Başak Seren Muyan yazıyooor! Başak Devam Yoluna

Bu sabah güneşin sıcacık ellerini üzerimde hissettim.

Haberin Devamı

Gözlerimi kamaştıran parlaklığını kıskanarak güne “merhaba” derken ilkbaharın kapıyı çaldığını duydum. Bayram sabahında harçlık ve şekerle ceplerini dolduracağının bilincindeki çocuklar gibi öyle bir neşeyle doldum ki!

 

İçimdeki sevinç kırıntısı birden çoğalıp ağzımdan, burnumdan, kulaklarımdan taştı neredeyse! Bugün bir köşeyi ödünç (ç)alacaktım!

 

Odamın duvarlarına baktım. Gazetelerde, dergilerde çıkan köşe yazılarım, secret manyaklığına kapılıp bilgisayarda hazırladığım hayali kitap kapaklarım, genel yayın yönetmenlerine gönderdiğim dosyaları simgeleyen kargo takip numaralarım…

 

Haberin Devamı

Sonunda dolaylı da olsa Hürriyet’teydim!

 

Bir günlüğüne de olsa burada istediğimi yazabilirdim. Kuşlar gibi özgürdüm, uç Başak uç!

1- Tanzanya’ya vize kaldırıldığına göre yerlilerle gulu gulu dansı yapmak için en kısa zamanda bu ülkeye gitme planlarımdan bahsedebilirdim!

2- Türkiye’deki gençlerin büyük bir kesiminin bilgisini ağzında kocaman sakız olan kızla konuşmamı aktararak özetleyebilirdim:

-       Hırvatistan’da Dubrovnik’e gidin oranın gece hayatı tam sizlik!
-       Lubrovnik?
-       Hayır, Dubrovnik. Beyonce de buranın hastası.
-       Zumbrovnik… Beyonce gittiyse güzeldir…
-       Zumbrovnik değil, Dubrovnik.
-       Anladııım! Nazlı kııız Kumbrovnişe gidelim! Beyonce de oraya gitmiş…
-       Maşallah anlamışsın!

3- Başka bir anımı makalemin konusu olarak belirleyebilirdim. Ünlü bir modacıyla aynı ortamdaydım. Modacının gür kapkara bıyıklarına inat yayı kıskandıracak kadar kavisli kaşlarına bakakalmıştım. İri, esmer eski erkek arkadaşıyla sohbet ederken, arkadan gelen, “Taş yağacak başımıza” yorumunu yazıp, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Kavaf’ın konuyla ilgili yorumundan da bahsedebilirdim.

4- Kim ne derse desin, Recep İvedik’in gerçek bir karakter olarak ortaya çıkıp kankam olmasını dilediğimi belirtip onunla ilgili hayalimi paylaşabilirdim. Recep benim kankam olsa, nerede nasıl davranacağı ile ilgili kendini kasmamasına aldırmadan onunla ciddi bir kokteyle giderdim. Medya mensuplarının bulunduğu ve benim de koltuk altımda dosyalarımın olduğu ortamda Recep kesin benim başaramadığımı başarırdı. Kelli felli bir genel yayın yönetmeninin kolunu çekiştirip, “Seren sana paso dosya yolluyor niye bakmıyorsun? Neden şans vermiyorsun ona?” dedikten sonra koltuğumun altındaki dosyayı hışımla alıp genel yayın yönetmeninin eline tutuştururdu. Genel yayın yönetmeni ne diyeceğini bilemez ve dosyayı alıp kekeleyerek, “Pe… Peki…” derdi. 

 

Haberin Devamı

Derken anladım ki ben bu köşeyi zaten doldurmuşum…

Sen olsan bu yazıyı nasıl bitirirdin Yonca?

Başak devam yoluna!

 

Başak Seren Muyan

serenuyan@gmail.com

 

* * *

Köşekapmacaya dair dip not: Bugün köşemi Başak kaptı. Ben sustum o yazdı. Bakalım Nisan’da kim çıkacak bahtıma? Kurallarım da basit aslında; 350 kelime ve umutlu yazı olsun yeter. Bekliyorum yazılarınızı merakla.

Yonca

“kaptırık” 

Yazarın Tüm Yazıları