban Yıldızı. Bir de klibi var, seyrettiğimde içime işleyen. Hatta sonuna kadar seyretmeye dayanamadığım, yüreğimi sızlatan.

Klibine dayanamadığım, yüzleşemediğim hissin gerçeğiyle nasıl başedeyim?

Dün bütün gece onu dinledim.

Hüzünle.

Üç yıldız daha kaydı gökyüzünde... Gözlerimi kapadım sımsıkı, dilek tuttum, kendimce...

Daha kaç dilek tutamadan gidenler niyetine.

Bitsin artık bu işkence.

İnsan ölmek istemez ki...

Hele de gencecikse...

Yonca
"kutup"

Yüzme bilmeden,
Daha deniz görmeden,
Hiç güneşte yanmadan..
Şimdi ölmek istemem bir kalbi sarmadan,
Aşkı tatmadan daha,
Onla sarhoş olmadan,
Hiç sevişmeden daha..
Şimdi ölmek istemem daha hiç gülmeden,
Çoban Yıldızı...
Sen benle kal, Çoban Yıldızı
Hep benle kal..
Zamanın varsa
Ben hiç kimsem olmadan,
Tepeden tırnağa ona hiç sarılmadan,
Şimdi ölmek istemem kalbine dokunmadan,
Hadi al götür beni hala benimmişler gibi,
Evime yurduma
Taze meyve tatları yağmurlarında,
Çoban Yıldızı...
Sen benle kal, Çoban Yıldızı
Zamanın varsa, biraz daha
söz: teoman müzik: calogero/zazie
Yazarın Tüm Yazıları